GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
29 Ağustos 2023 Salı

Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu aşkı

Kılıçdaroğlu gidecek diye ödü kopuyor. Durumun vahametini görünce derhal Kılıçdaroğlu muhalifleri kervanına katıldı.Ve o da “Git artık Kılıçdaroğlu!” demeye başladı.

Bu çıkış, Kılıçdaroğlu muhaliflerinin önünü kesiyor.

İşin doğrusu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikisinden biri burun farkıyla seçimi alacaktı. Ve uluslararası sistem için bu burun farkını yönetmek zor olmayacaktı.

Nitekim, Kılıçdaroğlu, ABD ve Londra’da yaptığı ziyaretlerle, Rifkin ve benzeri isimlerle hangi güvenceleri verdiyse, anlaşıldı ki Erdoğan da aynı güvenceleri vermiş. Ayağının tozuyla Hazine, MB, Maliye’yi Batı kontrolüne bıraktı. AB sürecini canlandırma talebini dile getiren açıklamalar yaptı.

Aslında, son seçimlerin kazananı falan yok. Dahası ülke top yekûn kaybetti.

Gerçek şu ki ittifaklarla girdikleri milletvekili seçiminde birinin oyu %35 iken diğerininki %25 idi. Şimdi seçim olsa, bu oy oranlarını da bulamayacakları kesin.

Hazin ama gerçek, seksende düğmeye basan zihniyetin, 43 yıl sonra, yeni bir aşama hazırlığında olduğuna dair çok fazla emare var.

Bu aşamada, ayrışma ve kopuş koşullarının güçlenmesi kuvvetle muhtemeldir.Kamusal yaşam normlarını İslam normlarına göre düzenleme arzusu, bu normlara aşina Afgan, Suriyeli ve benzeri göçlerin desteklenmesi,kaygıları haklı olarak artırıyor.

Bu 43 yıllık sürecin son 21 yılında, tahterevallinin iki ucunda oturan Erdoğan ve önce Baykal sonra Kılıçdaroğlu ile sağlanan denge amacına ulaştı. Cumhuriyet neredeyse bütün kurum ve kuruluşlarıyla sanki devreden çıktı. Devlet-yurttaş ilişkisi en kötü zamanlarında.

Yaşananlar gösteriyor ki Erdoğan-Kılıçdaroğlu ikilisi misyonunu tamamladı. Birbirlerini yeniden üretme potansiyeli tükendi. Her iki cenahın oy tabanı dağılıyor. Oy vermemek, sandığa gitmemek gibi seçenekler halk arasında giderek daha çok konuşulur oldu.

Erdoğan can havliyle Kılıçdaroğlu’nun eteğine yapıştı, “Beni bırakıp nereye gidiyorsun!” diyor. Kontra açıklamaların gündelik dilde karşılığı budur.

Kılıçdaroğlu’na gelince, bakmayan atışmalarına, çevresiyle birlikte, “Yenileşmek mi, değişmek mi, yoksa gitmek mi zor!” başlığı altında yeni bir hikâye yazıyorlar.

Kaderin bağladığı bu iki liderin hikayesi bakalım nasıl yazılacak?