GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
6 Nisan 2013 Cumartesi

Cumartesi ayini!

Menemen'deki açılışta Fuzuli'den gazel okuyarak kent siyasetinde gündemi değiştiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun bu haftaki Cumartesi ayinine bizzat katıldım. 
Ayinin bu haftaki adresi Balçova'ydı. 
İhale iptalleri yüzünden 4 yıl kaybeden ve Kocaoğlu'na Menemen'de 'gazel okutan' maddelerin başında gelen teleferik tesislerinin temelini attık birlikte...
 
‘Yine 'Failün-failatün' kalıbından mı devam edecek? yoksa yeni edebiyat akımlarına mı dikkat çekecek?’ diye beklerken o 300 yıl daha geriye giderek tasavvuf geleneğinin önde gelen temsilcisi Mevlana'yı referans alıp 'İzmir'in irfan geleneğine ihtiyacı var' diyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez'i de aradan çıkaracaktı. 
Balçova'daki törene (ayine) bir dostumun 'sucuk-ekmek' davetiyle katıldım. Hem sucuk-ekmeğin tadına bakacak, hem de seçim sathındaki Kocaoğlu'nun alandaki performansını görecektim. 
Cumartesi törenleri Aziz Başkan'ın klasiklerinden birine dönüşmüştü. 
Sucuk-ekmek, gözleme-ayran gibi küçük ikramlarla zenginleşen ve bugün 45.si yapılan törenler belediye personelinin halkla-örgütle ve de birbirleriyle kaynaşmasını da sağlıyor gibiydi… En azından bizzat katıldığım ikinci toplantıda benim ilk dikkatimi çeken buydu… 
Devlet memurlarının tatil günü olmasına rağmen genel sekreterinden şube müdürüne kadar herkesin hazır bulunduğu Cumartesi toplantıları, halkın ve örgütün taleplerinin doğrudan alındığı sağlıklı bir iletişim imkanı sağlıyordu. 
Öte yandan resmen değilse de göz ucuyla yapılan yoklamalarda bürokratından, siyasetçisine hatta sivil toplum örgütü temsilcilerine kadar kimlerin varlığı/yokluğu tespit ediliyor. 
Yani özetle Cumartesi ayinleri üzerinden dost analizi yapmak bile mümkün...  
Cumartesi toplantıları İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun iki yıl önce belediyenin 700 polisle basılmasına karşı verilmiş ilk tepkiydi. 
Kocaoğlu'nun 'adalet' çığlığı en net ve sert şekilde Torbalı ayininde duyulmuş, belediye başkanlarının da tam kadro destek verdiği o ayinde ortaya çıkan İzmir'in tek vücut olmuş fotoğrafı Ankara'dan bile görünmüştü. 
 
Bir Kocaoğlu klasiği haline gelen ve CHP il yöneticisi bir dostuma göre 'ayine dönüşen' Cumartesi toplantılarının son durağı Balçova'dan göz ucuyla 3-5 not tuttum. 
Cumartesi ayinine vekil desteği halen yeterli değil… 
Menemen'de 5'e çıkan vekil desteği bu hafta yine yerlerde sürünüyordu.  
Alaattin Yüksel'i, Mustafa Moroğlu'nu gördüm sadece... 
Ama 'aday' desteği muhteşemdi. 
Karaburun'dan, Kınık'a, Bayındır'dan Tire'ye kadar onlarca ilçe için çok sayıda 'aday adayının' varlığı aslında çok şey anlatıyordu. İlçe Belediye Başkanlarının katılımı yine olması gerekenin altında da olsa 'aday adayları' o açığı kapatmaya yetiyordu. 
Ayinin 'aday adayı' cemaatindeki artış yerel seçim sürecinde Kocaoğlu'nun rolünü ortaya çıkarıyordu. Kocaoğlu'nun adayı olmak en azından 'olmazı olmamak' için kulis yapan aday adayları bir kilometre öteden belli oluyordu. 
Eski vekiller Sedat Uzunbay ve Ahmet Ersin'in katılışını da bu çerçevede düşündüm. Sanıyorum biri Konak-Torbalı öteki Buca'dan niyetli... 
Son dönem bir medya kuruluşuna/mensubuna karşı takındığı çirkin tavırla dikkat çeken İTO Başkanı'nın orada olma sebebi muhtemelen 'ortak akılcıların' önderi Alaattin Yüksel'in dikkatini çekmek olabilirdi. 
Ve Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya... Ona özel bir parantez açmak şart. Semt merkezleri üzerinden ilçesindeki kadınlarla kurduğu ilişki ayinin yapılacağı bölgede çok net hissediliyordu. Tribünleri dolduran Balçovalı kadınların çoğu partili değildi... Ama Çalkaya'nın önderliğinde Cumartesi ayinlerinin en sadık cemaati olmuşlardı. Geçen hafta Menemen'e de çıkarma yapan Balçovalı kadınlar kendi ilçelerindeki ayinde adeta gövde gösterisi yapıyordu. 
 
Ve Aziz Başkan'ın mesajları... 
'Polemik istemiyorum' dedikten sonra 'isim vermeden' Eski Danışmanı AK Parti Milletvekili İlknur Denizli'den başlayıp, 'siyasi belalısı' Aydın Şengül'e vurması manidardı. 
Cumartesi ayinine yakışansa Mevlana'nın ‘Buğdayı olmaksızın değirmene gidenin ancak saçı sakalı ağarır’ sözünün derinliği oldu. Aziz Başkan, Mevlana'nın bu özlü sözünü kendisini eleştiren AK Partili vekillere söyledi ama sözün ağırlığı alandaki herkesi kendine getirmeye dahası 'kimin ne kadar buğdayı olduğunu' bir an olsun düşünmeye sevk etti. 
Fuzuli'den başlayıp Mevlana'dan örneklerle süren Cumartesi ayinin önümüzdeki haftaki durağı Hatay Katlı Pazaryeri'ymiş… 
Bakalım Aziz Başkan haftalık vaazında bu kez kimi referans alacak. 
Ve de Fuzuli'den isyan beytini okuyarak 'Söylesem faydası yok, sussam gönlüm razı değil' diyen Kocaoğlu'na Hz. Ömer'le yanıt veren AK Parti bu kez nasıl ve kiminle karşılık verecek? 
 
Bana sorarsanız yerel siyasetin derinleşmesinden memnunum. 
İrfan geleneğine uygun örnekler üzerinden İzmir siyasetinin seviye kazandığını düşünüyorum. Basit cümlelerle yazılmış açıklamalar yerine edebiyat, düşün ve inanç dünyamızın önderlerinden örneklerle zenginleşen yerel siyasetimizin bu seviyede kalmasını temenni ediyorum.