GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
24 Haziran 2023 Cumartesi

Değişim kaçınılmaz

Tunç Soyer’in değişim talebi ülke ölçeğinde gündem oldu. Değişim Manifestosu, kapsamlı ve uzun soluklu bir programı akla getiriyor.

Dolayısıyla,manifestoyu gerekli kılan Dünya ve ülke koşullarına bakmak gerekir.

1980 yılında alınan 24 Ocak Kararları ile Türkiye’de başlatılan dönem sonlanıyor. Uluslararası sistem dengeden çıktı, kriz büyüyor. Sistemde kriz büyürken, liberal piyasa düzeni de kamucu anlayışın ağır bastığı ekonomik düzenlemelere yöneldi.

Kapitalistler, “sürdürülebilirlik” kavramının ardına süpürmeye çalıştığı ağır ekonomik krizden kolayına çıkış olmadığını görmeye başladı. Sürdürülebilir fazla bir şey kalmayacak gibi…

İktidar, 2010’dan sonra aldığı tartışmalı ekonomik kararlarla kendine bağlı zengin bir sınıf yarattı, ancak bedeli ağır oldu. Şu anda, ekonominin dümeninde Batı var. O kadar atıp tuttuktan sonra, gidip teslim olmak… Lakin, CHP’den beklediklerini AKP’den alan iş dünyası, bu teslimiyetten memnun.

CHP, sosyal demokrat dünya görüşünü yeniden inşa etmek zorunda olduğunu idrak etmedikçe, tükeniş sürecek.

CHP’de sosyal demokrat çizgide değişim olacaksa, kimin genel başkan olacağından ziyade kadrolar önemlidir. Değişim programına ve programı uygulayacak kadroların oluşumuna ihtiyaç var.

Tam da bu nedenle, Tunç Soyer’in açıkladığı “Değişim Manifestosu” ile dile getirdiği değişimin yol haritası üzerinde düşünülmeli, tartışılmalı.

Yeni bir Dünya düzeni kurulacak. Bundan kaçış yok. Mülkiyet kavramı ve ilişkileri sorgulanıyor. Emek artık en yüce değer değil. Para yeniden tanımlanıyor. Sosyolojik yapı hızla değişiyor. İşçi sınıfı tarih sahnesinden çekilmeye hazırlanıyor.

Devlet-yurttaş ilişkisi temsili olmaktan uzaklaşarak yerelde doğrudanlığa dayalı kimlik kazanacak.

Ve İzmir İktisat Kongresi’nde, Yeni Siyaset Belgesi ile ülkenin yüzyıl sonra yeniden Dünya sistemine entegrasyon koşulları dile getirildi.

Sonuç olarak, Tunç Soyer, yeni Dünya düzeni kurulurken ortaya çıkan dünya problemleri karşısında İzmir’in çözüm önerilerini ortaya koyuyor.

Ve belki de ilk defa, çok kritik bir süreçte, İstanbul ve İzmir birlikte Türkiye için hareket ediyor. Bu güç birliği, Türkiye’nin önünü açacak potansiyeli barındırıyor.

Batı Anadolu, yeni toplumsal mutabakat koşullarının yolunu açarsa, Türkiye kimlik siyasetiyle girdiği çıkmaz sokaktan çıkar. Ve Yeni Dünya düzeninde, bölgesinde söz sahibi olur.

40 yıldır İslam ile hemhal neo liberal politikalara karşı duran ve son 23 yıldır Erdoğan’a kesintisiz direnen İzmir’in sesini duyuran Tunç Soyer’e teşekkürler.