GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
30 Ocak 2012 Pazartesi

CHP’de kim kazandı, kim kaybetti?

Hafta sonu CHP İzmir örgütü sandık başındaydı. Binlerce CHP’li Bornova, Bayraklı, Karşıyaka, Karabağlar ve Buca’da kongre ve önseçim delegelerini seçti. Bazı seçimler karakolda bitse de genelde asayiş berkemaldi. İlk göze çarpan heyecan katsayısının öncekilere oranla düşüklüğüydü.
Heyecanı/rekabeti tetikleyen unsurların farklılığından olsa gerek, bir grubun hiç umurunda olmayan mahalle seçimleri diğer bir grup için hayat memat meselesiydi.
Bu tablonun en önemli nedeni ise rekabeti kurgulayan ellerin değişmiş olmasıydı.
2005, 2007 ve 2010 rekabetini sahada yaşamış bir gazeteci olarak bugünkü heyecan katsayısının düşüklüğüne anlam vermekte zorlanmıyorum.
Eski seçimlerde rekabet partinin tepesinden kurgulanırdı. Bir yanda Deniz Baykalcılar… Öbür yanda Önder Sav ekibi. En azından son üç seçimde partinin tepesindeki güç dengelerinin savaşına sahne oldu İzmir. Tepedeki kapışma mahallelere kadar yansır, heyecanı arttığı gibi kongre fotoğrafı da daha net okunabilirdi. Baykal ve Sav ekibine muhalefet eden ‘parti içi demokrasi havarileri’ ise yemeğin üzerindeki baharat gibi sürece lezzet katardı. Milletvekilleri vardı mesela… Tepedeki rekabeti alana yansıtan vekiller. 
Belediye başkanları ise tepedeki rekabete göre vekillerin arkasında hizalanır, bloklaşma her ilçede her mahallede kendini hissettirirdi.
Bugünkü seçimlere baktığımızda, Ankara’nın A’sını göremiyoruz. Vekiller desen örgütte karşılıkları yok. Belediye başkanları ise kendi derdinde… Bazıları hiç yok…
Bir önceki seçimde sahada yoğun çaba harcayan ve kendi ilçesi Bornova’da meseleyi ‘Adam/Şalgam’a kadar getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bu kez ortalıkta gözükmüyor. İzmir’de Kocaoğlu’nun olmadığı bir seçimin heyecanı da ancak mahalli düzeyde kalabiliyor. Operasyon ve hakkında istenen 397 yıl hapis cezası nedeniyle zor günler geçiren Kocaoğlu’nun işin içinde olması zaten abesle iştigal olurdu.
Bu kez ortalıkta hiç gözükmeyen başkanlardan biri de Dr. Hakan Tartan. Bir önceki seçimde Konak’ta aday çıkarıp seçim hezimeti yaşayan Tartan, dersini almış gözüküyor. Kulislerde potansiyel Büyükşehir adayı olarak değerlendirilen Tartan’ın ilçe ölçeğinde seçime girmemesini ‘Denize açılmayı düşünen’ Tartan ‘gölde boğulmak’ istemiyor şeklinde yorumlanabilir.
Kocaoğlu ve Tartan dışında tüm belediye başkanları sürecin tam göbeğinde.
Hatta doğal delege olmalarına rağmen aday olup seçim kaybeden bile var. Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı gibi… Ankara’nın süreci kontrol edemiyor. Hem bu misyonu üstlenecek ekipten yoksun Ankara hem de muhalefetin imzalarıyla gündeme almak zorunda kaldığı tüzük kurultayı ile fazlasıyla meşgul şu sıralar. Dahası tüzük kurultayının salonda olağanüstü seçimli kurultaya dönme ihtimali konuşuluyor kulislerde.
Milletvekili Erdal Aksünger’in başta eski göz ağrısı Bayraklı olmak üzere spesifik bazı mahallelerde genel merkez adına çaba sarf ettiğini duysak da bu çaba benzer hamleler yapmaya çalışan Musa Çam’ınki kadar cılız kalıyor. İzmir örgütüne hakim olabilecek vekillerden Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu’nun seçimin bu evresinde olmadıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. 
Mehmet Ali Susam desen hiç yok! Yakın siyaset arkadaşı il yöneticisi Necati İmam’ın mahalle seçimleriyle bile ilgilenmeyen Susam, bir önceki dönem Baykal adına kılıç kuşanan ve İzmir’in hemen tüm ilçelerinde örgütsel anlamda var olma savaşı verenlerden biriydi.
İlçeler düzeyinde Ankara’nın etkisi az da olsa Konak’ta hissedildi. Önder Sav ekibinin desteğiyle ilçe başkanı seçilip parti içi değişim sürecinde tercihini Kılıçdaroğlu-Gürsel Tekin ikilisinden yana kullanan Aytekin Tunus, pek çok mahallede seçimi kâğıt üzerinde yapmakla suçlanıyor.
Baykal ve Sav’ı ‘anti demokratik davranmakla’ itham edenlerin gelinen noktada onları arar hale geldiğini görmek düşündürücü.
Yeni vekillerin etkin olamadığı parti içi yarışta eski vekiller  tam kadro sahada. Sav’ın İzmir ekibinin 1 nolu ismi A. Rezzak Erten, başta Karabağlar olmak üzere Konak, Buca, Gaziemir, Çiğli, Karşıyaka gibi metropol ilçelerde etkin olmaya çalışıyor. Ahmet Ersin Buca’da delege oldu. Rotasını il başkanlığına çevirdi. Bülent Baratalı başta Urla olmak üzere yarımada hattında vazife başında…
Bir dönem Baykal’ın prenslerinden Eski MYK üyesi Torbalılı Sedat Uzunbay’ın, Konak’ta yakın siyaset arkadaşı Mardinli Şakir Başak eliyle ciddi bir operasyona imza attığı konuşuluyor. Tabi ki Konak’ta İlçe Başkanı Tunus’un yakın siyaset arkadaşı Eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’nu da unutmamak gerekiyor. Her ne kadar ortalıkta gözükmese de Nalbantoğlu’nun Uzunbay’la birlikte Konak dizaynında kol kola olduğu uzun süredir konuşuluyor.
Ve bu seçimlerin en manidar tarafı ise kuşkusuz önceki seçimlerde kıyasıya rekabet eden Deniz Baykal ve Önder Sav’ın bu kez kol kola olmasıydı.  Baykal ve Sav olağanüstü kurultay süreci için Ankara’da çalışırken ittifak halindeki ekipleri ise mahalle seçimlerinde etkin olup olağan kurultay sürecini riske etmemek için uğraşıyor.
Meseleye CHP’nin tepesindeki yapılanmalar penceresinden bakanlar için İzmir’de çok fazla şeyin değişmediğini söylemek mümkün. Kılıçdaroğlu yönetiminin etkin olamadığı İzmir örgütü yine tanıdık, bildik simalara emanet. Meseleye ilçe belediye başkanları ve muhtemel rakipleri cephesinden bakarsak, çok şeyin değiştiğini söyleyebiliriz.
Bornova’da Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, ikinci kongre yenilgisini almak üzere...
Hafta sonu birlikte hareket ettiği isimler sandık kabusu yaşadı. Eski İlçe Başkanı Ertürk Çapın mahallesinde kaybederken, Kazım Dirik, Atatürk, İnönü gibi önemli mahallelerde Sındır muhalifleri mutlu sona ulaştı.
Bana yazdığı mektupta ‘Neden burada olduğuma anlam veremiyorum’ diyen tutuklu İZELMAN Genel Müdürü Hüseyin Kırmızı’nın da delege olduğu seçimlerde ‘Bu kez yarışta ben yokum’ diyen Kocaoğlu’na yakın isimler büyük başarı elde etti. Önceki hafta yapılan seçimlerde Bayraklı’nın bayırlarında zafer kazanan Belediye Başkanı Hasan Karabağ, düz ovada tökezledi. Manavkuyu, Mansuroğlu, Osmangazi ve Tepekule seçimlerini kaybeden Karabağ ekibi, ilçe kongresi için büyük avantaj kaybetti. İlçe Başkanı Levent Ölçer’in koltuğu hafta sonu itibariyle sallanmaya başlarken Karabağ muhalifi Pınar Susmuş olmak üzere bazı isimlerin önü ilçe başkanlığı yarışında açıldı.
Karşıyaka’da Ertam Özen, Adnan Alabay ve Cevat Durak’ın ittifakı kimi mahallelerde yetmedi. Bahriye Üçok’da Hüseyin Çalışkan, Bahçelievlerde Taylan Kolat gibi Durak’a yakın isimler seçim kaybederken Mavişehir’i de muhaliflerin alması Karşıyaka’daki dengeleri oynattı. Ancak Durak, Özen ve Alabay ittifakının yine de genel tabloya hakim oldukları belirtiliyor.  Konak’ta Hakan Tartan’ın hiç olmadığı yarışta 12. maddeden ihtiyaca binaen yapılan bindirme kıtalar, örgütün tanınmış simalarına zor anlar yaşattı. Karabağlar’da Sıtkı Kürüm muhalifleri kimi mahallelerde üstünlük kursa da kontrol hala Kürüm’de… Baykal-Sav ittifakının hissedildiği Buca’da ise delege olamasa da Başkan Ercan Tatı’nın Eski PM Üyesi Mehmet Süne ve Belediye/İlçe Başkan Adayı Hüseyin Yüzer’in korumasında olduğu konuşuluyor.
Balçova’da Çalkaya-Moroğlu ittifakının rakip tanımadığı görülürken İzmir örgütünün en sorunsuz ilçesi Narlıdere’de ise sandıklar Batur’un dilediği gibi sorunsuz açıldı. Ödemiş’te İl Başkanı Tacettin Bayır-Belediye Başkanı Bekir Keskin ittifakı; yılların ilçe başkanı Emin Öztürk’e zor anlar yaşattı. İlçelerdeki rekabet önümüzdeki hafta sonu devam edecek. Ama görünen o ki örgütlerde belediye başkanlarına karşı ciddi bir tepki var. Pek çok ilçenin kendini seçilmiş kral zanneden belediye başkanı, CHP’nin her şeye rağmen bir örgüt partisi olduğu gerçeğiyle yüzleşti.
Beni rahatsız eden tek şey ise Bornova dışındaki ilçelerde sandık yerine bisküvi kutularının kullanılmasıydı. CHP gibi köklü bir partiye, İzmir’in iktidar partisine yakışmadı bu görüntü.