Antalya’’dan başlayıp, Buca’’ya uzanan ve iki üst düzey belediye çalışanının tutuklanmasıyla sonuçlanan operasyonun adı Kasırga.’¶
Operasyonlara verilen adlar konusunda Türk polisinin eline su dökülmüyor son yıllarda. Öyle yaratıcılar ki!
Balina’’dan Barbie’’ye, Matador’’dan Puro’’ya, Kene’’den Keriz Silkeleme’’ye kadar onlarca yaratıcı isimle çıktı Türk polisi karşımıza. Buca’’yı sallayan ’“Kasırga’” ise o kadar yaratıcı değildi. Keza daha önce de bazı operasyonlarda kullanılmıştı bu isim.
**
Polisin operasyon isimleri bazen uçuk olsa da çoğunlukla operasyonun içeriği ile örtüşür.
Ama yine de meltemiyle, imbatıyla ünlü İzmir’’e kasırga biraz fazla geldi doğrusu.
İzmir meltemi saatte en çok 6-7 deniz mili eser ve denizden karaya serinlik getirir.
Fırtına ise büyük çaplı ve çok şiddetli Beufort ölçeğine göre saatte 75 milden fazla ve dönerek esen tropik bir rüzgardır.
Çoğunlukla serinlik değil bela, ölüm getirir.
Hal böyleyken Buca’’daki basit (!) çöp ihalesinden fırtına kopması nasıl mümkün oldu?
Konu yargıda.
Derinlemesine yorum yapmak olmaz. Ama; şundan eminim ki hiçbir fırtına durup dururken, sebepsiz yere çıkmaz. Öncesinde meltemlerle, imbatlarla, küçük fırtınalarla kendini hissettirmiş olmalıdır.
Nitekim Buca özelinde hissettirdi de.
İşte Dr. Levent Köstem’’in, Adnan Öztekin’’in konuşmaları, önergeleri, uyarıları ortada’…
Dinlediler mi?
Evet. Dinlediler ama dinleyen belediye başkanı Ercan Tatı değildi.
Köstem’’i dinleyen, CHP İl Disiplin Kurulu’’ydu. Partili belediye başkanını eleştirmekten yargıladıkları sırada savunmasını alırken dinlediler.
Dinlediler de ne oldu?
Adama disiplin cezası verdiler. Bir yıl hak mahrumiyeti. Hiçbir yere aday olamadı.
Sanırım Köstem’’in CHP’’den aldığı, ’‘Doğrucu Davut cezası’’ bitti. Ama uyarıları da çıktı. Ve uyardıkları yargının pençesine yeni düştü.
Ne olur, nereye gider bu işin sonu bilinmez.
**
Dr. Köstem, Adnan Öztekin, Güngör Kaya, Erkut Tamay gibi 7-8 CHP’’li meclis üyesi başından beri aynı şeyi söylüyor.
Konuşmaktan dillerinde tüy, önerge yazmaktan kalemlerinde mürekkep bitti.
Halk arasında bir söz vardır: Cemaat ne derse desin, imam bildiğini okur.
Başkan Tatı da öyle yaptı. Dinlemedi, bildiğini okudu.
Yanlış üzerine yanlış yaptı, yapmaya da devam ediyor. Antalya’’da kendisi için yargılanan arkadaşlarını görmeden önce Angora’’ya uğradığı bile iddia ediliyor Tatı’’nın.
Meclisin okumuş, yazmış, mürekkep yalamışlarını muhalefette tutup disipline verirken, ilkokul/ortaokul mezunlarından başkan yardımcısı, komisyon başkanı, genel müdür yaptı.
Uyarılara, uyarılarımıza rağmen’…
Şimdi de çıkmış diyor ki;
’‘Karar siyasi’…
AKP, CHP’’li belediyelere baskın yapıyor’’
Bu düşünceye katılmıyorum.
Evet. AKP hükümetinin CHP’’li belediyelere müfettiş üzerine müfettiş gönderdiğini, teftiş üzerine teftiş yaptığını biliyorum. Özellikle de İzmir’’deki belediyelere göz açtırmadıklarını’…
Ama buradaki minare, bu kılıfa sığmıyor.
Ayrıca Buca’’nın AKP’’li olduğu dönemde de baskınlar yapıldı. Başkan bile içeri girdi, çıktı. Neredeyse her dönem imar müdürü, çeşitli bürokratları içeri alındı Şeboy’’un. Diyelim ki AKP hükümeti, kendi partilerinden olan belediyelerin yaptıklarına göz yumuyor.
Ne yazık ki çoğunlukla da öyle oluyor.
Yoksa, Ankaraspor’’u Süper Lig’’e çıkardıktan sonra, ’“Bunu nasıl başardın?’” diye soran gazetecilere, ’“At binenin, kılıç kuşananın’’ der mi/diyebilir miydi Melih Gökçek.
Hangi müfettiş sordu Gökçek’’e, ’‘Bu ata nasıl bindin, bu kılıcı nereden buldun?’” diye’…
Sormadılar, sormazlar. Zaten konumuz da bu değil.
*
Yine diyelim ki, CHP’’li belediyeleri daha sıkı denetliyor, teftiş ediyor hükümet.
Hem de Genel Başkan Gandi Kemal’’in Tevrat’’ı açıp, Başbakan’’a 8. Emri okuduğu ve
’‘Çalmayacaksın’’ diye haykırdığı bir ortamda’…
Sık sık denetimden, müfettiş incelemesinden geçmek; yapıldığı iddia olunan eylemi örtmeye yetiyor mu?
O zaman ne yapacaksın?
Daha dikkatli, daha özenli, daha yasal, daha şeffaf olacaksın.
Açık ihale yapacaksın.
Altı ayda bir 21 B maddesinden hareket edip, davet usulüyle Antalyalı’’ya vermeyeceksin işi.
Yine aynı işi üst üste aynı kişiye verip, 6 ayda bir üzerine 300-400 bin lira fiyat farkı koymayacaksın.
Sanıyorum geçtiğimiz yılın Ekim ayıydı.
Temizlik ihalesinin 3 yıllık yapılması için başkanlık önergesi getirdi Tatı, CHP grubuna.
Dr. Köstem ve arkadaşlarının karşı çıkışlarıyla geri çekildi o madde. Ali Rıza Kaya ve Hasan Sağlam’’ın desteği yetmedi, 3 yıllık ihaleye karşı çıktı CHP’’li meclis üyelerinin ekseriyeti.
Ve grup kararı çıkmadığı için Başkan Tatı, önergesini gerisin geriye çekti.
Gelinen noktada diyorum ki;
İyi ki de çekmiş. Yoksa operasyonun adı bugün Kasırga yerine Hortum olurdu.
Ve hatta bu hortum CHP’’nin bazı eski üst düzey yöneticilerini de içine çekebilir, ’‘çöpten çıkan adaylık’’ başlıklı yazılara konu olabilirdi.
Keşke Dr. Köstem ve arkadaşlarını disipline vermek yerine daha fazla dinleseydi Belediye Başkanı Tatı.
Belki de yalnız kaldığında başına vuruyordur. Ah/vah edip, keşke diyordur.
Keşke düzgün bir ekip kurup, seçilmeden önce verdiği ’‘şeffaflık’’ sözünü tutabilseydi?
Ama keşkeler çare olmuyor bazen.
Hem de testi kırıldıktan, su döküldükten sonra.
Umarım, Kasırga’’yı hasarsız atlatır ve önümüzdeki süreç için bembeyaz, yepyeni bir sayfa açar, açmayı başarır Başkan Tatı.
Yoksa; Başbakan Erdoğan, bu ve benzeri hatalar nedeniyle kendisine karşı okunan 8. Emri, CHP’’li belediyeler yüzünden Gandi Kemal’’e yutturur.
*
Peki, AKP’’li belediyelerde olmuyor mu bütün bunlar.
Olmaz mı? Bazılarında dik alası bile oluyor. Ama yanlış örnek, örnek değildir.
AKP’’li yapıyor ama denetlenmiyor olabilir.
Adana’’da MHP’’liler, İzmir ve Antalya’’da CHP’’liler içeri tıkılıyor, baskın/teftiş yiyor olabilir. Ama bu, yasaya aykırı işlemi haklı çıkarmaya, perdelemeye yetmiyor.
Mesela Aziz Kocaoğlu’…
Koskoca İzmir’’i, 21 ilçesiyle 6 yıldır yönetiyor. Ve Büyükşehir’’in koridorlarından müfettiş hiç eksik olmuyor. Katrilyonlarca lira ihale yapıyor, bütçe kullanıyor. Neden bugüne kadar bırakın operasyon yemeyi, karakola bile çağrılmadı dersiniz?
Yanıtını siz verin artık.