GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
29 Nisan 2023 Cumartesi

Nihai tragedya yazılırken

İnsanlığın yaşadığı büyük acılar binlerce yıldır tragedya kıvamındadilden dile dolaşıyordu. Hatta, esinlenip sanat bile yapıyorduk.

Acı ama gerçek, günümüz dünyasında,geçmişteki o kıyamet günlerini anımsatan alametler zuhur etmeye başladı. Tedirginiz.

Mesela, fay hatları üzerinde kurulu bir ülkede yaşıyoruz. Bu gerçek kimsenin meçhulü değil. Her defasında depremin altında kaldığımızdan, biliyoruz.Ölen ölüyor, kalan sağlarla yola devam ediyorduk… Ne ki artık endişeliyiz.

Gelişmiş ülke kategorisindekiler belki depremden ölmüyorlar ama baş edemedikleri büyük doğal felaketlerden yakalarını kurtaramıyorlar.

Bu defa işimiz zor. Üstümüzdeki lanet öyle böyle değil. Deprem bitiyor, seller başlıyor, seller bitiyor, kuraklık başlıyor.

Öte yanda, dengeden çıkan ekonomik kriz yoksulluğu büyütüyor.

Kuşatıldık. Bir tarafından, ahlaki ve vicdani yoksunluk, diğer tarafından, derinleşen yoksulluk, insanlığı kaotik bir çağın içine çekiyor.

Muhtemelen, büyük trajedilerin yaşanacağı bir çağın eşiğindeyiz.

İnsanlık,uygarlık krizi karşısında oldukça çaresiz; yaptıklarının ettiklerinin bedelini ödemeye başladı.

Rivayet o ki cennetten kovularak geldik yeryüzüne.

Ancak, yeryüzü de insanı bağrına basmadı.

Nasıl bir lanetse üstümüzdeki!

Acı bilgi, bir kere daha, büyük trajedilerin yaşanacağı lanet yüklü bir çağın şafağındayız.

Vazgeçmek lazım…Uygarlık şiarıyla yapa geldiklerimizden vazgeçmek…

Yeryüzü, Tanrı tarafından insana bahşedilmedi.

İnsan, yeryüzüne çökmeyi denedi. Ama olmadı.

Artık bu gerçekle yüzleşmenin vaktidir.

Trajedi adeta insanın ontolojik uzantısı…