GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
18 Ağustos 2023 Cuma

Hal ve gidiş korkutuyor

Ülkede güvenli yaşam koşulları hızla ortadan kalkıyor. Aklı başında, kurallarla yaşamayı bilen her kişinin gün be gün umudu tükeniyor.

Siyasal partilerin umut kırıcı hal ve gidişi, vasatlaşan ve sığlaşan siyasal alandaortaya çıkan top yekûn bozulmanın tezahürüdür.

Sokakta güvenlik sorunlu, ekonomi sorunlu, istihdam sorunlu, sağlık sorunlu, eğitim sorunlu, barınma ve beslenme sorunlu…

Türkiye’de 4 milyon kadar ruhsatlı silah, 36 milyona yakın da ruhsatsız silah var. Sokak ortasında silahlı çatışma haberleri artık sıradanlaştı.

Ortalıkta dolanan 10 milyondan fazla göçmenin yarattığı sorunlar, tahammülü tükenen toplumda yabacı düşmanlığını çoktan tetiklemiş bulunuyor.

Bu ahval ve şerait içinde, devlet-yurttaş ilişkisi git gide bozuluyor.

Olan bitene bakılırsa, Anadolu muhafazakarlığı Cumhuriyet devrimini ortadan kaldırmaya kararlı. Ve bu kararlılık siyasal alanda etkili oluyor.

Dahası orta sınıfın ikiyüzlü ahlakısiyasi kimlik oldu. Aydın veyarı aydının her iki cenahta Batı ve Arap kültüründen zuhur eden kimliği bırakın siyaseti insanı hayattan soğutuyor.

Kimlik siyaseti siyasal alanı kuşatarak seküler toplumun önünü kesti. Muhafazakârlar, din ve milliyetçiliği harmanlamak suretiyle, kriz koşullarında sistemde tutunmanın yollarını arıyor. Sosyal demokratlar ise tükenmiş. Sosyalistler,umutsuz vaka...

Tükenişin boyutları endişe yaratıyor. Kamusal alanı İslamlaştırma hamleleri birbirini izlerken eli kolu bağlı sol muhalefet en az iktidar kadar sorunlu.

Kapitalizmin nasıl bir sistem olduğuna dair çok az bilgisi var. Sol sloganlardan öğrendiği kadar. Solu ise belki birkaç kitap ve broşür ama mutlaka yarım düzine slogan düzeyinde biliyor. Dünya problemlerine hayli yabancı. Günümüzün aktif siyaset yapan, örgütlerde köşeleri tutan solcu profili...

Kendisini dürüst, ahlaklı, erdemli ilan ederken, karşı cenaha bunun tam tersini uygun gören, dahası adil olduğunu da söyleyensiyasi parti kullarının çifte standardıyla hemhal siyaset.

Endişeye mahal var.  Cumhuriyet devrimiyle neredeyse bütün köprüler atılmış.

Anadolu muhafazakarlığı Cumhuriyet devrimine karşı bayrak açtı. Ayrışma bütün hızıyla sürüyor. Toplumsal uzlaşma koşulları ortadan kalkıyor.

Türkiye’de yığılıp kalan Suriyeli, Afgan vs. yabancılara duyulan öfke, toplumu destabilize edecek potansiyele sahip. Bu meselenin insani boyutunu artık kimse konuşmak istemiyor.

Ve şimdilik sadece hayat pahalılığı konuşuluyor. İki ay sonra, ekonomik kriz başladığında hayat herkes için çok daha zor olacak.

Anadolu muhafazakarlığı ile Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi birbirini itiyor.Yeni toplumsal mutabakat koşulları ortadan kalkarken Cuma tatili, konser ve sergi yasakları, İslam normlarını esas alan uygulamalar adeta şu mesajı veriyor; bizim gibi düşünmeyenlerle gidilecek yolumuz yok. Elbet de bu mesajı alan Türk milleti bir karar verecek. Mutabakattan vazgeçiş, yol ayrımının başlangıcıdır.

Paradigma çökmesi bir gerçek. Bütün değerler, vasat altında seyreden sosyal, siyasal ve ekonomik koşullarda yok oluyor.

Bu vasatlık ve bu tükenişin elbet de bedelleri ve sonuçları olacaktır.