Millet İttifakı, seçimlerde beklenen, aslında da özlenen başarıyı gösteremedi… Bunun bir çok nedenleri var. Zaten kamuoyu ve Tv. lerde yoğun biçimde tartışılıyor bu. Biz de şimdilik, işin az tartışılan tüzüksel yönlerine bir bakalım dedik…
Söylendiğine göre, CHP’de genişçe bir Tüzük değişikliği düşünülüyor. Zaten geçen haftaki ‘Bor’un Pazarı’ başlıklı yazımızda da bundan bir nebze söz ettik…
***
*Önce adayların ön seçimle belirlenmesi kesin kural olmalı… Ahbap çavuş ilişkileriyle bir yerlere gelebilme olanağı olmamalı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun bir grup ‘Duayen Milletvekilleri’ dediği seçici kimliklerin, hükümranlığı da bitmeli...
*Milletvekilliği ve Belediye Başkanlığında dönem sayısı tartışılmalı... Hele de ; kendisi değilse ‘karısı’ veya ‘kocası’, biri ‘milletvekili’, öbürü ‘belediye başkanı’ gibi… ‘aile boyutları’ da ortadan kalkmalı. Ancak önseçimle seçilme de, herkes özgür olmalı…
*Muhtarlık bölgelerinde kongre üyesi (delege) seçimleri kongre gibi yapılmalı. Delege seçimlerinde, kongre ve kurultaylarda…
Blok liste tümden kaldırılmalı, sadece Çarşaf liste olmalı.
*Görevin boşalması ya da görevden alma hallerinde, atanan geçici kurullarca, 30 ve 45 günlük sürelerde mutlaka olağanüstü kongreye gidilmeli. Yapmayanlar için TCK’da ceza hükmü olmadığından, disiplin hükümlerinin uygulanması sağlanmalı.
*Delege seçimleri, kongre ve kurultaylarda , daha doğrusu seçimli her yerde, ‘anahtar liste,’ çıkarımı kesinlikle yasaklanmalı… Yapanlar hakkında cezai yaptırımlar getirilmeli. Böylece Tüzük’e karşı hile yolu… kapatılmalı!
*Kimi Belediye Başkanlarının, örgüt işlerine karışması önlenmeli… Bu yolda disiplin hükümleri getirilmeli. ‘Başkan her zaman haklıdır’ gibi, varsa algılar da kırılmalı!
*MYK Üyeleri, Parti Meclisinden seçilerek gelmeli. Önüne her gelen de genel başkan yardımcısı olamamalı…
*Danışman ya da başdanışman gerekiyorsa, uygulamasına da bir standart ve sayı konmalı. Atamaları da MYK izniyle olmalı. Bu müessese, İz’lerin… karıştırılmasının nedeni olmamalı!
*Genel Sekreter de Parti Meclisince seçilmeli.
Yazı İşleri konumundan çıkarılarak, eskisi gibi güçlü genel sekreterliğe dönülmeli. Kasım Gülek, Kamil Kırıkoğlu, Şeref Bakşık, Bülent Ecevit, Önder Sav’ gibi efsaneleşebilmeli!
***
70’li yıllarda Parti Tüzüğü demokratik ve katılımcıydı… Demokratik geleneklerin yerleşmesini sağlamıştı. Ancak bir önceki Genel Başkanlık döneminde, partide tek adamlığın önü… demokratik kurallar ile uyarsız hükümler getirilerek açılmış, kurumsal yapı da bozulmuştu…
Genel Sekreter Önder Sav, bu değişikliklere karşı çıkanlardandı… Değişiklikleri görüşüldüğü Tüzük Kurultayında, Kurultay delegeleri olarak, Ali Rıza Kaya ile birlikte arka taraflarında otururken ; önde yan yana oturan Genel Başkan ile Genel Sekreterin farklı davranışları dikkatlerimizi çekmişti :
Değişiklik maddeleri oylandıkça, birisi “Evet”, birisi açık açık “Hayır” oyu kullanmıştı!
***
Örgütün üzerindeki tozun silkelenmesi, kitlelere daha bir inandırıcılıkla ulaşılabilmesi için…
Halkın yapısına uyarlı yeniden yapılanma ve tüzüğünün de demokratikleşmesi gerekiyor.
2023 seçimleri için… Her ne kadar külleri köz gibi sunanlar olsa da. Bu seçim geçti, bir seçim daha… denmemeli !
CHP’ye, yeniden bir ses ve sol bir nefes gerekiyor… denmeli !
İyi Pazarlar…