GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
29 Mayıs 2023 Pazartesi

Seçim Dersleri

Seçim atmosferinde ülke ahvalini konuşmaktan dönüp kendimize bakamadığımızdan olmalı, seçmen ahvali her zaman gözden kaçıyor.

Söz israfından uzaklaşarak bir an halimize baktığımda gördüklerim, yadırganmayacak gibi değil.

Kendi geleceği için karar verecek erginlikte kişinin oy vererek ülkeyi yönetecekleri seçmesi gerekirken; bilmem neyinin kılı olmak veya “Pirooommm!” diye huzurunda kendinden geçmek gibi tapınma emareleri gösteren seçmen profili çok düşündürücüdür.

Öte yanda, “lider” dediklerimiz, seçmene nasıl bakıyor, nasıl algılıyor?

Liderin davranış biçimine bakılırsa, seçmen, peşinden gelen insan sürüsüdür.Haliyle, lider bunu biliyor ve kitlesini (sürüsünü) ona göre yönlendiriyor.

Mesela, lider, parmağıyla sandığı işaret ediyor ve nasıl oy kullanacağını, söylüyor. Öyle de oluyor. Veya kime oy vermeyeceğini sölüyor.

Nihayetinde, liderinin kült kişiliğine kurban insan sürülerinin yandaş veya taraf olmak gibi mazeretlerle kendini adaması, muktedirin bekası için gereklidir.

“Döver de söver de, kocamdır” kafasıyla seçmenin lidere biat ettiği koşullarda, iktidaraveya muhalefete güven duymak mümkün değil.

Derin bunalım günlerinin eşiğindeyiz. Gerek ülke gerek dünya koşulları gün yüzü göstermeyecek. Umutlu olmaktan ziyade çok sabırlı olmak gerekiyor.

Sevinç naraları atan iktidar grubu ve seçmen kitlesi, vasatlığın bütün emarelerini gösteriyor. 2023 seçimlerinin,“galibi olmayan seçimler” olduğunu anladıklarında her şey için çok geç olabilir.

Muhalefetin doğru gibi görülen yanlışı, Millet İttifakı ile başlayan toparlanışı, 6’lı Masa ve 8’li ekip ile anlaşılmaz hale getirmesidir. Millet İttifakı, anlaması kolay kısa bir metinle Ortak Program açıklasaydı, toplumsal ittifakı yüzlerce sayfalık ve binlerce maddelik cendereye sokmasaydı, sonuç çok farklı olabilirdi.

Dijital çağa hazırlanmak için ülkenin yeni toplumsal mutabakata ve “güçlü iç cepheye” ihtiyacı var. Dengeden çıkan kapitalist sistemin yarattığı derin bunalımda, Türkiye başka türlü ayakta kalamaz.

Hayat pahalılığı, özellikle metropollerde yaşayanların belini büküyor. İş dünyası uzun zamandır mutsuz. Sanayi ve tarım üretiminde çok sorun var. Şirketler ayakta zor duruyor. Doğu-Batı ekseninde gerilim tırmanmaya devam ediyor.

Öyle bir dönemin kapısı aralandı ki hem iktidarı hem muhalefeti çok zor günler bekliyor. Herkesin aklını başına alması gereken zamanların eşiğindeyiz. Yoksa, sorunların altında kalacağız.

Ve son seçim dersi; Cumhurbaşkanlığı sisteminde, Devlet’in bütün imkanlarıyla iktidara hizmet ettiği koşullarda, adil seçim beklemek abesle iştigaldir. En fazla, böyle seçim kılığına sokulmuş operasyonlarda oy kullanırız.