GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
25 Eylül 2022 Pazar

Mekandan olacak'a...

Hemen herkesin hayalidir : ‘yeter ki başımızı sokacak bir yerimiz olsun…’ ‘Şu emeklilik bir gelse de ikramiyemle bir ev alsam, ucundan da azıcık ekleme ile bir araba alsam’ derlerdi de…

Geçti o günler!

O zaman alınan evler eskidi… Oturanlar yaşlandı, asansöre de ihtiyaç duyulmaya başladı. Bina yenilenmesine de başlandı.

Ama, artık ne mümkün ki… Kimi insanları ; yeniden kiracılığa dönme, kredi borçlusu

olarak gitme korkusu sardı…

Göğün tapusu yok ki… Emsal artışı bir çare

olur deniyor, dört gözle de bekleniyor!

Başkan Tunç Soyer’in felsefesince : ‘esenliğe açılacak geniş kapılı çözüm yolları bulunacak’. Yüreklere biraz da olsa… su serpilecek.

***

Nüfus arttı, göçler başladı... Büyük kentlerin merkezleri doldu. Yollar daraldı, trafik çıkılmaz hal aldı. Çeperleri gecekondular sardı... Zamanın solcularına göre mekan ; egemen sınıflar için hem de çok amaçlı, bir aygıt oldu. İşçi sınıfını savurup dağıtmak da… şart oldu!

Kentsel dönüşüm önce Paris’ten başladı…

Çünkü Paris bir Başkent. ‘Her şeyi, insanları, beyinleri, servetleri kendine çeken bir karar

ve kanaat merkeziydi…’ Londra’laşmalıydı.

Vali Baron Haussmann… 1853-1870 yılları arasında üç etapta, merkezdeki eski dar sokakları yıkarak ; geniş caddeler, bulvarlar, köprüler, parklar ve meydanlar… yaptı.

Büyük oranda kentsel dönüşümü sağladı.

Orta Çağ Paris’i… Bugünün Parisi oldu.

Fransız Sosyolog Yazar ve 1968 öğrenci olaylarında isyanın başladığı Üniversitedeki öğrencileriyle birlikte… ön saflarda yer alan Henri Lefebvre’ye göre : Tarihi bir ayrıntı olarak deniyor ki : ‘toprak mülkiyeti feodal kökenli…’

Yani adamın bir evi ya da tarlası varsa…

O artık bir feodal mi oluyor? Yarattığı algıdan olmalı ki, Marksist kuramlarla ; taşınmaz mallarda mülkiyeti hakkı çoğunlukla devlete tanındı. Bundan da olmalı ki komünizm, başta Rusya’da olmak üzere… pek de tutunamadı.

***

“Dünyada mekan… ahirette iman” atasözünü halkımız çok sever. Hele de seçim dönemiyse, partiler sözün ilk tarafını… ağızlarından hiç eksik etmezler.

İktidar, atasözünün dünya tarafını da,

ağızdan artık hiç düşürmüyor…

20 yıla kadar uzayan vadelerle ve makul taksitlerle ; daire, dükkan ve arsa sahibi olabileceksiniz… diyor.

Bir kaç milyon başvuru arasından belirlenecek 250 bin kişi ile, konut sorunu az da olsa hafifler de. Yılda iki defa yapılacak memur zammına bağlı olarak artacak taksitler ve değişken maliyetlerle… nasıl başa çıkılacak? Rakamsal da olsa bir büyüme var da. Büyüme, otomatik gelişmeyi de birlikte getirmiyor ki…

***

Bilinmezlere karşın, Kılıçdaroğlu proje için : “Sosyal devletin savunucusu olarak, sosyal konutların yaygınlaştırılmasını canı gönülden istiyorum… Ama, fakir fukaranın konutu için Hazine garantisi verilmeli. Verilmezse eğer, iktidara geldiğimizde… Biz vereceğiz”! diyor.

İktidarın ‘Siz isteseniz de istemeseniz de bu konutları yapacağız’ına, karşı çıkan yok da. Kılıçdaroğlu’nun dediği bir Hazine garantisi.

Bunun için de… yarın bugün olmalı, istiyor.

***

Bitiyor…

CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adaylığı belirtilmesinde ;

Partililerin tam destekli… aday adayı olacak.

6’lı Masa’nın… oy birliğiyle adayı olursa eğer,

Oy kaynağını da kapsayacak, bir aday olacak.

 

Motivesi de Levent Kırca’dan gelecek :

“Olacak, olacak, olacak o kadar”

Bugün, o zaman… di’li zaman olacak !

İyi Pazarlar…