CHP’’yi demokrat, şeffaf yapan en önemli unsur, çok sesliliğidir bana göre. Gizli/kapaklı hiçbir şeyin kalmadığı, belki de geriye dönük hiçbir sırrı olmayan tek parti oluşu biraz da bu yüzdendir. Bir gün biri konuşur, pandoranın kutusu açılır’…
Genel Sekreter Önder Sav’’ın bana özel röportajında altını çizdiği gibi ’‘Siyasette söz, sesten hızlı gider’’ ayrıca.
Sav röportajının medya dağılımını takip etmeye çalışıyorum. Tam bir haftadır. Bizim sayfamızdan üç günde yarım milyona yakın kişiye ulaşan, onlarca televizyon, haber kanalı, internet portalı, ulusal/yerel gazete/televizyon/radyoda hakkıyla/layıkıyla yer bulan röportajın yankıları halen sürüyor.
Murat Yetkin, Radikal’’deki köşesinde daha bugün çok iyi özetlemiş konuyu. Ankara kulislerinin önemli ismi Şükrü Küçükşahin Hürriyet’’te olay sürece ilişkin diziye başladı. Sav röportajıyla Küçükşahin’’in anlattıkları birleştirildiğinde fotoğrafın tamamını görmek mümkün olabilir. Dolayısıyla kaset skandalıyla patlak veren sürece yönelik, karanlıkta hiçbir şey kalmayacak.
İşte size şeffaf parti.
Merak ettiğim önemli detay Kılıçdaroğlu ile Ali Topuz’’un buluşması’… Röportajın ardından gelen bir bilgiye göre Sav’’ın aklına Kılıçdaroğlu’’nu sokan isim Topuz çünkü.
Küçükşahin’’in diğer soruları da kuşkusuz önemli ve mutlaka izlenmesi gerekiyor.
***
Diğer taraftan Genel Sekreter Sav’’ın ’‘Sakallı’’ diyerek, adını bile kullanmaktan kaçındığı Eski MYK Üyesi Savcı Sayan da İzmirli bir internet sitesine, Sav röportajı hakkında bir röportaj vererek bir takım değerlendirmelerde, itiraflarda bulundu bugün.
Ağrılı Sayan’’ın 24 kardeşinden biri olan Murat Sayan’’ın ’‘yazar’’ olduğu ve birkaç ay önce yaptığı sanal ankette İzmir’’den vekil adayı olarak Savcı Sayan’’ı birinci çıkaran
www.egeninsesi.com’’un sahibi Sinan Kara’’ya konuşan Savcı beyin açıklamaları gerçekten ilginç.
’‘Savcı Sayan ağır konuştu’’ başlığıyla değerlendirilen röportajın satır aralarındaki en büyük itiraf Deniz Baykal’’a ilişkin.
Ağrı Eski İl Başkanı sıfatıyla katıldığı bir önceki kurultayda kürsüye çıkıp Baykal’’a, ’“Gözlerinin içine bakınca Atatürk’’ü, Deniz’’i görüyorum’” dedikten sonra önce PM’’ye ardından MYK’’ya alınan, CHP’’li belediyelerin fazla olduğu bölgelere olan ilgisi nedeniyle zaman zaman siyasi kulislerde hakkında haklı/haksız bazı ithamlarda bulunulan Sayan’’ın, Angora Cephesi’’nin önemli ismi olduğunu biliyorduk zaten.
Yani Baykal’’ın has adamı, ekibinin ağır ismi’…
Ancak, Deniz Bey’’i ’‘Angora Aslanı’’ olarak tanımlayan Sayan’’ın, ’“Angora’’nın duvarları ve çeperleri Angora Aslanını zapt edebilecek kadar güçlü değildir’” şeklindeki itirafı ile Baykal’’ın tıpkı Altan Öymen döneminde olduğu gibi dönüş planı yaptığını, yapabileceğini bilmiyorduk ya da bu hamleyi kadar net ifade/itiraf eden olmamıştı.
Sayan’’ın bu itirafından sonra, ’‘Angora’’nın Truva Atı’’ olarak tanımlanan İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’’in koltuğu için direnişi, kurultay gecesi yaptığı ikinci liste çalışması, turuncu devrim lafları daha bir anlam kazanıyor.
Teşekkürler Sayın Savcı Sayan...
Kurultay sürecinin en çok konuşan, hatta ’‘Baykal’’ın fedaisi’’ tavrıyla belirli bir kesimde hayranlık uyandıran Sayan’’ın röportajını satır satır okudum.Kritik süreci ustaca yöneten Önder Bey’’in ’‘Herkesi ters köşeye yatırdım’’ sözünden çok alındığı, kontrada kalıp penaltı golü yemiş bir kaleci alınganlığında olduğu çok net. Filelere giden topa bakıp, kale direklerini yumruklayan başarısız bir kaleci’…
Diyor ki Sayan, ’“CHP kültüründe ters köşeye yatırmak yoktur’’
Peki ben de kendisine soruyorum’…
1-Angora’’nın duvarları arkasında son dönemde sizin ve bir grup eski MYK üyesinin yaptığının adı nedir? Bir ters köşe planı olduğu, ’‘Angora Aslanı’’ benzetmesi yaptığınız cümlenizden okunabiliyor çünkü. Diğer taraftan CHP kültüründe partinin Genel Sekreter'ini ağır bir dille eleştirmek, komplo başta olmak üzere ağır ithamlarda bulunmanın olduğu da cümlelerinizden okunabiliyor.
2-Kongre sürecinde Genel Sekreter Sav ekibini silmek için Baykal’’dan aldığınız yetkiyle İzmir ve ilçelerinde ’‘ters köşe’’ diye tabir edilecek planlar yapıp, bu yönde adımlar attınız mı atmadınız mı?
3-Özellikle, Divan Başkanı olduğunuz Buca’’da, Sav ekibinin ağır ismi Hüseyin Yüzer’’i Baykal cephesinin adayına dönüştürmek de siyaseten ’‘ters köşe planı’’ olarak yorumlanabilir mi? Ya da Karşıyaka’’da aynı durumda olan Ertam Özen’’i’…
4-Bornova kongresinde kürsüye çıkıp, bir partiliye ’‘faşist’’ yakıştırması yaparken de siyaseten üslup konusunda aynı hassasiyeti taşıyor muydunuz?
5-MYK üyesi olduğunuz dönemde partinin, yerel yönetimler bakımından en güçlü olduğu Trakya Bölgesi’’nin sorumluluğunu yürütmekle birlikte yine en güçlü olduğu İzmir’’e harcadığınız mesainin kaçta kaçını memleketiniz Ağrı’’da harcadınız? Ve neden partili belediyelerin bol olduğu illeri seçtiniz aktif olmak, öne çıkmak için?
Sırf bu nedenle başta şu anda soruşturma geçiren Buca olmak üzere bazı ilçelerdeki ihalelerle öyle ya da böyle ilişkilendirilmek sizin gibi dobra/dürüst bir siyasetçiyi rahatsız etmiyor mu?
6-www.egeninsesi.com’’a yaptığınız açıklamalarda, olay yaratan Sav röportajından sonra, Önder Bey’’e yanıt verip vermeyeceğine ilişkin Sayın Baykal’’a sorduğunuz soruya ’‘Şimdi parti içi meseleleri konuşmanın zamanı değil’’ yanıtını aldıktan sonra, Baykal’’ın ne kadar büyük bir siyaset adamı, lider olduğunu anladığınızı söylüyorsunuz. Peki, Baykal’’ın, ’‘Parti içi meseleleri konuşmanın zamanı değil’’ mesajından sonra Genel Sekreter Sav’’a bir çuval laf söyleyerek kendinizi, kendi ağzınızla siyaseten küçülttüğünüzün farkında değimlisiniz?
Yoksa bu açıklamaları Angora’’nın duvarları arkasındaki Aslan'dan aldığınız talimatla mı yaptınız?
Çünkü, ’‘Baykal’’ın parti içi meseleleri konuşmanın zamanı değil, iktidara yürüyoruz’’ ifadesinden sonra sizin, parti içi meseleleri konuşuyor olmanız manidar.
7-Ve son soru’… Kaset skandalının ardından üç gün evine kapanıp, dördüncü gün yaptığı istifasındaki geri dönüş kararlılığı, Ankara’’yı donattığı afişlerden, kurgulu açlık grevi çadırlarından, tertipli imza kampanyaları ve organize edilmiş ’‘İnadına Baykal’’ mitinglerinden de anlaşılan Sayın Baykal’’ın, Angora’’daki konutunda yazılan, ’‘dönüş filminin’’ senaristleri arasında sizin de adınız geçmektedir.
Baykal’’ın geri dönmesi gerektiğini, Kılıçdaroğlu’’nun adaylığı açıklandıktan sonra bile yüksek sesle dile getiren hatta olaylı MYK’’da alınan, ’‘Baykal’’a dönüş daveti’’ kararında imzası olan,canlı yayınlarda bangır bangır bu gerçeği haykıran eski bir MYK üyesi olarak, elinizi vicdanınıza koyarak söylerseniz, o süreçte doğru bir noktada mıydınız? Ya da bulunduğunuz noktadan hiç pişmanlık duydunuz mu?
Süreçten siz ve arkadaşlarınız galip çıksaydı ve Baykal evinde oturarak genel başkan seçilseydi, CHP’’nin iktidar şansından hala söz ediyor olabilir miydik?
**
Not: Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı’’nın bugün yaptığı basın açıklamasında söylediği, ’‘Milletvekillerinden sadece Ahmet Ersin ve Mehmet Ali Susam aradı, Genel Merkez’’den arayan soran olmadı’’ açıklamasına jet yanıt geldi. Hem de Bucalı PM Üyesi Mehmet Süne’’den’…Üç gün üst üste Tatı’’yı aradığını, medyaya açıklamalar yaptığını ifade eden Süne, ’“Herhalde Sayın Tatı benim de genel merkez yöneticisi olduğumu unuttu. Buca’’yı sarsan operasyona ilişkin hem üst yönetime hem de medyaya dakika dakika açıklama yaptım, Tatı’’yı da arayıp kendisinden bilgi aldım çünkü’” dedi. İlgililere duyurulur’…