GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
8 Eylül 2023 Cuma

Anadolu’yu teslim almak mı? Çok zor!

Anadolu, üç kıtanın kavşağında köprü gibi uzanan bir kara parçası. Ve tarih boyunca, bu özelliği, toplum dinamiklerinin Batı değerleriyle uyumlu çalışmasını sağlamış. Yüzü Batı’ya dönük kültürler ortaya çıkmış.

Mesela, Anadolu’da Sünnileşme hiçbir zaman Arap alemini memnun edecek düzeye gelmemiş. Elan Selefi, Vahabi çevreleri mutlu edecek sonuçlar iktidara rağmen ortaya çıkmıyor. Mütedeyyin kesimler çantada keklik değil.

İslamcı cenahta sular durgun akmıyor.

AKP’nin seçim başarılarında,sokağa çıkan kadınların payı büyüktür.Seçim çalışmalarında, eve kapatılan kadınlar saçını başını örterek sokağa çıktı. Ve biliyoruz ki o kadınlar bir daha sokağı terk etmedi.

Sonuç son derece ilginç, örtülü ve oldukça bakımlı kızlarla yine oldukça bakımlı ve yarı çıplak diğer mahallenin kızları,sokaklarda yan yana dolaşıyor.

Sokak özgürleştiriyor. Evden dışarı çıkan mütedeyyin ailelerin kızları yine kapalı dolaşıyor sokaklarda; fakat zihinleri fena halde açıldı. Bedenini açmak yerine zihnini açmayı tercih eden bu kızlar, islamcı çevreleri tedirgin ediyor.

Din normlarının kuşattığı hayatlarının muktedirlere hizmet etmekten öte bir anlam taşımadığıkoşullarda gençler olan biteni sorgulamaya başladı. Ve bu durum, iktidar çevrelerinde, kıyamet alametleri olarak algılanıyor.

Hal böyle olunca, gelişmelerden tedirgin olan islamcı muktedir Diyanet’i devreye soktu, Deizmin yükselişinin getirdiklerini kavramaya çalışıyor. Okullarda din normlarını öne çıkaracak uygulamalardan medet umuluyor. Sonuç alınır mı? Çok zor. Bir dip dalgası gibi yükselen değişim, hacı hoca falan dinlemiyor.

Tanrısal olanda sınırsızlığı, eşitliği, özgürlüğü arayan insanıdin adamlarıyla ikna etmek imkânsız. Dinler çağı kapanıyor.

Sayısal devrim bir gerçek. Endüstri devrimi sonlanırken bütün kurumları, kuralları,değerleri de ortadan kalkmaya başladı. Bir kültürün sonu… Yeni sosyoloji, endüstri toplumunun getirdiklerini artık yadsıyor.

Ne islamcı siyasetçinin ve din adamlarının sopa gibi kullandığı dini kurallar, ne de solcuların umut ticareti ve slogan devrimciliği…Yeni toplum içinde hiyerarşi barındırmıyor. İtaat yok. İlişkiler yatay seyrediyor.

Gerçek yürüyor, ancak her iki cenahın da efendileri gerçeği görecek durumda değil. Onlar yangın söndürmekle meşgul. Veya helalleşmekle…

Sonuç olarak, islamcı siyasetin baskıcı uygulamaları artış göstermekle birlikte, bunu, çaresizlik ve çöküş alametleri olarak görmek gerekir. Büyük panik var. Çünkü sistem kendi içinden yıkılıyor.Ve din de sistemin dışında değil.

Son söz; Anadolu’nun İslamcılara veya Batı’ya teslim olmaya hiç mi hiç niyeti yok.

9 Eylül’ün 101. yılı kutlu olsun.