GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ayda ÖZEREN
YAZARLAR
23 Nisan 2022 Cumartesi

Egemenim, çocuğum, bayramım!

Müzik Önerisi: Childhood - Micheal jackson

Çocukluğumdan beri memleketimde alışıla gelmiş bir ritüelin hayranıyım...

23 Nisan Çocuk Bayramında bir günlüğüne lider olan çocuklardan bahsediyorum. Çocukluğumda sırf bu yüzden İzmir’ de yaşadığımıza hayıflanırdım... Çünkü bu imkândan sadece Ankara'daki çocuklar faydalanırdı o zamanlar. Neye göre seçildiklerini bilmezdim ama o ufak vücutlarına giydirilen takım elbiseler, vakur duruşlar, bilmiş tavırlar ve önceden hazırlanmış cevaplarla televizyonların ilk haberi olmayı çok isterdim yani çocukluktan içimde kalan bir arzudur bu: Başbakan koltuğunda oturan bir Küçük Ayda.

Bu ritüelin sadece bir günlüğüne devlet erkânında veya kamuda değil tüm topluluklarda, özel sektörde, hastanelerde, okullarda, fabrikalarda uygulanmasını isterdim.

Çocuk aklı deyip geçme. Bir kere çocuk senin benim kuralları tanımaz. Özgürlük ister, anda ister, onun sadece şimdisi vardır gelecek de gerisi de teferruattır ve gereksizdir.

Çocuk kolaylaştırır, basit güzeldir ve çocukça her şey kolaycacık hemencecik çözüme ulaşıverir.

Çocuk eğlencedir. Daha yaratımcı, daha eğlenceli bir dünya oluşturuverir etrafında.

Çocuk düzdür. Dolambaç, yalan dolan nedir bilmez. Tertemiz beyinler, işlenmemiş, önyargısız, naif sinsilikten ikiyüzlülükten uzak benlikler. Çocuksan eğer berraksın, dupdurusun, dürüstlüğün en uzun düzlüğüsün.

Çocuk vazgeçmez. Daha iyisi için çatışmayı seçebilir. Elindeki ile yetinmemeyi daha çoğunu elde edene kadar bıkmadan usanmadan mücadele eder.

Çocuk yenilikleri sever. Yeni deneyimler onu hem heyecanlandırır hem de hemen duruma adapte olmasını bilir.

Çocuk öğrenir. Gelen bilginin her türlüsünü hemen kapmaya hafızaya almaya hazırdır.

Çocuk sever. Sevgisi de nefreti de nettir. Sahtelik yoktur, yaşadığı ve gösterdiği tüm duygular gerçekliğin 24 ayar som halidir.

Çocuk mutludur. Güldüğünde Dünyayı güldürür. Gözünden bir yaş Dünyaları durdurur.

Çocuk deyip geçme. Bu çocukluğu olduğu gibi tecrübe ile birleştirdiğinizde ortaya çıkabilecek yönetim şekillerini bir hayal edin...

Kurumlarda, siyasette, kamuda, özelde, üniversitede, hastanede, evde, okulda, aşkta ilişkilerde...

Her hafta bir günlüğüne çocuk gibi olsak ve etki alanımızda öyle davranabilsek...

Nasıl olurdu bir günlüğüne gerçekten olduğumuz gibi, HAYATIMIZIN ilk evresindeki gibi...En başıboş halimizle, saf, masumane, her şeye gülebilen, dertlenmeyi bilmeyen, oynamaktan bıkmayan, hep çözüm üretebilen…

Çocuk gibi anne.

Çocuk gibi genel müdür.

Çocuk gibi başkan.

Çocuk gibi profesör.

Çocuk gibi doktor.

Çocuk gibi aşık, çocuk gibi ADAM OLABİLSEYDİK...

Belki de sorun çocukluğu geride bırakıp büyümek değil, büyürken unuttuklarımız.

İşte tam da bu yüzden çocukları daha sık oturtmalıyız o büyük “ego kokan koltuklara” süt kokusu silebilsin o burun zarı üzerinde uyandırdığı ağır ağdalı sahte duyguları…