GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
15 Haziran 2022 Çarşamba

Cumhuriyet’in ilk kültür araştırması

Cumhuriyet ilan edildikten sonra da rota ve model arayışı sürüyor. Atatürk, Cumhuriyeti bir modernleşme projesi olarak tasarladığı için laiklik hayati öneme sahipti. Bu çerçevede dinin devlet ile ilişkisi, tarikatlar ve mezheplerin konumu, oluşturacağı model için önemliydi.

Atatürk, bilgiyi önemseyen biri olduğu için kararlarını ve uygulamalarını bilgiye dayandırmak istiyordu. Bu amaçla hem çok okuyor hem de bilim insanlarından görüş alıyordu.

Bunun en ilginç örneklerinden biri Dinler Tarihi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükhan’ı görevlendirmesidir. Cumhuriyetin ilk yıllarında kendisinden mezhepler konusunda raporlar istiyor. Yörükan bu amaçla 1925 yılında, Cumhuriyet tarihinin ilk kültür incelemesini gerçekleştiriyor.

Daha öncesi var mı bilmiyorum. Hatta yıllarca sosyoloji bölümünde araştırma dersleri veren bir kişi olarak benim de habersiz olduğum antropolojik bir saha araştırmasına 1925 yılında İzmir Narlıdere’de başlamış. Üniversiteden ayrıldıktan sonra buna rastlamam üzücü. Ama hiçbir araştırma dersi kitabında da bu örneğe rastlamamıştım. Oysa sosyal bilim tarihi ve araştırma dersleri için çok orijinal bir örneği oluşturuyor bu saha çalışması.

Narlıdere kitabını yazmak için yola koyulduğumda karşıma çıktı. Yörükan hocanın Aleviler ve Tahtacılar hakkında araştırma yapmak için Narlıdere’de epey mesai harcadığını görüyoruz. Yılını ise, araştırma notlarındaki diğer bilgilerden anlıyoruz. O zaman İzmir Narlıdere ulaşımı kolay değil tabi. Belediye Reisi Aziz Beyin görevlendirdiği bir kişinin at arabası ile Narlıdere’ye ulaştığını not edince, Aziz Beyin görev süresinden Yörükan hocanın bu araştırmayı 1925 yılında başlattığını sonucuna varıyoruz.

Önce kimliğini gizleyerek bir Alevi Dedesi gibi topluluğa giren Yörükan, daha sonra bir güven ortamı oluşunca bundan vaz geçiyor. Yaklaşık yedi yıl boyunca Narlıdere’ye gelip gidiyor. Burada haftalarca konaklayıp, topluluğu içerden gözlemliyor. Kendisine ev sahipliği yapan ve yakın dostluk kuran eğitmen Ali Kemal Kaygısız’ın oğlu Kudret Kaygısız’dan bu geliş gidişiler hakkında bilgiler aldık.

Yörükan yıllarca yaptığı gözlemleri çeşitli bilimsel dergilerde makale olarak yayınlıyor. Ama daha dergiye göndermeden önce Atatürk merakla okuyor bu raporları. Laiklik modelini şekillendirirken çeşitli bilgi kaynaklarından beslenmesi anlamında bu ilginç bir örnek bana göre.

Yörükan’ın Atatürk’ün talimatı ile başta Narlıdere olmak üzere çeşitli yerlerde sürdürdüğü araştırmaların sonuçlarını uzun yıllar sonra oğlu Turhan Yörükan iki kitapta topluyor. “Anadolu Alevileri ve Tahtacılar” ile “Alevi, Bektaşi ve Tahtacı Nefesleri” başlıklarını taşıyor bu kitaplar.

Bir sosyolog olarak her ne kadar bu araştırmayı derslerde anlatamayacak olsam da Narlıdere sosyal tarihine ilişkin yazdığım kitapta ele almak ve değerlendirmek de bana heyecan verdi doğrusu…