GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
26 Nisan 2013 Cuma

Ne çektin be Aziz!

Gülse Birsel’in Yalan Dünyası’ndan alıntı bu replik aslında Bahçeli’nin İzmir mitinginden aklımda kalan tek fotoğraf karesiydi... Günlük politika ile mizahı birleştiren MHP Sakarya Teşkilatı’nın ‘çözüm süreci’ üzerinden “Ne çektin be Tayyip!” pankartı oldukça başarılıydı.
En azından Yalan Dünya’nın parlak senaristi/oyuncusu Gülse Birsel’in içimizden çekip çıkardığı Vasfiye Teyze’sini İzmir’e uyarlama fikrini bana aşılamaya yetti o pankart…
Günlerdir üzerinde düşünüyorum.  Malzeme oldukça bol… Muhtemelen ‘Ne çektin be!’ yazı dizisi bile çıkarırız.
Ama ‘popüler repliği’ İzmir’e uyarlayacaksak Aziz Başkan’dan başlamak durumundayız. Peki, İzmir’in 9 yıllık Başkanı Kocaoğlu’nu Vasfiye Teyzesi ile baş başa bıraksak…
Ve ‘Ne çektin be Aziz’ diye başlayan diyalog nasıl devam ederdi sizce?
- Ne çektin be Aziz!
Vergi rekortmeni adamdın. İşlerin tıkırındaydı be oğlum... Çoluk çocuğu büyütmüş, emekliliğin tadını çıkarmak dururken 55 yaşından sonra ‘başkan olacağım’ diye yollara düştün de ne oldu be yavrum? Önce Bornova’da ardından İzmir’in 21 ilçesinde seçilmek için uğraştın, 9 yıldır didindin durdun be yavrum.  Ne çektin be!
 
*
Rahmetli Piriştina’dan sonra partin seni Büyük Başkan yaptı. Bornova’ya niyetlenmiştin ama İzmir’in tamamı kısmet oldu be yavrum. Ama ne zorlandın, ne zorlandın ilk yıllarında…
Ne bürokratlarına ne meclis üyelerine… Kimseye güvenemedin aylarca be yavrum. 
Kentin fotoğrafını çekiyorum dedin de öyle yırttın. Neyse ki İzmirliler sana gereken zamanı tanıdı be yavrum. Sabırla beklediler seni. Ama sıkıntı yeni başlamıştı be oğlum.
Önce Tayland krizi sonra arsenikli su meselesi…
Ne çektirdi sana be…
Koca koca bakanlar tefe koydular, açıklama üstüne açıklama yaptılar be yavrum.  
Yetmedi, Başbakan bile girdi topa…
‘Laf ebesi’ Melih aylarca İzmir’in suyunu ısıttı canlı yayınlardan…  
En yakınlarından servis edilen bilgiler/belgeler sıktı en çok da canını…
Günlerce İzmir’in sokaklarında ‘temiz su’ kuyrukları eksik olmadı.
Bir yandan küresel ısınma bir yandan siyasi muhasara…
Partin bile seni yalnız bıraktı be oğlum. Ne çektin be!
 
*
Aslında 2009’da çok oy da almıştın. Yüzde 57’yi gördün be yavrum. Tam ‘İşte huzura kavuştum’ derken her şey bir anda nasıl da tersine döndü be yavrum.
Bi rahat yüzü görmedin şu koltukta 9 senedir. Yüzde 57’nin sefasını süremedin be yavrum.
Okullara mandalina, süt dağıttın diye, Öğretmene atkı/şal verdin diye,
‘Çete Reisi’ ilan ettiler seni. 700 polisle belediyeni bastılar, 397 sene hapsini istediler, mesai arkadaşlarını hapse attılar, bi rahat vermediler sana be yavrum.
Ne çektin be!
 
*
Adam sandıkların şalgam çıktı. En yakınlarından yedin en büyük darbeyi…
Kader ağlarını örüyordu be yavrum. En yakınında bildiklerin, can pazarında buldukların,  ‘yemekteyiz’ programlarında, mal pazarında sattılar seni.
Hep arkadan vuruldun be yavrum. Ne çektin be…

*
Sevdiklerin de belliydi sevmediklerin de seni sevmeyenler de… Deniz Baykal Çeşme’de sorduğunda biri hariç kimse ‘Aziz olsun, Aziz kalsın’ demedi be yavrum. İzmir’in başkanı kadın mı olsun erkek mi diye meydanlarda keyif çatan Baykal’dan ne çektin be…
Sadece Baykal’dan mı?
Kah MYK üyelerin ilçene/mahallene el attı kah partili belediye başkanların karşına kamp kurdu. Mahşerin 8 atlısı İzmir’in ovasında aylarca iz sürdü. Hele güneş gözlüklüler yok muydu o Ray-Banlılar… Ne çektirdiler sana be…
*
Dürüst Başkan ilan edildin de ne oldu. Taşerona ‘kendince’ son verdin, çiftçinin/üreticinin dostu oldun, işçinin/emekçinin yanında durdun…
Ayağını kırdın koltuk değneklerinle koştun…
Arıtma yaptın kimseye yaranamadın…
Aliağa-Menderes’i bitirdin Aydın Şengül’e bile beğendiremedin…
Kaldırım yaptın Kenan Çakar’ın hışmından kurtulamadın…
Her fırsatta yoğurt yiyişim bellidir dedin ama şöyle ağız tadıyla bi bakraç yoğurt bile yiyemedin be yavrum. Ne çektin be!
*
Dokuz senedir ne çektin be! Belediyeyi borç batağından kurtardın; ‘Niye ödedin ki, belediye dediğin borçlu olur’ dediler. Kredi notunu yükselttim dedin Ankara’dan kredi onayı mı verdiler. 1,5 senedir tramvaya kredi çekmek için izin bekliyorsun be oğlum. Kentsel dönüşümdü keşif artış talebiydi…  Melih’inki 1 günde, Kadir’inki 3 günde onaylanırken seni inim inim inlettiler be yavrum, kapılarda beklettiler. En erken 8 aydan önce ‘imzadan çıkan’ projen olmadı, bakanları geçtim genel müdürler bile yüzüne bakmadı be oğlum.
Bırakalım genel müdürü ‘il müdürü’ bile ceza üstüne ceza yazdı be oğlum.
KİK’ten çektiğini Kemal Karataş’tan bile çekmedin be yavrum.
Müfettişten, vergi denetmeninden çektiğini Vasfiye Teyzen bile takip edemedi.     
Ne çektin be...
*
Üçyol-Üçkuyular metrosunu bitirecem diye didinip durdun… 600 günde bitirecektin 2 bin 600 gün oldu hala metrodan haber yok be yavrum.
Hem çektin hem çektirdin be oğlum.
Gerçi metroda başına gelenler ‘Pişmiş tavuğun bile başına gelmedi’ be yavrum. Devletin garanti verdiği şirketler domino taşı gibi birer birer serildi İzmir’in zeminine.
Yeraltı nehri mi çıkmadı önüne devasa kaya blokları mı, fay hatları, kör kuyular mı?
Bulamadın sen de başkaları gibi eski bir kanun, eski bir çevre yolu be yavrum.
İhalesiz yapıp geçemedin şu metroyu…
Ne çektin be…
*
Yönettiğin şehre neler dediler neler… Hep sustun, sabrettin, içine attın be yavrum…
Yanlış zamanlarda yanlış adamlara patladın bazen…
Baltayı taşa vurdun en büyük zararı kendine verdin.
Parti içinde iktidar oldun sonunda ama ekibini hala kuramadın be yavrum.
Rakiplerin bi dakika rahat yüzü göstermediler sana…
Dürüst başkanın karşısına ‘beceriksiz başkanı’ koydular be oğlum.
En sonunda 397 yıl hapsini bile istediler.
Ne çektin be!
Dilsizdin dilbaz oldun be evladım. Kitap bile yazdın olmadı.
Fuzuli’ye vurdun kendini sonunda. İsyanını dizelere döktün…
Söylesen faydası yoktu, sussan gönlün razı değildi tabi ki…
Ne çektiğini bir sen bir de Allah bilirdi belki…
Ama Vasfiye Teyzen’den de kaçmazdı hani…  
Ne çektin be…
*
Çektiğin kadar olmasa da çektirdiğin de oldu be evladım.
Aydın Şengül’e göre 9 senedir İzmirliye çektiriyorsun hatta. Ben o kadar acımasız olamam… Çünkü çektiklerinin yanında çektirdiklerin devede kulak kalır be oğlum.
*
Çektin, çektin de ne oldu be yavrum.  Hala akıllanmadın hala ‘adayım’ diye dolaşıyorsun ortalıkta. Gerçi aday olmayıp da ne yapacaktın, ‘Benden bu kadar’ deyip evine mi gidecektin?
Sırtında 130 kişinin sorumluluğu varken Türkegül seni eve alır mı sandın be yavrum.
E napacaksın… Mecbuuur!