Bayramda, ülkenin metropolleri huzurlu, sakin ve temizdi. Çünkü, imkânı olan herkes tatil yörelerindeydi.
Büyük kentlerin durumuna bakılırsa, imkânı olmayan insan sayısı çok az.
Tatil yörelerinde üst üste tatil yaparken, döner dönmez pahalılıktan, krizden yakınmak için enerji topluyorlar.
Ve bu tatilci kesimin daha ziyade metropollerde yaşayan muhalif cenahtan olduğu kimsenin meçhulü değil. İktidara oy veren yoksul mahalle sakinleri yerli yerinde duruyor. Öte yanda, Anadolu’da kendi içine kapanarak yaşayan şehirler ise zaten kendi içinde olup bittiğinden bu pahalılıktan pek etkilenmiyor.
Bu uzun bayram tatilinde beni en çok etkileyen, şehrin inanılmaz sessiz, temiz ve huzurlu haliydi. Tatil yapmak için bir yer arasam bu kadar mükemmelini bulamazdım. Demek ki şehrin kalabalıklarla başı dertte.
Kalabalıklaşmak insanı bozuyor mu?
Toplumsallaşmanın kent yaşamıyla buluşması bu kalabalıkları da yarattı. Ve nihayet, kapitalizmim metropollerinde kalabalıklar üst üste yaşamağa başladı. Kalabalıklaştıkça da bir arada yaşamanın kuralları daha sık ihlal edilir oldu. Artıkkural sadece onu tanıyan için var. Kentin temiz olması salt bir azınlığın meselesi.İzmir’i çöplüğe, körfezi lağıma çeviren ahali kendini bu pislikten sorumlu tutmuyor vekabahati yerel yönetimin üstüne yıkıyor. Sanki böylece aklanıyor.
Uzun sözün kısası, kalabalıklaşmak insanı bozuyor. Veya bozuk insanın cesaretini artırıyor. Kalabalıklarda kuralsız yaşamak oldukça kolay.
Hayvan kesmenin dini vecibe olduğu, inancın gösteriye dönüştüğü koşullarda, sahiciliği yitik insandan iyi şeyler yapmasını beklemek en hafif deyimiyle naifliktir.
Yeryüzü yaşamını bitirmeye yeminli insanlık yine bir tatil vesilesiyle kıyılara saldırdı. Milyonlarca insan tabiatın kısmen temiz kaldığı bölgelere yayıldı. Tahrip gücü yüksek turistik kalabalık işini bitirdi ve yuvasına geri döndü; bir dahaki saldırıya şehirde güç biriktirmek üzere...
Yaşadığımız şehre ne yapıyorsak tatil için gittiğimiz yerlere de onu yapıyoruz. Eko sistem, tatilcilerin ve turizmin tehdidi altında. Ne ki toplum bunu umursamıyor.