GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
16 Aralık 2013 Pazartesi

‘Değil Binali, Onbinali gelse de kazanamazsınız’

Binali Yıldırım’ın adaylığı açıklandıktan hemen sonra sosyal medyada dile gelen tepkileri Aysun yüksek sesle okurken dikkatimi çekti bu sözler; Mesajların çoğunun ortak özelliği, çok zekice ve bir o kadar hınzırca yazılmış olmalarıydı.
İlk aldığım izlenim; Binali Yıldırım’ın işi hiç kolay olmayacak. Ankara’dan aktarılacak güç ve iktidar avantajı, İzmir’i sanıldığı kadar heyecanlandırmayacak.
 
AK Parti kurmayları bir gerçeğe direniyor; İzmirliler için asıl sorun, İzmir’in “megaköy” falan olması değil, seküler hayatın İslamlaşmasıdır.
AK Parti İzmir’i mezhep siyasetinin önündeki en ciddi engel olarak görüyor ve İzmirli bunun farkında; Erbakan’ın yemek üstüne yenecek tatlı olarak gördüğü İzmir’e Erdoğan da aynı gözle bakıyor. İşte bu algıyı değiştirecek ikna edici bir söylem gerekiyor.
Ne ki Erdoğan’ın kullandığı dil ikna edici olmadığı gibi, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarından beri bu CHP’den İzmir’in neler çektiğini anlatıyor. Sözlerinin alt metni, İzmir’in Atatürk’ten çektikleridir... Yani Erdoğan yine duvara çarptı.
Kaldı ki 11 yıldır İzmir’e iler tutar bir yatırım yapmayan AK Parti’nin bu saatten sonra yapacağı vaatlerin inandırıcılığı çok su götürür.
 
AK Parti seçim stratejisini, İzmir’i geliştirmek, kalkındırmak, köy olmaktan kurtarmak fikrinden yola çıkarak oluşturmuş. Bunun iyi bir fikir olduğuna inanmışlar. Hâlbuki İzmirliler bu bakış açısından hoşlanmıyorlar. AK Parti’liler İzmir’i “megaköy” olmaktan kurtaracaklarını söylerken öyle tepeden bir eda ile konuşuyorlar ki, İzmir sanki Siirt’in bir kasabası… Sözüm ona CHP’yi aşağılayacaklar, beceriksizlikle suçlayacaklar ama öyle olmuyor, top yekûn bir şehir aşağılanıyor ve İzmir bu aşağılanmaya haklı olarak tepki veriyor.
AK Parti kurmayları şunu anlamak istemiyor; İzmir gelişmiş bir şehirdir. İzmirlinin gelişmeden anladığı, yaşam tarzı ve yaşam kalitesidir. İzmir’in yoksullarıyla varsılları arasında uçurum yoktur. Her iki gruptan insanlara Alsancak’ın bir köşesinde zaman geçirirken rastlayabilirsiniz.
İzmir halkı şehirle barışıktır ve şehrin tadını çıkararak yaşar. Bu şehirden memnun insanlara köyde yaşadıklarını söylediğiniz zaman alacağınız cevap, “köyüme dokunma” olur.
Elbet de şehrin altyapı sorunları var. Bir türlü çözülemeyen çöptü, park yeriydi, trafikti, bir sürü sorun var. Metroda bitirilemeyen -yakında açılacak- iki durak var. Liman sorunu yıllardır çözüm bekliyor. Turizm yatırımları zayıf.
Ne ki bu ve benzeri sorunlar çözülsün diye AK Parti’ye oy verme fikri İzmirlilerin zihnine pek işlememiş; korkuları ve endişeleri daha ağır basıyor.
 
Ak Parti, İzmir’in geleneksel merkez sağ oylarını almak istiyorsa, vaatleri bir yana bırakmalı, Atatürk ve Laik Cumhuriyet ile arasına koyduğu mesafeleri samimiyetle gözden geçirmeli.
“Değil Binali, Onbinali gelse yine olmaz!” diyen İzmirliyi ciddiye almak lazım.