GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
2 Şubat 2012 Perşembe

Kardan kadın!

Türkiye’yi felç eden kar, İzmir’i sevince boğdu.
Yılların özlemiyle düştü kentin sokaklarına çünkü.
3-4 saat atıştırdı altı üstü!
7’den 70’e kartopu oynadı.
Kimi kardan adam yaptı, kimi kardan kadın…
Hatta bu kadarı ancak İzmir’de olur dedirtti bazıları;
‘Amuda kalkmış adam’ yaparak..
Geçenlerde Yılmaz Abi (Özdil) yazdı.
Güneşin en güzel İzmir’den battığını…
Ama kar da başka yağıyordu işte İzmir’e.  
Ve başka karşılanıyordu.
Kardan kadın yapılıyordu mesela…
Amuda kalkmış adamlar yapılıyordu.
Buca’da pembe parmaklıklar ardına  kalan ve 10 yıl sonra kapımızı çalan beyaz mutluluğu göremeyen Ali Sabuktay’ın kentin dört yanına‘İzmir’de yaratıcılık var!’ sloganı asarken ne denli haklı olduğunu düşündüm bir an.
*
Çocuklar gibi şendim aslında gün boyu.
Etrafımdaki herkes kadar…  
Kalmamıştı önceki günlerdeki karamsarlığımdan eser…
Doğanın beyaz örtüsü gelmiş, her şeyi bir güzel örtmüştü işte.
Ve saflığın, arılığın ve temizliğin rengiydi beyaz.  
Alabildiğine saf ve temiz bir kente uyanmıştı tüm kent.
Sanki tüm çirkinliklerin, adaletsizliğin, karamsarlığın üzeri örtülmüştü.
Birkaç saat sonra eriyeceğini, yok olacağını bilsek de…
Garip bir huzurla doldurmuştu içimizi.
Lapa lapa yağan kar, usulca düşerken toprağa.
Yeşil örtüyü, araçların üstünü, evlerin çatısını, çiçeğe durmuş bademlerin dallarını…
Garip bir umut ışığı yansıdı ruhuma…
Sadece bana mı?
Uzun süredir bu kadar mutlu insan görmemiştim sokaklarda.
Ağız dolusu gülebilen, gözlerinin içi parlayan onlarca insan…
Kadını, erkeği, genci yaşlısı…
Ne borç kalmıştı, ne dert, ne kasavet!
Koca bir kenti mutlu etmeye yetmişti 3-4 saatlik kar yağışı.
Kısa bir süre için de olsa…
Hoş gelmiş, safalar getirmişti.
*
Keşke biraz daha uzun kalabilseydi dedim içimden.
Kalmayacağını bile bile…
Örtseydi tüm çirkinlikleri bir süre daha. Görmeseydik!
Günübirlik siyasetin kısırdöngüsünden yorulmuş, etrafımızdaki zübüklerden usanmış ruhumuzu alıp götürseydi bir yerlere…
Belki 10 yıl sonra yeniden gelmek üzere apar/topar uzaklaştı.
*
Yeşildere’den Alsancak’a gelirken…
Gecekonduların altında
AK Partili Cemil Şeboy’un yaptırdığı dev Atatürk kabartmasının önünden geçtim.
Lapa lapa indiriyordu Gazi’nin üzerine…
Sanki örtmeye, saklamaya çalışıyordu Ulu Önder’i.
Son günlerde olan biteni düşündüm sonra.
Doğaya hak verdim.
Saklasa iyi ederdi.
Adamların şakası yoktu çünkü.
19 Mayıs, Andımız, Gençliğe Hitabe derken…
Sıra büstlere, heykellere ve Yeşildere’deki kabartmaya da gelecekti elbet.
Ve işimiz doğaya kalmıştı.
*
Çok şükür İstanbul gibi olmadık! Ne trafiğimiz aksadı ne metrobüsümüz bozuldu.
Van gibi hiç olmadık! Olamazdık da…
Dört aydır karın/buzun ve naylon çadırın altında yaşama tutunmaya çalışan Van!  
‘İstanbul’a kar yağmadan Türkiye’ye kış gelmez’ derler!
Günlerdir kara kışın hayatı nasıl felç ettiğini yazıyor/söylüyor gazeteler/televizyonlar.
Ama dört aydır karın/kışın altında kalan Van’dan hala haber yok!
Çadır yangınlarında kaybolan minik bedenler olmadıkça..