GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
2 Ağustos 2022 Salı

Hiç ölmeyeceğini sananlar çok tehlikelidir

Bugün 2 Ağustos… İnsanlık tarihinde en kötü hatırlanan günlerinden biridir 2 Ağustos.  Yine insanlık tarihinin en kötü kimliği olduğundan dünyanın her yerindeki Neonaziler dışında kimsenin şüphe duymadığı Hitler 1934’te bugün kendini Führer ilan etmişti.

Bayram tatilinde Polonya’da idik. Kentin en önemli tarihsel meydanında iki tank vardı. Biri 1945’te Almanlardan alınan ve savaş müzesinde saklanan üzerine Nazi işareti olan tank, diğeri ise Rusların Ukrayna’yı işgalinde ele geçirilen Rus tankı. Kendilerine bir insanda bulunması mümkün olmayan güçleri vehmeden liderlerin milyonlarca insanın ölümüne nasıl neden olduklarını göstermesi adına iki önemli semboldü bu tanklar.

Hitlerin siyasi geçmişi adım adım yükselen faşizmin de öyküsüdür… Hitler’in 1919’da Alman İşçi Partisine üye olmasıyla başlayan politik yaşamı, bu partinin 1920’de Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisine dönüşmesiyle devam etti ve 1921’de parti başkanlığına yükseldi. 1933’te, ülkede kurulan yeni koalisyon hükümetinin başkanlığına atanmasıyla Hitler “Şansölye” oldu. 2 Ağustos 1934’te, Cumhurbaşkanı’nın aniden ölümüylemakamını devraldı ve Führer adında yeni bir devlet başkanlığı makamı yarattı; devlet ve hükûmet başkanlıklarını unvanını kullanarak bir arada yürüttü.1 Eylül 1939’da Polonya Seferi ile Avrupa’da II. Dünya Savaşı’nı başlattı. Savaş boyunca askerî operasyonlarla yakından ilgilendi ve soykırımların sürdürülmesinin merkezinde yer aldı. Diktatörlüğü 30 Nisan 1945’te intihar etmesiyle son buldu. Cesedi -vasiyeti üzerine- takipçileri tarafından yakıldı. Alfred Jodl’ın 7 Mayıs 1945’te imzalayıp ertesi gün yürürlüğe giren teslim belgesiyle Büyük Alman İmparatorluğu son buldu.

Sosyologlar yeni faşist liderler yaratması açısından ekonomik kriz dönemlerinden çok korkarlar. En önemli örnek Hitler’dir bu konuda. Hitler, Almanya’da I. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan Büyük Ekonomik Buhran’dan güç kazanmıştır.  Hitler etkileyici bir dille, alt ve orta sınıfların ekonomik istemlerine ümit veriyordu; bunun yanında da nasyonel- sosyalizm, antisemitizm, anti-komünizm ve anti-kapitalizm de sunuyordu.

Bugün de ırkçılık denilince akla ilk gelenin Hitler ve tayfası olması boşuna değildir. Hitler, ülkedeki bütün aksaklıkların nedeni olarak Yahudileri ve Çingeneler gibi bazı azınlıkları gösteriyordu. Alman halkının bir kısmını bu ve benzeri demagojik söylemlerine inandırmayı başararak büyük destek aldı. Almanya’yı ekonomik anlamda Yahudi sermayesinden arındırmanın yanı sıra politik ve kültürel alanlardan da defetmek için harekete geçti. Hitler ve çetesi Yahudileri toplama kamplarında topladı. Çalışabilecek durumda olanlar ayrıldıktan sonra diğerleri gaz odalarında öldürülüp cesetleri fırınlarda yakıldı. Bu faaliyetler sadece Almanya'da değil, daha sonra işgal edilen bütün ülkelerde de gerçekleştirildi. Bu şekilde Avrupa'da milyonlarca Yahudi, çingene ve entelektüel öldürüldü. Onun ırkçı ideolojisi, aşağı ırk mensubu olarak gördüğü en az 5.5 milyon insanın ölümüne neden oldu

Hitler'in erken öjeni politikaları fiziksel ve gelişimsel engelli çocukları hedef aldı ve daha sonra ciddi zihinsel ve fiziksel engelli yetişkinler de öldürüldü.

***

Hitler’in iktidara geldiği 1933 yılını izleyen yıllardaki Alman ekonomisinde gözlenen gelişmeler, çoğu kez Hitler’in olağanüstü başarısı olarak kabul edilir. Hitler’in iktidarın tüm kontrolünü ele geçirmesinin hemen ardından tüm sendikalar kapatılmış, tüm çalışanlar bir “işçi birliği” çatısı altında toplanmış, işçi aidatları, genel bütçeye aktarılmıştır. Ücret artışları ve bunun sonucu olan grev olasılığının kalktığı ekonomide, doğal olarak bir istihdam artışı yaşanmıştır. İş gücü maliyetinin düşmesi ve iş dünyasındaki sözde istikrar, iş gücü talebini artırmıştır.

***

Hitler'in genel olarak ele alınan en önemli özelliği insanları çabuk etkileyebiliyor olmasıydı. Bu, nasyonal sosyalizm propagandasıyla birleştirilerek halka sunuluyordu. Hitler'in üstün bir insan olduğu lanse ediliyor, konuşmalarındaki tavırlarıyla bunu, onu dinleyen kitleye hissettirmeye çalışıyordu.  Nazi Almanyası Hava Kuvvetleri Komutanı olan Hermann Göring, Hitler için şöyle demiştir: Ben vicdansız biriyim. Benim vicdanım Adolf Hitler'dir.

Mimik ve jestlerini ustaca kullanan Hitler, konuşmalarında hangi hareketleri yapacağına saatlerce çalışır ve bunları fotoğraflarla kayıt altına alırdı.Hitler, mücadeleci bir kişilik sergilemeye çalışıyor ve üstün niteliklere sahipmiş izlenimi vermek için vücut dilini etkin bir biçimde kullanıyordu. Sert bakışlar, ani hareketler ve uzun konuşmalar propaganda amacı ile yapılan ayrıntılardı. Kendisini yanılmaz, hata yapmaz bir lider olarak göstermeye çalışıyor, eskiden savunduğu görüşleri hâlen sıkı sıkıya savunduğunu belirtiyordu. Goebbels onun için şöyle demiştir: Führer hiç değişmez. Çocukken nasılsa şimdi de öyledir.

BOŞ SAPLANTILAR BU TÜRDEN ADAMLARIN ORTAK ÖZELLİĞİ
Saplantılarla dolu hayatında sanata çok önem vermiş, özellikle resim konusunda kendisini otorite olarak kabul etmiştir. Bu da boş bir saplantıdan başka bir şey değildir.

Opera müziğine de saplantılı derecede hayrandı. Gençliğiyle ilgili anılarında anlatmış olduğuna göre, harçlığının bir kısmını düzenli aralıklarla operaya gitmek için harcamaktaydı. Alman opera bestecisi Richard Wagner'a tutkuyla bağlıydı. Hitler'in Wagner takıntısı 12 yaşında başladı. Besteci, onun üzerinde oldukça etkili olmuştu. Adolf Hitler, kitabı Kavgam'ın ilk bölümünde şöyle yazmıştı: “12 yaşıma geldiğimde, hayatımdaki ilk operayı gördüm, Lohengrin. Bir anda bağımlısı oldum. Bavyera Ustası (Richard Wagner) için olan gençlik coşkum sınır tanımıyordu.”

Ölümsüzlük hissi Hitler'in başka bir saplantısıydı. Hiç ölmeyeceğine inanıyordu. Bu fikre, ondan önce doğan kardeşlerinin ölmüş olması yüzünden kapılmış olabilir. Diğerleri ölürken kendisinin hayatta kalması özel olduğu hissini uyandırmıştır. Kendisini ilahi koruma altında görmesini sağlayan dayanaklardan biri de I. Dünya Savaşı'nda cephedeyken içinden bir sesin yerinden kalkıp başka bir yere gitmesini söylemesidir. Bu içsel sesten sonra bir bombanın terk ettiği cepheye düşmesi ve oradaki arkadaşlarının ölmesi inandığı düşünceyi saplantılı hâle getirmesine sebep olmuştur. Hitler'e 42 kez suikast girişiminde bulunulmuştur. Bunların çoğundan aldığı ufak yaralarla kurtulmayı başarmıştır. Bu durum halk arasında da “Ölmez Adam Führer” imajına destek vermişti.

Yeni führerler karşımıza çıkabilir mi? Her an…