GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
4 Haziran 2023 Pazar

Bor'un Pazarı

Bor, Niğde’ye bağlı ve köyleri ile 61.000 nüfuslu bir ilçe. Salı günleri kurulan çok canlı pazarı ile ünlü…

Ali Dayı, pazarda güzel bir yer kapmak için sabah erken kalkar, ürünlerini eşeğe yükler, kendisi de biner, Bor’a doğru yola çıkar…

Bir su başında durur, yükü ağır eşeği az da olsa nefeslensin ister. Eşek suyunu içer ve otlamaya başlar… O sırada Ali Dayı, ben de biraz kestireyim bari derken… uyuya kalır!

Uyanınca güneşi tepesinde görür, telaşla yola koyulur… Ne varki çok geç kalmış, köylüler pazardan dönmeye başlamıştır. Rastladıkça Ali Dayı ile, kafa bulmaya başlarlar : “Geçti Borun pazarı, yarın da oranın pazarı, sür eşeğini Niğdeye, anca gidersin” diye şakalaşırlar…

Yani fırsat kaçtı… Haftayı bekle demek isterler!

***

Millet İttifakı partileri de… Değişim, Demokrasi diye diye, çok uygun bir ortamda iktidar olma fırsatını kaçırdılar.. Yine atı alanın Üsküdar’ı geçtiğini görünce, çok hayıflandılar…

Tabii, demokrasi isteminin inandırıcı olabilmesi için, kurumsal olarak da parti içi mevzuatın buna uyarlı olması lazım…Uruguay’ın eski Saraysız Devlet Başkanı Jose Mujica’nın da dediği gibi… Kendimizi de iyileştirmeden, İyi bir toplum yaratamayız!

CHP Tüzüğünde önseçim ve aday yoklaması ana kural, merkez yoklaması ise istisnai kural iken… önseçim dışındaki kurallar hep öne geçti. Bu yüzden de tabanın, hem kendi arasında, hem de tavanıyla arasındaki mesafe giderek açıldı…

Açıklığı kapatabilmek için de başta “tek seçenek önseçimdir” vurgusu ile, 70’li yıllardakine dönülerek, Tüzüğünün demokratikleşmesi gerekti!

Siyaset yapmak isteyenlerden kimi ilkeli insanlar, önseçimsizlikte zorunlu olarak, ilkelerinden de uzaklaştı... İzmir’e ve Örgüte yabancılar, listelerin başına ya da seçilecek sıralara sokuşturuldu. Partisine neredeyse bir ömür verenler… bir kenarda kaldı!

İzmir’in kaderi adaylar için, hep depoluk oldu. Aday tespit ve sıralaması, sanki 1950’li yılların Eşfak Aykaç’larıymış gibi, kimilerinin tek seçiciliğine bırakıldı… Oysa O’nun seçtiği Milli Takımımız, ünlü futbolcu Puskas’lı Macaristan’ı bile yendi!

Tek seçicilerce düzenlenen aday listeleri yöreyle ve örgütle yabancılaşıyor…

Üyesinin hak ve hukuku da yeterince gözetilmeyince, doğaldır ki, motivasyon da düşük kalıyor…

Partinin oyları artmıyor!

Kimileri, böyle oluşan listelerin, oya olumsuz yansımasını görmezden gelse de, ya da etkisinin az olduğunu söylese de, bunlara katılmak mümkün olmuyor… Zira, yerel parti örgütlerinin % 2-3 oranındaki katkısı, Avrupalılarca da bilimsel olarak saptanıyor.

Listelerin etkisi, iddia gibi az olsaydı eğer, İzmir’de “Bir oy Tip’e… Bir oy Kılıçdaroğlu’na” sloganı hızla yayılıp, Karşıyaka’da % 8.61,

2.bölgede ise % 5.4 gibi, yüksek oya ulaşılabilir miydi?

Elbette, kaybın nedeni sadece önseçim ve onun yan etkileri değil… Bunlar her gün Tv. lerde zaten tartışılıp duruyor. Bize örgütsel sorunlar dışında fazla alan kalmasa da…

Yine de, ideolojisi bizce de irdelenir duruyor.

Velhasıl kelam… gidişat elem !

***

Ama şarkıdaki gibi, bir tesellimiz de var…

O İzmir’de hiç batmayan bir güneş ki :

o da Narlıdere… Elbette ki, yanına Karşıyaka

ve Güzelbahçe’yi de katmak gerekiyor.

28 Mayısta 2.Tur seçimlerinde Kılıçdaroğlu :

Narlıdere’de % 85.04 oy oranıyla Türkiye rekoru kırıyor! Yanına : % 83.69 oyla Karşıyaka’yı, % 81.83 oyla Güzelbahçe’yi de koyarak ; Örgütleri, Belediye Başkanlarıyla birlikte… Candan kutlamak gerekiyor.

Çalışkan, üretken ve rasyonalitesi yüksek bir Başkan olarak Ali Engin’in ; hizmetle de, oyla da olan Narlıdere başarılarının ; ayrıca gözetilmesi de, beklentiler arasına giriyor!

İyi Pazarlar…