GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
12 Nisan 2013 Cuma

Themis sizlere ömür, yaşasın Nemesis!

Demokrat Yargı Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin, “bizler, bir değirmencinin, arazisini almak isteyen Kral Büyük Friedrick’e dönüp “Tabii ki alabilirdiniz. Ama Berlin’de hakimler olmasaydı” diye özetlediği bir çağda yaşıyoruz. Kendi eylemlerini yasalar yoluyla toplumun önceden bilgisine sunan ve buna göre denetlenmeyi talep eden, kendisini de yurttaşlarla aynı hukuksal düzene tabi kılan ve hatta kendisine yönelen isyan ve itirazı dahi kendi “temyiz”ine eklemiş bir modern hukuk devleti çağıdır sözünü ettiğimiz. Hakikati, güçlü ile güçsüzün aynı mesafede konumlandırıldığı bir hukuki süreçte bulmayı temin eden, kralı da korsanı da aynı eşitlik düzleminde buluşturan ve dahası iktidarların güç denemeleri karşısında hepimizi huzur ve güven dünyasına taşıyan bir vaatler alanı bu. Bizler, böylece hukuk devletleri sayesinde gururlu modernler olarak tarihin en makul çağında yaşıyor oluruz. Hakikaten öyle mi peki? Hakikaten korsanlar çağından uzak mıyız?” diye soruyordu Radikal’deki yazısında epey önce.
Yargıya duyulan güvenin -araştırmalarla da sabit- sürekli azaldığına, siyasetin yargının hücrelerine sindiğine tanıklık ederken, bu soruya gülümsemeden yanıt vermek imkansız.
İyi o zaman, dudağınızın kenarındaki müstehzi ifade değişmeden, bir de şu haberi okuyun:
 
“Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla cezaevinde tutuklu bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı avukat Selçuk Kozağaçlı, cezaevi idaresinden, hakkındaki soruşturmayla ilgili olarak savunmasını hazırlamak ve diğer yazışmalarını yapabilmek için bilgisayar talebinde bulundu. Ancak talep idarece kabul edilmedi. Kozağaçlı’nın klasik daktilo talebi de, ‘daktilo’nun tellerinin tehlike yaratabileceği’ gerekçesiyle reddedildi. Kolundaki platin nedeniyle yazma güçlüğü çeken Kozağaçlı bunun üzerine elektronik daktilo istedi ancak, yine ret yanıtı aldı.
Kozağaçlı, ret kararı nedeniyle Kocaeli İnfaz Hâkimliği’ne başvurdu. Hâkimlik, Kozağaçlı’ya elektronik daktilo verilmesinde bir sakınca olmadığına karar verdi. Hâkimliğin kararına Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı yerinde bulup daktilo verilmesi kararını iptal etti. Mahkeme kararında şunları yazdı: “Daktilo ile internet bağlantısı bulunmayan bilgisayar benzer nitelik taşıyor. İzin verilmesi halinde tüm tutuklu ve hükümlüler benzer talepte bulunabilir. Rahatsızlığı olan hükümlü ve tutuklunun bir arkadaşına savunmasını yazdırması mümkün. Daktilo parçaları güvenlik açısından riskli.”
 
Kimbilir, ilahi adaleti temsil eden mitolojide ‘adalet tanrıçası’ olarak kabul edilen Themis simgesini değiştirmenin… Yerine, yine mitolojideki adalet tanrıçalarından birini, Nemesis’i geçirmenin zamanıdır belki de…
Ne de olsa Themis, ilahi adaleti temsil eder. Onun kitabında öfke, kin, haksızlık yoktur. Hiç kimseyi haksız yere cezalandırmaz. Adaleti tam olarak temsil etmesi için; gözleri bağlanmış, bir eline kılıç ve bir eline de terazi verilmiştir. Gözlerinin bağlı olmasının nedeni, tarafsız karar verebilmesi için yargıladığı tarafları görmemesidir. Elindeki kılıç adaletin gücünü gösterir.Terazi ise, adaleti kılı kırk yararak uygulandığını. 

Mitolojideki adalet tanrıçalarından biri olan Nemesis ise insanların cezalandırılması için uğraşır, ilahi adalet umurunda değildir. Onun adaleti; öç, intikam ve nefret temeline oturmuştur. Önyargılıdır, intikam almak istediği insanlara her türlü çamuru atmaktan çekinmez. Adalet onun insafına kalmıştır.

Adalet dağıtıcılarının kendi mensuplarından bile sakındıkları adaleti, en temel savunma hakkının bile elinden alınmak istendiğini görünce,“Türkiye'de hukuk, bir aksiyon ve gerilim türünün adı olunca her geçen gün”... 
Günümüzdeki adaleti olsa olsa Nemesis temsil eder demekten kendini alamıyor insan…