GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
21 Eylül 2011 Çarşamba

İzmir zordur Sayın Bakan!

Ortada bir Konak tüneli meselemiz var. Genel seçimden sonra adeta Süpermen gibi kentin imdadına yetişen Sayın Bakan Binali Yıldırım’ın afişleriyle dolu her yanımız. Konak Tünelleri İzmir’e hayırlı olsun’ pankartının altında büyük puntlarla Binali Yıldırım, küçük puntlarla da ‘ulaştırma bakanı’ yazılmış. Sanıyorum Bakan Yıldırım’ın adı 2014 yerel seçimi öncesinden kentliye ezberletilmeye çalışılıyor. Bu işin bir yanı…
Öbür yanını meslek odaları söylüyor. Burhan Özfatura’ya göre ‘istemezük’ takımı…
TMMOB’a bağlı meslek odaları dev projeye teknik açıdan itiraz ediyorlar. Jeolojik etüdünün yapılmadığını, Konak çıkışındaki arkeolojik ve doğal sit sorunu olduğunu, kamulaştırma problemi, Ukome kararı gibi önemli meselelerin temel atılmadan halledilmesi gerektiğini savunuyorlar.
Hatta tünelin projesinin, ihalesinin bile henüz yapılmadığını, imalatın kim tarafından nasıl yapılacağının bile belli olmadığını iddia edenler bile var. Bu kesime göre ihalesi, jeolojik etüdü (Ki tünelin geçiş güzergâhı 40 yıl önce bakanlar kurulu kararıyla heyelan bölgesi ilan edilmiş durumda) SİT kurulu onayı, Ukome kararı olmadan aceleye getirilmiş bir iş Konak Tüneli…Onlara göre ortada ne proje, ne ihale ne de yasal açıdan zorunlu diğer adımlar var.  Projeye bayrak açan cepheye göre ortada bir kazma bir de bakan var sadece! Bakan kazmayı Cuma günü eline alacak. Ama nereye vuracağı meçhul! Onlara göre 'taşa' vuracak. İktidar cephesine göre ise kent içi ulaşımın tıkanan damarına...
AK Parti’nin 12 Haziran’dan önce İzmir' için açıkladığı 35 projeden biri olan ve Binali Yıldırım’ın ‘Benim Çılgın Projem’ dediği 2,5 kilometrelik Konak Tüneli’nin temeli 23 Eylül Cuma günü Yeşildere’den atılacak. Sancı da burada başlıyor zaten. Bakan Yıldırım’ın neredeyse her hafta bir temel atarak İzmir kamuoyundaki iktidar partisi algısını yönettiği sürece 58 proje açıklayarak direnç sağlamaya dahası karşı durmaya çalışan CHP’li yerel yönetim arasındaki psikolojik savaştan söz ediyorum.
Çünkü bu proje hükümetin yerel seçime kadar hizmete almayı planladığı bir iş… Yani diğer 34 proje bitmese de onlara ‘garantörlük’ edecek kamuoyundaki ‘iktidar partisi’ algısını güçlendirecek bir proje. Belki de bu yüzden projeye karşı oluşan muhalefetin merkezine Büyükşehir'i koyuyor iktidar cephesi. Projeye karşı dava açmaya hazırlanan, açıklama yapmaya yeltenenlerin Büyükşehir tarafından yüreklendirildiği iddia ediliyor kapalı kapılar ardında.
*
Konak’tan giren aracın trafiğe takılmadan Yeşildere’ye gireceği, Yeşildere’den girenin de Konak Meydanı’na ulaşacağı, kenti içi trafiğin rahatlaması açısından önemli kabul edilen dev projeye itiraz edenlerin hatta ‘dava’ açmaya hazırlananların dayandıkları haklı temeller var. Jeolojik etüt mesela… Güzergah içinde heyelan bölgesi olan bölgeler var. Tünel kazılırken yaşanacak bir kayma felaketlere zemin hazırlayabilir. SİT meselesi aşılır, UKOME kararı da alınır gerekirse. Ama jeolojik sorun konusunda mutlaka çözüm üretilmelidir. ‘Yolda hallederiz’ denilerek bu işten sıyırmak mümkün değil.
*
İşin bir de ihale süreci boyutu var. Konak Tüneli’ne ‘Çeşme otoyolu’ modelinin uygulanacağı konuşuluyor mesela… Dahası ihale yapılmadan işe başlanmasının ancak bu şekilde mümkün olacağı... Hem Konak Tüneli’nin hem de Sabuncubeli Tüneli’nde mevcut yasanın (4734) amir hükümlerinden kaçmak için iki projenin de 'Çeşme Otoyolu’nun devamı gibi' gösterildiği, işin eski yasa olan 2886’ya göre yapılacağı iddia ediliyor. Yasaya göre ‘yarım kalan işler’ kendi dönemindeki mevzuata tabidir. İki projenin de şu anda yürürlükte olan 4734 sayılı yasaya göre yapılması zor.
Çünkü mevcut yasanın amir hükmü imar planlarına işlenmemiş ve projesi yapılmamış hiçbir projenin ihalesine dahi çıkamayacağını söylüyor.
Bakanlığın ‘arkadan dolanıp’ eski yasaya göre iş bitirmesi birilerinin dikkatinden kaçmış da değil. O birileri ‘Çeşme Otoyolu’ ile Konak ve Sabuncubeli Tüneli’nin ‘ilgisiz’ olduğunu savunarak, projenin iptali için dava açmaya hazırlanıyor. Çünkü mevcut imar planlarında Konak Tüneli de Sabuncubeli Tüneli de yok!
Tabi ki tüm bu eksiklikler projenin önünde ciddi bir engel değil. Yeni kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın her yere doğrudan imar planı yapma, re’sen ruhsat verme yetkisi var. Ama hükümetin acelesi var! Çeşme Modeli’ne başvurmak hükümet için sadece vakit kaybetmeden kestirmeden gitmek! Yerel seçime kadar bir iki projenin de ete kemiğe bürünmesi gerekiyor. Ne de olsa İzmir’in de yılların ihmali yüzünden bu türden büyük projelere ihtiyacı var. Hükümetin yerine getirilmiş seçim vaadine İzmir’in de projeye ihtiyacının olduğu, ihtiyaçların kesiştiği bir süreci yaşıyoruz. Hem AK Parti hem de CHP’nin projelerle yarıştığı, satranç hamlelerini aratmayan adımların atıldığı süreci ve meslek odalarının teknik itirazlarını bir yana bırakırsak; Bana göre dev projenin en önemli eksiği İzmir halkına anlatımda yaşanan eksikliktir. Karayollarının arşivinden çıkarılıp ve apar topar kentin önüne konulmuş gibi görünmektedir.
Güzergâhı mesela…
Seçim öncesi Mürselpaşa’ya bağlanacağı açıklanan tünelin bugün yaklaşık 1 kilometre uzağa yani Yeşildere Yolu üzerindeki Mehmetçik Parkı’na çıkacağı söylenmektedir. Büyükşehir Belediyesi’nin bugün ihale ettiği ‘uçan yol’ projesine entegre edileceği açıklanan projenin güzergahının neden değiştirildiği bile anlatılamamıştır yeterince.
Bence Sayın Bakan, temelini atmadan önce İzmirliye böyle bir projeye neden gereksinim duyduklarını tüm detaylarıyla anlatmalıydı. Çünkü şu anda hava fotoğrafı üzerine çizilmiş bir güzergâhtan başka bir şey değil İzmirli için Konak Tüneli…
Elinin altında Karayolları gibi bir kurum var. İzmir trafiğinde kaç araç var? Bunların kaçı Yeşildere’den Konak’a girer, kısa, orta ve uzun vadede kent içi trafiğin hali nice olur?
Büyük çaplı bir sunum toplantısı, birkaç haber, broşür vs yeterliydi bunun için.
Bunlar yapılmadan atılacak her adım İzmir’in sorunlarını çözmekten öte 2014’te İzmir’i kazanmaya dönük sayılır bu kentte. Çünkü İzmir zordur! Önüne konulanı incelemeden, sorgulamadan yemez! Basmane çukuru 20 yıldır bu nedenlerle kapanmamış, Kordon yolu aynı nedenlerle iptal edilmiş, Yeni Kent Merkezi sadece ‘jeolojik etüd’ meselesi yüzünden iptal noktasına gelmiş ve metronun Bornova merkeze uzanması aynı gerekçeyle iptal edilmiştir. Kiminde kazanılmış bir dava, kiminde yaratılmış bir kamuoyu kiminde de aceleye getirilmiş, eksik proje vardır bu işlerin… Gerekirse temel 2-3 ay sonra atılsın. Bu sürede hem mevzuata dair eksikler giderilsin hem de dev proje akıllara, zihinlere tüm detaylarıyla kazınsın. Siyasi cephelerin hamlelerini, önceliklerini bir kenara bırakırsak sonuçta İzmir’e hem CHP’li belediyenin ‘uçan yolu’ hem de iktidarın Sabuncubeli ve Konak Tüneli lazım. Büyükşehir’in ‘uçan yolu’ demişken… En az üç yıldır kentin önünde duran, enine boyuna tartışılan, projesi, kamulaştırması için yıllarca mücadele edilen projenin ihalesi daha bugün yapılabildi.
İzmir’de iş yapmak zordur, zor! Aceleye gelmeyi sevmez, ‘ben yaptım oldu’yu yemez. Neden, niçin diye sorar… Kimilerine göre sırf bu yüzden bazı konularda geri kalmıştır. Kimilerine göreyse sırf bu yüzden farkını muhafaza etmeyi başarmıştır.
Bu kez tren kaçmış olsa da umarım bundan sonra bu yolu izlersiniz. Çünkü İzmir’de tünel yapmakla Erzincan’a köprü yapmak hatta İstanbul Boğazı’na tüp geçit yapmak aynı şey değildir Sayın Bakan!