GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
28 Temmuz 2022 Perşembe

Gazi Heykelimizin 90. yaş günü kutlanmaz mı?

Neden böyle önemli yıldönümleri atlanır bilmem. Unutulmuş olmasını sıcaklarla açıklayamayacağım, böyle kutlamalar için daha önceden karar verilmeli.

Dile kolay 90 yıl… Mutlaka kutlanmalıydı ama atlandı… Yazık.

27 Temmuz 1932 saat 19.00… İzmirliler çoktandır açılmasını bekledikleri heykel töreni için o sabah vapurla İzmir’e gelen Başvekil İsmet İnönü’nün konuşması için cumhuriyet alanında toplanmışlar… O sıcak akşamüzeri çok hoş kutlama gerçekleşiyor.

Cumhuriyet meydanındaki anıtımız önemlidir. Dönemin İzmir Valiliği ve Belediye tarafından İtalyan Heykeltıraş Pietro Canonica'ya yaptırılmıştır. Anıt, koyu kırmızı renkli Afyonkarahisar mermerinden bir kaide üzerinde Mustafa Kemal Atatürk'ün “Ordular, İlk Hedefiniz Akdeniz’dir İleri!” emrini verdiği anı betimleyen atlı bronz heykelidir.

Heykelimiz valilik ve belediyenin 1929'daki ortak kararı ile yapılmıştır. Başlangıçta bir yarışma açılması düşünüldüyse de yarışma açmanın süreyi uzatacağı göz önüne alınarak anıt, İstanbul'daki Taksim Cumhuriyet Anıtı'nı da yapmış olan İtalyan Heykeltıraş Pietro Canonica'ya sipariş edildi. İzmir Belediyesi ile sanatçı arasındaki ilişkileri, İzmir'e yerleşmiş Levanten bir tüccar olan Isperco yürüttü. Anıtın yapımından sorumlu bir komisyon oluşturuldu ve anıtın özelikleri saptandı. Komisyon, anıtın yüzünün Akdeniz'e dönük olmasına; (O zamanlar Ege denmiyordu) etrafında Kurtuluş Savaşı'nı ve inkılabı canlandıran eserler bulunmasına karar verdi. Komisyon üyesi Tahsin Sermet Bey, Aralık 1929'da Canonica ile anlaşmak üzere Roma'ya gitti. Bu görüşmeden sonra Canonica, 1930 yılının Mart ayında heykelin maketi ile İzmir'e geldi. Heykel, Roma'da yontuldu, döküldü. Kaidesi ise mimar Asım Kömürcü tarafından hazırlandı.

Ve o güzel gün geldi… 27 Temmuz 1932 saat 19.00... Heykelin açılışında İnönü kürsüde… İsmet Paşa, İzmir’den Gazi’ye şöyle sesleniyordu:

Büyük Gazi! On seneden fazladır, Türk milletinin davası için arkandan koşuyoruz. Şimdiye kadar modern ve medeni bir devlet olarak aldığımız yol, kısa ve kısır değildir... Türk milleti davasının çıkar yolu ancak senin izindir. Senin heykelin, Türk milletine büyük davasını daima hatırlatan, yanılmaz bir işarettir. Senin heykelin, Türk milletinin iradesini cisimleştiren bir demir pençedir.

Atatürk de heykelin açılışı nedeniyle İzmirlilere gönderdiği telgrafta, “Milli mücadele ve heyecanımızın timsali olan güzel İzmir’de heykelimin dikilmesi vesilesiyle muhterem İzmirlilerin hakkımda gösterdikleri kadirşinaslıktan ve asilane duygulardan pek heyecanlıyım, Muhterem İzmirlilere teşekkürlerimin selam ve sevgilerimin ulaştırılmasını rica ederim...” sözleriyle İzmirlilere teşekkür etmiştir.

Şimdi heykelimize biraz yakından bakalım: Kaide üzerinde Mustafa Kemal Paşa at üzerinde mareşal üniformalı olarak sol eliyle atının dizginlerini tutarken sağ eliyle denizi gösterir vaziyette tasvir edilmiştir. Bu duruş, Atatürk'ün "Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir . İleri!" emrini verdiği anı simgelemektedir…

Kaidenin üç cephesinde Kurtuluş Savaşı ve zafer konulu bronz kabartmalar var: Ön yüzde, Kurtuluş Savaşı'na katılan kahraman kadınlar, köylüler ve askerlerimiz betimlenmiştir. Ön düzlemde ayyıldızlı bayrağı taşıyan beli hançerli kahraman bir köylü kızı İzmir yolunda ilerlerken görülmektedir. Kaidenin sağ yan kısmında bulunan kabartma Kemalpaşa yolunda Belkahve mevkiinden ordunun İzmir'e yürüyüşünü gösterir. Dört askerin bir topu iple dağın tepesine çıkarmaya çalışmasının gösterildiği bu sahnede, ayrıca silah yüklü bir kağnı ve uzaktan İzmir Körfezi görülür. Mustafa Kemal Paşa ise Belkahve mevkiindeki asırlık çınar ağacı altındaki çeşmeden avuçlarıyla su içmektedir.

Kaidenin sol yanındaki kabartmada, Türk ordusunun İzmir'e girişinin halkta uyandırdığı sevinç betimlenmiştir. Tüfeğini havaya kaldırmış bir Türk askeri ve cepheden dönen oğluna sarılmış bir ihtiyar, savaştan dönen babalarını kucaklamaya koşan çocuklar, asker oğlunu kavuşmanın sevinciyle kollarını havaya kaldırmış başı örtülü kadın gibi ayrıntılar işlenmiştir.

***

Burada iki konuya daha dikkatinizi çekmek isterim:

1932 senesi İzmir’e meşhur palmiyelerin dikildiği yıldır öte yandan. Gazi Heykelimizin açılışı onuruna İzmir'e Lübnan'dan 6500 palmiye getirilmiş, bunların 4 bin kadarı 1932'nin Mart ayından başlayarak kentin çeşitli yerlerine dikilmiştir. Dönemin gazetecileri 27 Temmuz 1932 günü 2500 palmiyenin İzmirlilere dağıtıldığını yazmışlar. Demek ki bazı belediye başkanlarının elinden kurtulabilen palmiyelerimiz de 90 yaşında...

Ben o 6500 palmiyeden en çok Konak’taki saat kulesinin yanında yaşayan ikisini çok severim. Dilerim ömürleri uzun olur.

Bu arada…

Cumhuriyet meydanında Büyük Efes Oteli için gösterilen peyzaj duyarlılığını çevredeki PTT binası ve apartmanlar için göstermeyen belediye başkanları da hayırla anılmayacaklardır tabii ki. O binalara o kat izinlerini hangi başkanların verdiğini çok iyi biliyoruz. Yeşil alan olarak korunması gerekirken İzmir’i betonlaştırma hevesinin sonucudur Cumhuriyet Meydanı çevresindeki binalar. Yazık olmuştur.