GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
15 Mart 2013 Cuma

Kaldırımlar, yayalar haricinde herkesin!

Hangi semt olduğu fark etmiyor, ne zaman yürüyerek bir yerden bir yere gitmek üzere yola revan olsam, kulaklarımda Öner Akgerman’ın sözleri çınlıyor ki, ben de Öner beyin kulaklarını çınlatıyorum ‘ne doğru bir tespit’ diye diye.
İki yıl kadar önce yaptığım röportajda, ‘sizin çılgın projeniz ne olurdu’ soruma, mealen şu cevabı vermişti Öner Akgerman tüm samimiyetiyle:
“Çılgın proje benim kaldırımda yürümem. Bakın bu çok önemli ama. Benim kaldırımlarda rahat yürümemi birisi gerçekleştirsin; servetimin tamamını bağışlamaya hazırım. Yok bu. Ben bunu Burhan Özfatura’ya da iki dönem başkanlığında kimbilir kaç defa söyledim, her akşam konuşuyordum.Yüksel Çakmur’la da buraya geldiğinde uzun uzun anlatıyordum… Hiç birinin yapabileceği bir şey yok. Çünkü bunun için gerçekten çılgınlık lazım. Bütün İzmir’in kaldırımlarında bir tek araç kalmayacak, bunu başarabiliyor musun? En büyük çılgın proje bu. Öner Bey’in çılgın projesi. Cesareti olan çıksın ortaya. ‘Ben kaldırımlarda araçları kaldırıyorum, bütün kaldırımlar tertemiz olacak’ desin.”
 
‘Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır’ demiş şair Necip Fazıl misali, içimdeki bütün yollar, yürüyemediğim yollarda hep bu mısraya çıkıyor.
Çünkü ‘kaldırımlar insanlarındır’ın tersine, bu kentin her tarafında/her semtinde/her mahallesinde kaldırımlar
Ağaçların
Elektrik direklerinin
Arabaların,
Çöp konteynırlarının…
Kaldırımlar, dükkanların deposu/vitrini,
restoranların arka/ön bahçesi,
bankaların ‘kredi kartı dağıtma veznesi.
Ve kaldırımlardaki ağaçların çevresi, şık/rahat kıyafetleriyle yürüyüşe çıkanların köpekleri için seçtikleri tuvalet yerleri… Her ağacın etrafında bir öbek köpek gübresi.
 
1988’de kaleme alınmış ‘Avrupa Yaya Hakları Bildirgesi’nde bakın ne yazıyor:
    Yaya Kaldırımları Yayalarındır.
    Bütün yerleşim merkezlerinde, özgün ve yaygın yaya kaldırımı ağının bulunması, en temel yaya hakkıdır.
    Bütün yerleşim alanlarında yaya kaldırımlarının yapımı zorunludur.
    Araçlar yaya kaldırımına park edemez.
    Kaldırımlar üzerindeki bütün fiziki ve toplumsal engeller, serbest yürüyüşü aksatmayacak biçimde düzenlenir.
    Yayaların egzoz gazlarıyla zehirlenmemesi, gürültüyle rahatsız olmaması, üzerine çamur, toz, v.b. şeylerin sıçramaması için önlemler alınır.
 
    Kent Merkezi Yaya Bölgelerinindir. Bu nedenle;
    Toplu taşım dışındaki araçlar, merkeze girmekte özenle kaçınır.
    Yaya bölgeleri, giderek bütün merkezi kapsayacak biçimde genişletilir.
    Yaya bölgeleri her türlü motorlu araçtan kesinlikle arındırılır.
    Yayalar, bu bölgeleri, kentsel etkileşim, kültürel etkinlik ve alış-veriş için özgün bir biçimde kullanılır.
 
    Yaya Geçitlerinde Üstünlük, Mutlak Olarak Yayalarındır. Bu nedenle;
    Yayaların gereksindiği kadar sık, yaya geçidi sağlanır. Yaya geçitleri işaretlenir ve buraları, hiçbir biçimde, araçlar tarafından işgal edilemez.
    Yayalar için yeşil ışık süresi, gerekli yürüme süresine göre ayarlanır.
    Zemin katı yayalarındır. Genel kural olarak, yayalar, üst ve alt geçitlere zorlanamaz.
    Herkesin, istediği yerlere, yaya yollarından gitme hakkı vardır.
    Bu nedenle kentlerde, motorlu trafik altyapısından tamamen ayrı, sırf yayalar için, yollar yapılır.
    Her çocuğun okula, yaya yolundan güvenlik içinde gitmesi sağlanır.
    Kent yönetimi, yaya yolunu hizmet ve tesislerle donatır.
    Yaya yoluna paralel, bisiklet yolları yapılır.
    Yaya ve bisikletli ulaşım, kitle haberleşmesi ile ve yer özendiricilerle desteklenir.
 
    Kent Yaşamın Gerçek Sahibi Yayalardır. Bu nedenle;
    Yayalık, insanlar arası iletişimi artırıp kentsel kültüre katkıda bulunduğu için , desteklenir ve özendirilir.
    Yayalar, yerel yönetimlerle birlikte, yayalık haklarını savunabilecek, şikayetlerini iletecek bir örgütlenme geliştirilir.
    Trafikle ilgili kararlar ve polisler, yayaların haklarını da gözetir ve korur.
    Yaya altyapısının, gece-gündüz bakımlı, temiz ve aydınlık tutulmasını, onarılmasını, yayaların katkılarıyla yerel yönetimler yapar.
    Ve yayalar, kaldırımlar, yaya bölgeleri, yaya yolları, yaya geçitleriyle ilgili kararların alınmasına katılmak hakkına sahiptir.
 
Google’a girip ‘yayalarla ilgili’ onbinlerce yazıya/şikayete/isyana/kampanyaya/bilgiye/şiire/makaleye rastlasam, ‘yaya yolu işgali’nin ülkesel bir sorun olduğunu bilsem de, nihayetinde İzmir’de yaşıyorum ve öncelikle kendimi bir birey olarak bu kentten sorumlu sayıyorum.
Bu yüzden de tüm yerel yöneticilere, tüm başkanlara, İzmir’in trafiğinden sorumlu her birime en canhıraş sesimle sesleniyorum.
Lütfen bir şeyler yapın, lütfen el ele verin, lütfen tedbir alın, sınır çizin, bu kenti Vandalizm sınırlarına varmış kaldırım işgallerinden kurtarın, kaldırımları biz insanlara, şehrin yayalarına verin.
Bunun için çılgın olmak gerekiyorsa çılgınlaşın. Çünkü yaya olarak bizler çıldırmak üzereyiz!