Bir gazeteci olarak her 26 Eylül’de böyle yazılar yazmaktan kıvanç duyuyorum, sevinç duyuyorum. Ne mutlu Türkçeyi güzel yazanlara, güzel konuşanlara!
Büyük Atatürk’ün başkanlığında 1932 yılında düzenlenen Birinci Türk Dili Kurultayı’nın açılış günü olan 26 Eylül’ü her yıl “Dil Bayramı” olarak kutluyoruz. Atatürk’ün başkanlığında toplanan Birinci Dil Kurultayı aradan geçen 91 yılda önemini giderek daha da artırıyor.
Bir iletişim aracı olarak dilimiz, yurttaşlar arasında duygu, düşünce ve inanç birliğini oluşturan ve toplumsal yapıyı güçlendiren en güçlü ortak bağlardan biri.
Büyük Atatürk dil bağımsızlığını, siyasal ve ulusal bağımsızlığın ayrılmaz parçası olarak değerlendirip, dilimizin başka dillerin etkisinden kurtarılması yönünde çalışmaları boşuna başlatmadı.
Atatürk’ün, Türk dilini ulusal kültürümüzün eksiksiz bir anlatıcısı durumuna getirmek ve dilimizi çağdaş uygarlığın kavram ve değerlerini karşılayacak yetkinliğe eriştirmek amacıyla başlattığı öngörülü girişimlerini, bugün de saygı ile gurur ile anıyoruz!
Türkçemizi kendi öz değerlerine dayanarak, çağdaş bir kültür diline ulaştırmayı amaçlayan Cumhuriyetimiz bu konuda başarılı olmuştur.
Bakmayın son dönem görgüsüzlüklerine… Utanmadan çocuklarına, açtıkları dükkanlara yabancı dilde isim verenlere…
Türkiye devriminin içinde özel ve yaşamsal rolü olan Dil Devrimi, ulusallaşma sürecinin çok önemli yapı taşlarından biri olmuştur. Anlamayan o zaman anlamamıştı, bugün de anlamıyor.
12 Eylül’ün akılsız paşalarının Atatürk’ün yönergeleriyle kurulan Türk Dil Kurumu’na verdiği zararı da unutacak değiliz. Ama iyi ki yazarlarımız, sanatçılarımız, bilim adamlarımız ve aydınlarımız var: Onlar Türk dilinin çağdaş bir devlet ve bilim dili olmasında önemli katkılar sağladılar.
Ne demişti Büyük Atatürk: “Türk Milletinin dili, Türkçe’dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili Türk Milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz felâketler içinde ahlâkını, ananelerini, hatıralarını, menfaatlerini, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk Milletinin kalbidir, zihnidir.”
Evet bugün Dil Bayramımız! Kutlu olsun!