GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
14 Ocak 2012 Cumartesi

Tutuklu olmanın faydaları!

Merhaba Ümit diye başlayan ve ‘Ali’ diye biten bir mektubu paylaşacağım bugün.
 
‘Öngörülemez ve anormal bir şeyin, normal bir şeye dönüştüğü koşulları yaşıyoruz. Burada günlerim ziyaretçi görüşmeleri, volta atma ve kitap okuma ile geçiyor. Bir de yakın zamana kadar iddianame beklemek de bir meşgaleydi.
Özgürlük yoksunluğu başta olmak üzere buranın herkesçe tahmin edilebilecek olumsuz yönlerinin yanı sıra bence avantajlı yönleri de var.
Örneğin, olağan hayatta tanıyamayacağın yeni bir sosyal çevre ediniyorsun.
Özellikle kriminal sosyoloji-psikoloji çalışan bilim adamları için paha biçilmez bir laboratuar burası. Benzer biçimle, hiçbir zaman öğrenemeyeceğin yeni meslekler öğreniyorsun. Buca’nın iyi yönleri arasında bir vejetaryen olarak rahatsızlık duymadan beslenmemi sağlayan yiyecek düzenini de sayabilirim.
Bir sürü entelektüel yetin de gelişiyor. On yıldır bilgisayarla yazmaktan el yazısını unutmuşum. Burada yeniden hatırlıyorum.
Çocukken yalnızlığın tadını keşfettiğimiz bir dönem vardır. Bu zamandaki okuma keyfi bir romanın sayfalarında kaybolmamıza yol açacak kadar tutkundur. Öykü ile çocuk arasında, sessizlik içinde düşe benzeyen bir ilişki yaşanır. Kah Pal Sokağı’nda Nemeçek olunur kah Kaptan Ahab ile Beyaz Balina’nın peşine düşülür. Gürültüden dünya yıkılsa bile kitap bir kerede soluksuz okunur. Yetişkinlik okumalarında yazı aklın denetimine girmiştir, asla bu haz yoktur. İşte bu yitik zevke Buca’da yeniden kavuştum. 50 kişinin bir arada yaşadığı 120 m2 bir mekânda, her türlü dış uyarıdan kendini yalıtarak okumayı başarmak, ancak bir çocuğun muhayyilesini edinerek mümkün oluyor.
Sağlık yönünden de bazı olumluluklar da söz konusu…
Bir kere soğuğa dayanıklılığın artıyor. Günde 5 km civarında volta atıyorum. Şimdiden bir beden inceldim. Buca’ya gelmeden önce kedi, köpek gibi sokak hayvanlarını beslerdim. Artık yemeklerden artan ekmekleri güvercin ve martılara atıyorum. Beslenme alanları arka duvarın üstü olduğundan kol ve omuzlarım epey güçlendi.
Biraz daha düşünsem, tutuklu olmanın başka faydaları da muhtemelen aklıma gelir. Başlarken dediğim gibi olağanüstünün olağanlaştığı bir durum yaşıyorum. Böyle anlar olağanüstü fedakarlıklar da gerektirebilir. Adalet açısından baktığımda, neden burada olduğumu bilmiyorum; lakin reel siyaset açısından baktığımda, neden burada olduğumu gayet iyi biliyorum.
Gönül Hanım’a ve diğer arkadaşlara da selamlarımı iletirsin. Yakın zamanda görüşmek dileğiyle…
Ali.
**
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonda tutuklanan ve 22 Kasım’dan bu yana özgürlüğünden mahrum kalan İZENERJİ Genel Müdürü Ali Süha Sabuktay’ın mektubu aslında yoruma hacet bırakmıyor.
Tutuklu olmanın olumlu yanlarını muhteşem bir ironi ile anlatan Sabuktay, tutukluların hükümlü muamelesi gördüğü koşulları satır aralarında öyle güzel anlatmış ki!
Bize sadece aktarmak düşmüş. Bir dosttan mektup almak, haber almak dışında tek bir şeye sevinebildim.
Özgürlüğü kısıtlanan, pek çok olumsuz koşulla yaşamak dahası savaşmak/direnmek zorunda kalan Ali, yaratıcı gücünden hiçbir şey kaybetmemiş. Ona sadece…