GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
30 Nisan 2022 Cumartesi

Siyaset sadece hizmet değildir!

Siyasetçinin dilinde de seçmenin dilinde de siyaset/politika, genellikle hizmete indirgenir. Siyasete ile hizmet arasında bir bağlantı bulunmakla birlikte aslında siyaset bundan fazla bir şeydir.

Pek çok açıdan ele alınabilir ama siyaset, genel olarak kolektif olarak bir arada yaşamanın en iyi yolunun arayışı ve buna ilişkin uygulamaları içerir. Kolektif olarak bir arada yaşamanın gereksinimlerinden biri şüphesiz hizmettir. Yani ortak yaşamamızdan kaynaklanan ihtiyaçlar.

Ancak kolektif olarak bir arada yaşamak, sadece hizmetlerin sağlanması  ile mümkün değildir. Yani yol, su, çevre temizliği, güvenlik, eğitim, sağlık hizmetleri verilmesi bir kolektif yaşamın en iyi yolunu tarif etmekte yetersiz kalır. Eğitimin, sağlığın ve çevre korumanın nasıl gerçekleşeceği de çok önemlidir.

Hizmet dışında ve en az onun kadar önemli konuları vardır siyasetin. Özgürlükler, haklar mesela. Farklı sınıf, farklı etnik köken, farklı inanç, farklı cinsiyetten insanlar bir arada nasıl yaşayacaklar? İnanç ve düşünce özgürlüğü ile farklılıklar nasıl korunacak?

Aslına seçmen ve profesyonel siyasetçiler her ne kadar siyaseti hizmete indirgemeye çalışsalar da, siyasete ilişkin tutumlarımız ve ideoloji/parti tercihlerimiz hizmetten farklı değişkenlere göre şekillenir.

Çünkü kadına yönelik şiddet, doğaya yönelik katliamlar, eğitim programları, laiklik ve dinin finansmanı, dış ilişkiler gibi birçok konu da siyasetin hizmet kadar önemli unsurlarını oluşturur.

Cumhurbaşkanlığı, Milletvekilliği ve Belediye Başkanlığı seçim sonuçlarına baktığımızda, tercihlerimizin, hizmet performansından ziyade dünya görüşü ve ortak yaşama ilişkin değerler üzerinden gerçekleştiği görülmektedir.

İzmir’de bir süredir seçimleri CHP’nin, Diyarbakır’da HDP’nin ve Rize’de AKP’nin adeta otomatik kazanması, seçmenin hizmete ilişkin değerlendirmesinin ürünü değildir. Seçmenin çoğu, tercih ettiği partinin daha iyi hizmet ettiği ve buna karşılık rakip partinin iyi hizmet etmediği düşüncesi ile tercihini meşrulaştırmaya çalışabilir. Ama gerçekte seçmen tercihi hizmetten çok ideoloji ve değerlere göre şekillenir.

Öte yandan hizmet ve siyasetin diğer konularının seçmen tercihlerindeki ağırlığı dönemlere göre değişebilmektedir. Bir süredir seçmenin içine girdiği kutuplaşma düzeyi, hizmetten çok ideoloji ve değerleri daha fazla öne çıkarmaktadır.

Meral Akşener’in, Gezi Davasına ilişkin özgürlük ve istibdat vurgusu, hizmete ilişkin bir eleştiri değildir ama önemli bir siyasi mesajdır. Mansur Yavaş’ın yoksulların eczane borçlarını ödemesi önemli bir hizmettir ama Gezi Davası sürecinde yaşanan hukuksuzluğa ses çıkarmaması ise siyasi bir tercihtir.