Başımıza gelenlerden salt cehaleti sorumlu tutmak fazlasıyla kolaycılık.
Aptallık ve ahlaktan yoksunluk, üstümüzdeki lanetin asıl nedenidir.
Çağımız, vicdan yitimiyle malul.
İnsanlık kurduğu uygarlığı artık taşıyamıyor. İnsan zekasının düzeyi ile uygarlığın getirdikleri arasındaki ilişkiyi düzenleyen, geliştiren dinamikler sanki çalışmıyor.
Akla gelen soru; IQ seviyesi geriliyor mu?
Yeryüzünde olan bitene bakınca, başka türlü düşünmek ne mümkün!
Akıl tutulmasını düşündürecek bütün alametler ortada iken, elbet de endişeye mahal var.
Yeryüzünde barınma koşullarını insanlığın sonunu getirecek ölçüde bozan uygarlık elan insanın gururu ise, zekâ seviyesinde ciddi sorun olduğunu düşünmek gerekir; üstündeki laneti algılayamıyor.
İnsan, yeryüzünün Tanrı tarafından kendisine bahşedildiğine dair kesin bir kanaate sahip. Bu nedenle de toprağı, havayı, suyu, hayvanları, bitkileri tanrı nimeti sayıp tepe tepe kullanıyor. Nasıl olsa, Allah’a şükretmek yetiyor…
İnsanın yeryüzü algısı ifadesini tam olarak kapitalizmde buluyor. İnsan ne ise kapitalizm de o. Mülkiyete dayalı uygarlık ha keza… Yani, insan öyle matah bir yaratık değil. Dahası,kurduğu uygarlığı sanayi devriminden öteye taşıyacak yetkinlikten yoksun.
Yazı bulunduktan sonra, yazının tahakkümü altında önce duraklayan, sonra da gerilemeye başlayan insan evrimi, tükenişin eşiğinde…
Hal böyle olunca, çıkışı yapay zekada arayan bilim, dijital devrimin yollarına taş döşemeye başladı.
Acı bilgi; Yapay zekâbaşta akıl bırakmıyor.
İddia o ki, insanın evriminde, sanayi devriminden öteye alınacak yol kalmadı.
Galiba, o bildiğimiz insan evriminin sonu geldi.