GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
22 Şubat 2011 Salı

Yeni Türkiye düzeninde dış politika arayışları...

AKP iktidarı Türkiye’’de kendi düzenini kurarken, dış politikada da yeni arayışlara girdi. İslam dünyasına birlik ve dayanışma çağrıları yapan Başbakan Erdoğan, Ortadoğu’’da siyasete yön veren siyasi figür algısı yaratma peşinde.
Türk kadınının dekoltesini haklı tecavüz nedeni olarak görebilen zihniyet, Arap kadınları gibi yaşamak istemeyen kadınlarımıza öfke saçıyor. Bu tabloda, içeride kurulmakta olan yeni düzenin yanı sıra, yeni dış politikanın da yansımaları var. Gerek iç gerekse dış politikada islami yönelişler giderek belirginleşiyor.
 
Türkiye’’yi Ortadoğu’’da nasıl bir gelecek bekliyor olabilir?.. Birilerinin hayalleri gerçek olursa, lider ülke olacağız’… Arap halklarına ağabeylik yapacağız’…  
Bu durumda, ’“Türkiye’’nin Avrupa Birliği’’nde aradığı gelecek ne oldu?’” sorusu akla düşebilir. Ama sormamakta yarar var. Gelen yanıtın gürültü ve hakaretten ibaret olacağını ülkeyi yönetenlerin süregelen tutumlarından biliyoruz.
 
Tam burada, geleneksel sorumuzu sorabiliriz: ’“Ne olacak bu memleketin hali..!’”
Dış politikada yeni arayışlar, Türkiye Cumhuriyeti’’nin geleneksel dış politikasını sona erdirecek gelişmeleri işaret ediyor. ’“Eksen kayması mı?’” sorusu bu nedenle zihinleri meşgul ediyor. İran’’ın dünyaya meydan okuduğu bir coğrafyada, İsrail ile dalaşarak Ortadoğu liderliğine oynayan, bu politikaların temeline de ’“yeni Osmanlıcılığı’” koyan AKP iktidarı, aklı başında herkesi tedirgin ediyor. ’“Ne olacak bu memleketin hali?’” demesek de; ’“Neler oluyor?’” diye sormak kaçınılmaz.
 
Başbakan’’ın Arap halklarının hamiliğine soyunduğu Ortadoğu’’da iktidarlar nöbet değişiminde. Ordu gözetiminde halk isyanları marifeti ile, son kullanma tarihi dolan  liderler değiştiriliyor.
Bu arada, İran yönetiminden Türkiye’’ye ilginç bir öneri geliyor. Öneri aşağı yukarı şöyle; ’“Sosyalist sistem, Marksist ideoloji çöktü. Kapitalist sistem çöküyor. Birlikte yeni bir sistem oluşturalım. Sistem İslamcı dünya görüşüne dayalı olsun.’”
 
Bu öneriyi şöyle okumak da mümkün; ’“Uluslararası sisteme birlikte kafa tutalım!..’”
Kapitalist sistemin derin bir kriz yaşadığı kimsenin meçhulü değil. Bu krizin aşılıp aşılamayacağına dair çok fazla spekülasyon yapılıyor. Öte yanda, uluslararası sisteme bağlı kurumlarda çalışan uzmanların, krizin yönetimi ve olası çözümleri üzerinde çalıştığı biliniyor. Kapitalist sistemin çökme olasılığını kimsenin göz ardı ettiği yok.
 
Ortadoğu’’dan başlayarak yeni bir dünya düzeni kurmaya heveslenenlerin; çökmekte olan tarihsel sistemin ve kurulmakta olan (veya kurulması planlanan) yeni dünya düzeninin öncüllerinin ne olduğuna dair ne söyledikleri bilinmiyor. İlgilendiğim halde ben öğrenemedim. Batılı düşünürlerin ne söylediklerini iyi kötü izleyebiliyorum ama, Yeni Osmanlıcıların veya İran rejiminin sözcülerinin ne söylediklerini bilmiyorum. Bütün bildiğim; İslami devlet, islami toplumsal düzen, nükleer silahlanma, petrol, enerji nakil hatları ve Yahudi düşmanlığı üstüne inşa edilmek istenen politikalar’… Mülkiyet ilişkileri ve üretim ilişkileri ne olacak belli değil. Mülkiyet Tanrı’’da, tasarruf hakkı kulda ise; bu çok denendi, ne zulüm bitti ne de sömürü’…
Kurulmak istenen yeni düzenin dinamikleri bunlar ise; yeni bir düzenden değilse de, yeni bir bölgesel savaştan söz edebiliriz.
 
Dünya, yeni teknolojiler kullanan insanlığın değişim taleplerine dayalı olası yeni dünya düzenini konuşuyor. Bilişim devrimini konuşuyor. Kuantum fiziğinin değiştirmekte olduğu bilimsel yaklaşımı konuşuyor. Genetiğin sosyal sisteme etkilerini konuşuyor. Yeni güvenlik konseptini konuşuyor. Finans sisteminin denetimini konuşuyor. (AKP iktidarını da ihya eden sıcak para.)
 
Dünya bunları konuşurken bizimkiler boş konuşuyor. Hiçbir şey üretmeyeceksin. Hiçbir değer yaratmayacaksın. Bilimsel hiçbir buluşun olmayacak. Felsefe ile düşünmeyi bilmeyeceksin. Ama dünyayı peşinden sürükleyecek bir devrim yapmayı düşüneceksin. Ben buna; ’“şark kurnazlığı’” derim.