Millet İttifakının 13.Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Alevi” başlığıyla yayınladığı videoda özetle…
“İlk oyunu verecek sevgili evlatlarım: Ben Aleviyim… Hak Muhammed Ali inancıyla yetişmiş samimi bir müslümanım” diyor.
“İlk oyunu verecek” kavramı içinde kuşkusuz, Kadın erkek gençlerimiz birlikte bulunuyor…
“Allah’ın verdiği bir canım var. Harama el uzatmam! Atatürk’ün bize armağan ettiği bu ülkede yoksul bir evde doğdum. Cumhuriyetin bize verdiği fırsatlar sayesinde okudum…” dedikten… Kimliklerin varlığımız olduğunu ve onları seçemeyeceğimizi söyledikten sonra, devam ediyor…
“Artık kimlikleri konuşmayacağız…
Artık başarıları konuşacağız. Bu değişim seferimize katılacak mısın? Bu değişimle birlikte, benimle birlikte duracak mısın?
Alevi olmaz diyen sisteme ; doğru olan, dürüst olan, ahlaklı olan “olur” diyecek misin? Son bir el verecek misin?” diye de sorular yöneltiyor!
“Gelin gençler bu eşiği birlikte aşalım. Tek bir oyu bile ziyan etmeyeceğinize inanıyorum…” diyerek de onlara… çağrıda bulunuyor!
***
Mezhepler… Hz. Muhammed sonrası, iktidar gücünü paylaşmak istemeyen grupların siyasi çekişmeleri sonucu doğmuştur… Şii geleneğinin alt kolu bile olmayan Alevilik de, özellikle Atatürk devrim ve değişimlerine açık ve ona taban oluşturan… granit bir yapı olmuştur!
İlk İslam Filozofu Kindi, tarihte ilk defa ve 1155 yıl kadar önce, din istirmarcılarını ‘akıl düşmanı’ olarak saymıştır…
Yerleşik bir düzene karşı gelmek, cesur bir iştir. Nitekim kütüphanesine de… el konulmuştur!
Bir cesurluğu da, zaten gözünü budaktan esirgemeyen Kılıçdaroğlu göstermiştir… Gençlere “Ben Aleviyim” diyerek, sürekli aleyhte yayın yapan fısıltı gazetelerini çöpe atarak… Bireylerin ve toplumun düşünce özgürlüğü için, yürekli bir adım atmıştır!
***
İslam dini, dünyanın tanıdığı en barışçıl ve hoşgörülü dinlerdendir… Kılıçdaroğlu, “Hak Muhammed Ali inancıyla” dolu, Alevi bir Müslüman olduğunu, bu nitelikleri içinde ifade etmektedir. Zaten eylemleri ile söylemleri de, iç içe olan bir insandır…
Gençlerden, Alevi olmaz! diyen bir sisteme hayır “olur” demelerini, bir el vermelerini, oylarını bölmemelerini isterken… Onların sol eğilimlerine, değişimci ve özgür ruhlarına inanıyor ki… bu da, ideolojisizlerin paralelinde ‘olmazlar!’ güvenine dayanıyor.
***
Prof.Dr. Şahin Filiz’in ‘Tarikat,Cemaat, Kadın’ kitabından yararlandığımıza göre de…
Türk kültürü… Arap kültüründen farklıdır. Türk kültüründe kadın erkek eşitliği vardır. Eski Türk kültüründe soyağacı kadınla başlar. Kadın belirleyici bir bireydir!
Bizim kültürümüzü ; Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bektaş-Veli gibi Farabilik çağının Türk Sufileri… Şeyh Bedrettin, Pir Sultan Abdal gibi, Türk Büyükleri ve Sufileri oluşturur…
Zaten Atatürk’de, devrim sürecinin en önemli aşaması olarak… Kadın haklarını öne almıştır!
Çünkü, Cumhuriyetimizin, kadınların her alanda eşitliği ile yaşayacağını… önceden görmüş, çok etkili bir güç olarak da onlara, seçme ve seçilme hakları sağlamıştır.
Üstelik Avrupa’nın da… önünde olarak!
Çünkü Müslümanlık… Kadınlara olan ilkel bakışı kökünden değiştirmiştir. Hz.Peygamber zamanında kadınlar… askerlikte dahil, erkeğin yapabileceği her işi yapabilmekteydi.
Her ne kadar…
Kadına çok değer veren bu kültürümüz,
Kadın hakları karşıtlığı yapan kimi partilerce gölgelenmek istense de… Görünen o ki, 14 Mayısta kadın ve gençlerin özgür oylarıyla Gölgeciler… Koyu bir Gölgelenme yolunda !
İyi Bayramlar…