GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
4 Ağustos 2023 Cuma

Kimsede tahammül kalmadı

Ne istedilerse yaptık. Sustuk. İnandık. Oy verdik. Destek olduk. Tıpış tıpış oy vermeyi bile sineye çektik. Siyasi tehditlere boyun eğdik. Ama hep kaybettik, hep geriye düştük. 20 yıl oldu. Bir durun artık!

Seçim mi kaybettireceksiniz? Kendini ifade özgürlüğü bu sinsi suçlamayla yıllardır cerh ediliyor. Şimdi de “Parti’yi mi böleceksiniz!” argümanıyla baskıyı sürdürmeye çalışıyorlar.

Ana muhalefette otoriteye koşulsuz biat, tek adam yönetimini hiç aratmıyor.

Parti yönetimleri, sadece ayaklarıyla değil beyniyle de “rap rap” diye giden robotlar istiyorlar.

Ziyadesiyle dikkat çekiyor, iktidar zümresinin ödü kopuyor, Kılıçdaroğlu ana muhalefetin başından gidecek diye… Yeni taktiklerle Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye başladılar bile…

Ana muhalefette, siyaset yapmaktan sorumlu bir grup var. Nöbetleşe siyaset yapıyorlar. Seçim yenilgisinden sonra, yedekte bekleyenler sahne aldı. Yalnız, nöbetçi genel başkanlık konusu sıkıntılı gibi…

Yapılacak şey o kadar da zor değildi. Toplumsal mutabakat ve ortak program için hazırlık yapmak gerekiyordu. Öyle 2000 madde, 300 sayfayla gösteri yaparak değil, herkesin anlayacağı bir dille yazılmış kısa metinlerle anlatmak gerekiyordu. Hiçbir şey anlatmadılar. Onun yerine, 300 sayfayı ve 2000 maddeyi, “Cambaza bak!” dercesine gösterdiler.

Seçimler bitti. Bütün partilerin altında kaldığı bir seçimdi. Ortaya çıkan tablodan sonra seçmende de tahammül bitti. Kim geliyor, kim gidiyor, ne değişiyor, 6’lı masa, ittifaklar falan artık kimsenin umurunda değil.

Aslında, 40 yıldır CHP’nin sürdürdüğü etkisiz ve teslimiyetçi siyasetin sonuçlarıyla karşı karşıyayız. CHP, sosyal demokratların ve sosyalistlerin siyaset alanını daraltan bir aygıt olarak sermayenin her zaman desteğini aldı. Nitekim, ikibinli yıllarda da kimlik siyaseti yaparak neo liberal düzene sonuna kadar teslim oldu.

Bir durun artık… Piyasaya düşen siyasete güven kalmadı. Siyaset ve siyasetçi en itibarsız dönemini yaşıyor. Her iki cenahta da ucuzluk ve vasatlık, tahammül sınırlarını çok fazla zorlamaya başladı.

Bir durun artık! Siyaset niyetine söyledikleriniz ve yaptıklarınızla, o budala yerine koyduğunuz toplumun çok gerilerinde kaldığınızı görün, artık.