GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
19 Ocak 2023 Perşembe

Zeytinyağında yarışmalara ve ödüllere dikkat!

Gerçekten nitelikli ama nitelikli olduğu için seyirci bulamayan filmler için eski bir espri vardı, adam DVD kiralayan kişiye “bana bir film gönder ama ödülsüz olsun” derdi ve kahkahalar yükselirdi.

Geçmişte gerçekten çok önemsediğimiz bazı yarışma ve ödüllere şimdi daha dikkatle bakıyoruz. Ayrıca ödül- plaket enflasyonundan da gerçekten sıkıldım. Hele son zamanlarda zeytinyağında düzenlenen ipe sapa gelmez yarışmaları da sinir bozucu buluyorum… Coğrafi işaretler gibi bu yarışmalar da kötü ellere düştü mü çok fena oluyor. Kötü yola düşen kelimelerin arasına son zamanda katılan “sürdürülebilirlik” lafı gibi “ödüllü zeytinyağı da” tepkimi çekiyor.

Tam da böyle düşünürken yıllar önce “zeytinyağının prensesi” adını verdiğim sevgili arkadaşım Selin Ertür’den Ayvalık’ta iken bir mesaj aldım. Edremit Zeytin Zeytinyağı Derneği, (EZZD) denetimsiz, ticari, zeytinyağı kalite yarışmasıyla ilgili yazılı basın açıklaması yaparak kamuoyuna bilgilendirme yapmıştı.

Ne kadar da yerinde bir açıklama. Körfez’deki zeytinci dostlarla konuştum, hemen hepsi “yarışma-ödül enflasyonundan” şikayetçilerdi.

Gerçek yarışmalar yok mu? Elbette var: Dünya’da ve Türkiye’de firmaların marka değerinin ve tanınırlığının artırılması, doğru üretim ve saklama koşullarını uygulayanların ödüllendirilmesi, güvenilirliğinin sağlanması ve üretimin her aşamasında kalite algısının geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve tescil edilmesini amaçlayan yarışmaların başımızın üzerinde yeri var.

EZZD açıklamasında natürel zeytinyağlarının, kimyasal özelliklerinin yanı sıra duyusal özelliklerinin de değerlendirilerek sınıfının belirlenmesi mevzuat gereği bir zorunluluk olmadığına dikkat çekiliyor.

Gerçek bir yarışma nasıl yapılır? Zeytinyağında duyusal analizler, eğitimli ve belli bir tecrübeye sahip 8-12 panelist ve bir panel liderinden oluşan akredite bir panel tarafından yapılır. Natürel zeytinyağının analiz sırasında, olumlu ve olumsuz duyusal özellikleri her panelist tarafından, tadım için uygun ortam ve koşullar sağlandıktan sonra belirlenip puanlanarak istatiksel açıdan değerlendirilir. Önce akredite bir laboratuvarda kimyasal analiz ile yarışmaya başvuran zeytinyağlarının sınıfı ve kimyasal değerleri tespit edilir. Kimyasal analiz sonucu gıda kodeksine uygunluğu görülen zeytinyağları, sonra duyusal analiz sonuçları değerlendirilmek üzere yarışmaya dahil edilir. Duyusal analiz metodu; zeytinyağı kalite yarışmalarında, zeytinyağlarının kalitesinin tescillenmesi için de kullanılmaktadır. Fakat Kimyasal analizi yapılmadan sadece duyusal analiz ile değerlendirme yapılamaz.

Peki sorun nerede? EZZD şöyle açıklamış: Dünya’da ve Türkiye’de pek çok zeytinyağı kalite yarışması düzenlenmekte ve bu yarışmalar, sektöre yeni giren ve nihai tüketicinin nazarında çok çabuk kalite-güven kazanma çabasında olan firmalar tarafından tercih edilmektedir. Son günlerde geleneksel medya ve sosyal medyada ya da zeytinyağı piyasasında; “bol ödüllü”, “kainatın en iyisi”, “uluslararası tadımcıdan ödüllü” vb. unvanlara etiketlerinde yer veren pek çok zeytinyağı markasının bulunduğu ve bu markaların hiçbir geçerliliği olmayan bu unvanları denetimsiz yarışmalardan alarak zeytinyağı pazarında ön plana çıkmaya çalıştığı görülmektedir.

Çözüm?

Birinci kelime “samimiyet” sonra da kurallar: Yarışmayı düzenleyen organizasyonun geçerliliğinin olup olmadığı, panelistlerin akredite belgelerinin olup olmadığına bakacaksınız.

2 litre zeytinyağı ile 20 ton ürün için ödül tescili yapılmaması için yarışma öncesi numune alımı ve yarışmaya katılan ürünün miktarı noterce tespit edilip edilmediğine bakacaksınız.

Organizasyonun katılımcılara katılım belgesi ve katılım bedeli karşılığında fatura kesip kesmediğini kontrol edeceksiniz

Yarışma jürilerinde IOC’de Avrupa Birliği tarafından tanınmış uluslararası tadım uzmanları TÜRKAK, Tarım ve Orman Bakanlığı ile UZZK tarafından tanınmış ulusal tadım uzmanları olmalıdır.

Ayrıca yarışacak zeytinyağlarının kimyasal kalite ve saflık analizlerinin de akredite olan laboratuvarlarda yapılarak, uygun ölçütlerde olması halinde yarışmaya kabulü ile yarışma süreci başlamalıdır.

EZZD’nin altını çizdiği gibi “Yapılan bu tip yarışmaların çoğunluğu evrensel yarışma kurallarının hiçe sayıldığı ve objektif değerlendirmeden uzak, disiplinsiz, parayı verenin ödül aldığı, ödenen yarışma ücreti karşılığı madalya dağıtılan ve ranta dönüşmüş, hiçbir bilimsel altyapısı ve geçerliliği olmayan ticari bir senaryodan ibarettir”.

Edremit Zeytin ve Zeytinyağı Derneği, Tarım ve Orman Bakanlığını bu ticari yarışmaların dağıttığı sözde “ödüllü” ibaresini, etiketleri üzerinde kullanan firmaları denetleyerek, Türk Gıda Kodeksi etiket yönetmeliğine göre; “tüketiciyi yanıltıcı” diyerek işlem yapmasını istiyor. Rekabet Kurumu’nun, belirli bir ücretin ödenmesi karşılığında sahip olunan ve herhangi bir resmi geçerliliği bulunmayan, hatta; kimyasal analizi yapılarak değerlendirilip değerlendirilmediği bile belli olmayan, sözde bu ödüllü denilen zeytinyağlarının fahiş fiyatlara satılmasına müdahale etmesini istiyor. Katılım bedelleri ve yarışmayı düzenleyen kişilerce açıklanan katılımcı sayıları göz önüne alınarak kabaca bir hesap yapıldığında; milyonlarca Türk Lirasının gelir olarak elde edildiği bu organizasyonların, mali denetimlerinin mutlaka yapılması gerekiyor.

Zeytinyağı da diğer gıda ürünleri gibi güvene dayalı bir üründür.