GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
3 Nisan 2023 Pazartesi

Tükenişin de bir sonu var…

Erdoğan rejimi orta sınıfı, özellikle emeklileri adeta Nazi yöntemleriyle yok ediyor. Açlık sınırında yaşayan yeni kent yoksulları bırakın ev sahibi olmayı, kirasını güçlükle ödeyebiliyor. Beslenmekten vazgeçti, iyi kötü karnı doysun, yetiyor.

Gençler gerçekten ülkeden umudu kestiği için yurtdışında gelecek arıyor. İşsizlik ve gelecek kaygısı kâbus gibi üstlerine çökmüş.

Sanayi, tarım, hayvancılık sektörleri nicedir alarm veriyor. Ancak ekonomik çöküşün altında kalan iktidar, bunu görecek durumda değil.

Kimlik siyasetiyle parça parça olan toplum/devlet ilişkisinde güven yitimi had safhada. Devleti devlet yapan kurum, kuruluşve kurallar işlemiyor; vasatlık ve sığlık, kamusal yaşam normlarını yerle bir etti.

Türkiye’de vasatlaşmanın miladı seksen darbesidir. O tarihten itibaren, vasatların önlenemez yükselişi başladı, ikibinli yıllarda da zirveyi gördü.

Ve vasatlığın, sığlığın vasat altı zekayla hemhal örgütlenmesi, akıl çökmesine yol açtı; o gün bu gündür, iki yakamız bir araya gelmiyor.

İkibinli yıllar, paradigma çökmesinin eni konu görünür olduğu yıllardır.

Ülkeyi din tartışmalarının orta yerine çeken kimlik siyaseti,din toplumunu ihya etti.

Öte yanda, Kürt sorununa dayalı etnisite tartışmalarıyla yaratılan derin yarılma, devleti dönüştürmeyi amaçlıyor. Mesela, HDP, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını, yüzyıllık avans olarak tarif edebiliyor.

Otokrat zihniyet, İslamcı politikalarla zayıflatılan modern hukuk devletine sanki son vermeye hazırlanıyor.

Hazin ama gerçek, tükenişin bütün öncülleri ortaya çıktı.