GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
22 Mart 2011 Salı

Vekil dediğin…

Genel seçimlere üç aydan az bir zaman kaldı. Milletvekili aday adayları her yerde boy
gösteriyor. Konu güncel. Yazsam bir türlü, yazmasam bir türlü…
İnternet’te, “Milletvekili nasıl olmalı!” türünden paylaşımlara rastlayınca, anladım ki,
bunu dert edinenlerin sayısı artıyor. Ben de bu kervana katılmaya karar verdim.
 
Vekil dediğin, her şeyden evvel, milletin vekili olmalı… Aksi halde, “milletvekili” demek
abes olur.
Genellikle, “Milletin vekili nasıl olmalı?” başlığı altında yapılan tariflerin aksine;
ben, “nasıl olmamalı” diyerek meramımı anlatmak istiyorum.
 
Milletin vekili yalan söylememeli…
Milletin vekili yolsuzluk yapmamalı…
Milletin vekili çalmamalı…
Milletin vekili iş takipçiliği yapmamalı…
Milletin vekili halka tepeden bakmamalı…
Milletin vekili Meclis’te “oy verme aygıtı” gibi davranmamalı…
Milletin vekili halkı seçimden seçime hatırlamamalı…
Milletin vekili dokunulmazlık zırhının ardına saklanmamalı…
Milletin vekili, halkı yoksul ve çaresizken, yatağında rahat uyumamalı…
Milletin vekili, o parti senin bu parti benim, dolaşmamalı…
Milletin vekilliği “erkeklere mahsus/kadınlara kontenjan” olmamalı…
Milletin vekilliği parası olanlara mahsus olmamalı…
Nasıl olmamalı faslı böyle uzar gider…
 
Asıl üzerinde durulması gereken husus, milletvekillerinden bu şekilde söz ediyor
olmamızdır. Ve bu olumsuzluğu yaratanlar da, milletvekillerinin bizzat kendileridir.
 
Adaylığına soyundukları vekilliğin, millet nezdinde saygınlığını ve güvenilirliğini ne
ölçüde yitirdiğini, aday adaylarının, sorun olarak gördüklerini umuyorum.
Benim edindiğim izlenim, “hele bir postu Ankara’ya serelim gerisi kolay” tavrı
sürmekte…
 
Hiç değilse bu defa, sayın vekil aday adaylarının ülke sorunlarına ve çözümlerine dair
kafa yorduklarını görmeyi, bir yurttaş olarak arzu ediyorum.
Ülkeyi yönetmek için ateşten gömlek giymeye hazır olanların adaylığını önemsiyorum.
Bayram çocukları gibi Ankara’ya gitmeye hazırlananlar bana hiç güven vermiyor.
 
Artık başını derde sokmadan bu ülkeyi yönetmek olanaksız. Elini değil, bedenini taşın
altına koyacak insanlar gerek.
Milletvekili olması için desteklemeyi düşündüğümüz insanların yaşamlarını nasıl
sürdürdükleri, toplumsal yaşama neler kattıkları ve birikimleri çok iyi bilinmeli.
Ben şahsen, milletvekili aday adaylarının, sadece ne söylediklerini değil, ne
yapacaklarını ve nasıl yapacaklarını da bilmek istiyorum; ama kendi çiziktirdikleri
uyduruk reklam amaçlı sayfalardan değil, güvenilir kaynaklardan…
 
Ülke geleceğini arıyor. Bu sorumluluğu taşıyacak, kendini kanıtlamış, birikimleri herkes
tarafından kabul gören aday adaylarının öne çıkması benim temennimdir.
Liderin ağzının içine düşmeyi siyaset zannedenlerden oylarınızı ve kendinizi sakının…