GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
2 Aralık 2013 Pazartesi

Sonun başlangıcı

Son bir ay içinde şu olanlara bakın!
Neçirvan Barzani Türkiye’ye geldi. Başbakan-Barzani görüşmesinin ardından, Kuzey Irak petrolünün Türkiye üzerinden sevkini sağlayacak boru hattı anlaşması ile ilgili petrol protokollerinin Şam ve ABD yönetimleriyle yapılan görüşmelerden sonra imzalanacağı açkılandı.
Açıklamanın hemen ardından, “aslında anlaşmaların imzalandığı” ortaya çıktı. Yalan söylemişlerdi; Hem de, Türkiye’yi, dünya kamuoyu önünde küçük düşürme pahasına…
Bu gelişmelerden bir gün sonra, Irak merkezi yönetiminden sert bir uyarı geldi; Şam yönetiminin onayı olmadan yapılan petrol anlaşmasının iki ülke arasında ilişkileri bozacağı, Ankara’ya iletildi. Ankara, oralı olmadı.
Bu defa da ABD uyardı; Irak Hükümetinin onayı olmadan Kürt yönetimiyle petrol anlaşması yapılmamalı…
Son olarak, Bağdat yönetimi, Irak hava sahasının, ‘Türkiye’ye kayıtlı uçaklara kapatıldığını’ açıkladı.
 
İMF açıklıyor; “Cari açık ve enflasyonda bozulma artıyor.” Eş zamanlı olarak,
Hükümet, harcama eğilimlerini sınırlamak için kredi kartlarıyla yapılan harcamalara kısıtlar getiriyor. Bankalar ve özel sektör uyarıyor; tedbir alırken iş dünyasına zarar vermeyin… Tüketimi kısarsa içerisi karışacak, kısmasa dışarıdan uyarı geliyor. Saadet zinciri koptu kopacak..
 
Rusya, Çin, İngiltere, Almanya, Fransa ve ABD yönetimi ile İran arasında Cenevre’de yapılan müzakereler sonucu, tarihi bir anlaşmaya imzalar atılıyor.
Sözüm ona Türkiye, Batı ile İran arasında arabuluculuğa talipti. Ne ki bu anlaşmanın gerçekleştiği müzakereler sürecinde, Davutoğlu ile benim aramda hiçbir fark yoktu; Her ikimiz de, yapılan anlaşmayı, her şey olup bittikten sonra öğrendik. O Dışişleri Bakanı, ben yurttaş…
 
Davutoğlu’nun hayalci ve mezhepçi dış politikası Türkiye’yi bölgede yalnızlaştırdı; İran, Irak, Suriye, Mısır, İsrail gibi Ortadoğu’nun yeniden yapılanmasında rol oynayan devletlerin hepsiyle sorunluyuz.
Buna karşın, Müslüman Kardeşler kanka...
 
Eğitim sisteminin sırtında bir kambur olduğu en başından beri bilinen dershaneler, tek bir önlem alınmaksızın, Beyefendi istedi diye, sistemden tasfiye ediliyor. Eğitim sisteminde dershane ihtiyacını ortadan kaldıracak hiçbir iyileştirme yapılmıyor. Doğacak boşluk nedeniyle yaşanacak sıkıntılar kimsenin umurunda değil. Maksat, intikam olsun…
 
Mısır Büyükelçimiz, “persona non grata” ilan edildi. Yani Mısır’dan kovuldu. Biz de misilleme yapalım dedik; büyükelçilerinin yerinde yeller esiyordu…
 
Suriye sınırı, El-Kaide’ye emanet… Bu terör örgütünün Rojava bölgesinde yerleşmesine destek veren Türkiye, artık söz geçiremediği El-Kaide’nin tehdidi altında. Türkiye’ye, “El-Kaide’yi Rojava’dan çek!” yollu uyarılar geliyor.
 
Erdoğan’ın Putin’den, “Bizi Şanghay’a alın, AB’den kurtarın” ricası, şakayla söylenmiş de olsa, Batı ile ilişkilerin yakın gelecekte nasıl şekilleneceğine dair bir soru işaretidir.
 
Geçtiğimiz günlerde yeni bir bavul çıktı ortaya. Taraf gazetesi, bavuldan çıkan belgeleri yayınlamaya başladı. Bu ikinci bavuldan çıkan belgeler, birinci bavuldan çıkan belgelerin dayanarak oluşturduğu iddianameleri ve yargı kararlarını sorunlu hale getiriyor.
Ya Ergenekon ve Balyoz davasından içeri alınanlar dışarı çıkacak, ya da ikinci bavuldan çıkan belgeler yeni bir ‘devri sabık’ yaratacak. Etme bulma dünyası…
 
Bütün bunlar, sadece son bir ayda yaşananlardır. Başarısızlık üstüne başarısızlık, hata üstüne hata… 
Gezi eylemlerinden beri domino etkisiyle her şey birbirinin üstüne yıkılıyor. Ama ne gam! Kibir ve kusursuzlukla malul Büyük Usta, almış başını gidiyor…
Bu kadar çok ağır hatayı bir iktidar kaldırabilir mi?
Bence kaldıramaz. “Tek Adam” yönetimi kaçınılmaz sona doğru ilerliyor.