GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
6 Ocak 2023 Cuma

Gediz’e yazık!

Dünyadaki bütün nehirlerin derdi aynı, acımasızca katlediliyorlar, simsiyah akanların yanı sıra Nil gibi devasa nehirlerde yakalanan balıkların yüzde 75’inde mikroplastikler çıkıyor. Nehirler başta Marmara olmak üzere döküldükleri denizleri de öldürüyorlar, bugün herhangi bir yeşil hareketin kendini nehirlerden ayrı tutarak hareket etme şansı da yok…

Bizim Batı Anadolu’daki nehirlerimizin durumu da korkunç, balık zaten pek az çıkıyor, çıkanı kediler bile yemiyor… Geçen yıl bu olaya Nilüfer çayında tanık olduk. Sık sık Büyük Menderes’te de yaşanıyormuş..

Bu girizgahın nedeni dün Egedesonsöz’de yayımlanan Metehan Ud arkadaşımızın haberi: “Uydudan Gediz resmi: Durum feci!” başlıklı haberde Foça kıyıları ile Çamaltı Tuzlası arasındaki bölgeden Ege Denizi’ne dökülen Gediz Nehri’ndeki kirlilik uydu görüntülerine de yansımış. Kirliğin fotoğraflarını paylaşan Emekli Öğretim Üyesi ve Çevre Mühendisi Ahmet Cemal Saydam durumun feci olduğunu söylüyor. Hocamız haklı…

Ege Bölgesi’nin ikinci büyüklükteki akarsuyu olan ve yaklaşık 1.7 milyon hektar alanı ile Türkiye yüzölçümünün yüzde 2.2’sini kaplayan Gediz Nehri yaklaşık 400 km’lik bir akış yatağına sahip. Metehan’ın haberinde dile getirdiği gibi, Gediz Nehri’nin geçtiği bölgelerde bulunan sanayi bölgelerinde atık su arıtma tesisi olmadığı için atık sular nehre boşaltılıyor. Kanala dökülen atık sular buluştuğu Gediz Nehri’nin yanı sıra çiftçilerin yaptığı sulamayla Gediz Ovası’nda da kirliliğe yol açıyor. Sulama kanalından yayılan kötü kokular insan sağlığını da olumsuz etkiliyor.

Dahası da var: Gediz Havzasında 12 ilçe merkezi ile Manisa, 4 ilçe merkezi ile İzmir, 1 ilçe merkezi ile Kütahya ve Uşak illeri var ve havza yüksek oranda yerleşimlere sahip. Son yıllarda hızla artan yoğun bir sanayileşme yaşanıyor. Havza yüksek oranda yerleşimler, tarımsal aktivite ve sanayileşme nedeniyle 1980’li yıllardan itibaren nehrin su kalitesi hızla düşüyor. Havzada temel akarsu Gediz Nehri ve önemli kolları Alaşehir, Nif, Murat, Meder, Kum, Derbent, Selendi ve Gördes çaylarıda hızla kirleniyor…Gediz endüstriyel kaynaklı kirlenme, kum ocakları, erozyon ve çeşitli insan aktiviteleri sonucu yüksek oranda pestisit kirliliği, ağır metal kirliliği, deterjan kirliliği, mikrobiyolojik kirlilik yaşıyor.

Özellikle sanayileşmenin, yerleşimlerin ve tarımsal aktivitenin yoğun olduğu yerlerde Gediz geri dönülmesi zor bir noktaya doğru ilerliyor.

Öte yandan Ramsar Sözleşmesi’ninsözde garantisi altında olan Gediz Deltası ve Kuş Cennetinde biyoçeşitlilik de tehlike altında. Geçen ay biten COP15 BiyoçeştlilikKonferasını izlerken tanık olduğum nehirlere bağlı deniz kirlenmelerini gördükçe aklıma hep Gediz Deltası geldi.

Gediz için umudumuz Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in girişimlerinin olumlu sonuçlanması. Ege Belediyeler Birliği Başkanı unvanı da olan Soyer, Gediz Nehri’nin kurtarılmasına yönelik girişimlerini 2021’den beri sürdürüyor. “Temiz Gediz, Temiz Körfez” sloganıyla çıktığı havza turundaki incelemelerinin ardından Gediz’in kurtuluş reçetesini içeren 12 maddelik deklarasyon açıklayan Soyer, başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere Tarım ve Orman Bakanlığı, Uşak, Manisa ve Kütahya valilikleri ve havzadaki belediye başkanlıklarına bir yazı göndermiş ve “İlgili kurumların gerekli tüm işleri yapacağına ve yasal yaptırımları uygulayacağına inanıyorum. Bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak da her türlü iş birliğine hazırız” demişti.

Ama bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki bütün bu iyi niyetli girişimlere karşın Gediz’de tehlike büyüyerek devam ediyor.

Tek kelime var burada yazılacak: Yazık!