GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
6 Nisan 2013 Cumartesi

Karın ağrısı Buca…

Aslında, ne Buca ile ilgili -ki çoğunluğu olumsuz- haber okumak istiyorum, ne de olumlu ya da olumsuz kalem oynatmak.
Lakin Buca’da oturuyorum. Annem, babam ve bir dolu akrabam, çocukluk arkadaşlarım, öğretmenlerim de öyle. 3.5 ay önce kaybettiğim ağabeyim de Buca’da, sonsuz mekanında.
Hasılı, kök saldığım yere karşı; şu an var olan yerel yönetimle ilgili kişisel kararımı çoktan vermiş olsam da bazen dayanamıyorum.
Üzerinde tartışmalar kopan Buca Belediyesi’nin 2012 faaliyetlerini kapsayan denetim raporunda olduğu gibi mesela.
 
Raporu baştan sona okudum.
Her satırında karnıma ağrılar saplandığını, varlığını bildiğim/duyduğum konuların rakamlara dökülüşünü görmenin beni şaşırtmadığını ama bu ilçenin hizmet bekleyen bir ferdi olarak, bir kez daha çok büyük üzüntü duyduğumu söylemeliyim. Üzüntü ve hayal kırıklığımın, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in raporu hazırlayanlara yönelik sözlerini duyduktan sonra katlandığını da. 
Çünkü Sayın Engin’in raporu hazırlayan CHP’li komisyon üyeleriyle ilgili “Bu yaptıkları saygısızlıktan başka bir şey değil. Bırakın belediye başkanına yapılanı, seçmene yapılmış bir durumla karşı karşıyayız. Bir siyasi partinin mensupları kendi partili belediye başkanı hakkında bu şekilde rapor hazırlar mı? Biz böyle yaparsak AKP’lilere ne diyebilirsiniz? Yazılanların doğru bulmuyorum” şeklindeki sözlerini büyük bir talihsizlik olarak değerlendiriyorum.
Sadece belediye başkanlarının değil, meclis üyelerinin de halkın oylarıyla seçildiğini, ilk sorumluluklarının halka olduğunu bilen bir İl Başkanı olarak… Ali Engin’in bu sözlerinin ‘kendi partinizin belediye başkanını kollayın, yanlış iş yapsalar bile kol kırılır yen içinde kalır, AKP’nin ekmeğine yağ/bal sürmeyin’ olarak okunduğunun farkına varmasını istiyorum.
Raporun bilgi ve belgelere dayanarak hazırlandığını, isteyen her meclis üyesinin bu bilgi ve belgelere ulaşabileceğini bilmezmiş gibi konuşup ‘hani bunun belgesi/bilgisi’ diyen CHP İzmir İl Başkanı’nın sözleri ne yazık ki, ‘bunları ortaya dökmek ne size, ne partimize kazanç sağlar, tersine kaybettirir’ tadındadır ve bu ağız da partisinin artı değil, eksi hanesine yazılır.
Sayın Engin’in hangi üslup ve sözlerle konuşması gerektiğini söylemek, ne işim, ne görev alanım.
Ama söylediklerinin nasıl algılandığını, yanlışa nasıl yanlış bir katkıda bulunduğunu söylemek, hem Bucalı bir birey, hem de bir gazeteci olarak… İşim ve görevimdir.
 
Tartışılan, Buca’da dilden dile aktarılan rapora dönersek…
CHP’deki bu iç kavgada yer almamaya çalışan, bu yüzden Musalar ile İsalar arasında gidip gelen az sayıdaki ‘akil insanlar’a göre; rapordaki rakamların tamamı doğru, ancak eleştiriler doğru yerden yapılmamış. Yani yapılan denetim işi, yer yer amacını aşmış.
Akil insanlara göre;
“5393 sayılı Kanun’un 25. maddesiyle belirlenen Denetim Komisyonunca yapılacak denetimin kapsamı, “gelirler, giderler, gelir ve giderlere ilişkin hesap ve işlemlerin denetimi’yken, örneğin ‘doğrudan teminle yapılan bir işin bütçedeki oranını geçip geçmediğini araştırmakla, yapılan işlerdeki evrakların eksik olup olmadığını sorgulamakla’ sınırlıyken, hizmet karşılaştırması yapılması doğru değil. Örneğin, Hadise konserine yapılan 160 bin TL’lik harcama ile 161 muhtaç kişiye yapılan 191 bin TL yardımın karşılaştırılması, komisyonun görevi değil. Komisyon idari tasarrufa karışamaz. Onun görevi, Hadise örneğinde olduğu gibi, konser için harcanan parayla ilgili gelir/gider karşılaştırmasını yapmak, bu harcamanın belgelerini kontrol etmektir.
Denetim komisyonu, “Buca-Mar zarar ediyor ama başındaki Genel Müdür hala görevine devam ediyor” diyemez, çünkü başındaki adamın kim olup olmayacağı, siyasi tasarruftur; görüş bildirmek komisyonun görevi değildir.
Doğru değerlendirme örnekleri, örneğin ‘Gölet’te ruhsat alınmadan Lunapark işletilmesine başkanlık oluruyla izin verilmesi ve kira alınmasına’ yönelik yapılan değerlendirmedir. Keza, “Kültür Müdürlüğü’nde şirket elemanı olarak çalışan bir kişinin 10 günlük yurt dışı iş gezisine rağmen, puantaj listesinde maaş alırken 30 gün çalışıyor gibi gösterilmesiyle’ ilgili tespittir. ‘Heykeltıraş Ali Yaldır tarafından yapılan, NATO girişine konulması gereken Üzümcü Köylü  heykelinin 23 bin 600 TL olan parasının ödenmesine rağmen heykelin bulunamamasının’ sorgulanmasıdır. Örnekler artırılabilir ama özeti şudur:
Komisyonda görev yapan meclis üyeleri, her meclis üyesi gibi belediyenin her türlü hizmeti/harcamasıyla ilgili görüş ve düşüncelerini, Meclis’te dile getirme hakkına sahiptir. Ancak komisyon raporunda, görevli üyelerin yer yer görevleri dışına taşmaları, yorumlarda bulunmaları yasayla belirlenmiş denetleme görevleri arasında değildir.”
 
Denetim Komisyonu üyelerinin idari tasarrufun keyfiyetine karşı görev alanının dışına taşmış olması, adeta bir ‘müfettiş’ gibi değerlendirilmelerde bulunması ne kadar gereksizse, CHP İl Başkanı Ali Engin’in bunu böyle ifade etmeyip, sanki rakamlar çarpıtılmış gibi raporun tüm içeriğine karşı ‘saygısızlık’ ithamında bulunması da… Son kez tekrarlayayım, suçüstü yakalanıp şiddetle inkara yeltenen insanların tavrını yansıtmaktadır.
Ve bütün bunlar, Buca adına büyük talihsizliktir.
Kimileri yine disiplin çanlarıyla bazı partililerin hesap vermesinin peşinde olabilir ama asıl soru şudur:
Kayıp yılların, halka yapılan saygısızlıkların hesabını, CHP bir yıl sonra bakalım nasıl verecektir?