GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
17 Temmuz 2022 Pazar

Geri dön…

Hasret şarkıları, ağıtları vardır, hasret sözleri vardır. Çok sevilenler, özlenenler, yokluğundan kederlenenler için…

Aşık Mahsuni Şerif’in Atatürk’e, “Bir daha gel… gel Samsun’dan” diyen,Mavi Gözlüm’ü.

Bir Geri Dön şarkısı da, 1984’de Sezen Aksu’dan. ‘Geri dön geri dön, ne olur geri dön’.

Kontes Ostrorog, 1923’ de ölen dostu için, 1927 de yazdığı “Pierre Loti Konstantiniyye’de“ adlı kitabında yazmıştı bir benzerini : “Geri dön, ah Loti, geri dön!…”

***

Pierre Loti, 1850’de Fransada doğdu…

Deniz subaylığı göreviyle İstanbul’da dahil, gittiği Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinde, sade ve yoksul insanlarla arkadaş oldu… Onlarla kahvelerde oturdu sohbet etti, çay, kahve, nargile içti…

İlk kez de 1876 yılında gemide görevli subay olarak İstanbul’a geldi… Türk’lerin yaşam biçimimden çok etkilendi. Ve, ‘Aziyade’, 1913 de de yazdığı ‘Can Çekişen Türkiye’ kitaplarında, gazete yazılarında, kendini ‘Türk Dostu’ olarak nitelendirdi…

***

Balkan Savaşlarında. 1.Dünya Savaşında ve Kurtuluş Savaşında… Avrupa’ya karşı hep Türkiye’yi destekledi. İşgalci ülkesi Fransayı ağır dille eleştirdi… Bu nedenle de dışlandı! Halen sezon arası yapan Tv. dizisi “Aziz”de de, eleştirilerin ne kadar haklı olduğu, nasıl hile ve desiseler içinde oldukları da görüldü…

Piyer Loti, daha sonraları da bir çok kez İstanbul’a geldi. Türk halkının sevgisini ve sempatisini kazandı… Türkiye Büyük Millet Meclisi de 1921’de, ona şükranlarını sunan bir mektup gönderdi…

1920’de İstanbul’un Fahri Hemşehrisi oldu…

Bir caddeye “Piyer Loti Caddesi,”… Eyüp’te bir kahveye de “Piyer Loti Kahvesi” adı verildi.

Bu kahvenin olduğu tepe de Piyer Loti Tepesi olarak anılmaya başladı…

Daha önce de… Balkan Savaşının bitiminde Ağustos 2013 yılında, resmî davetli olarak İstanbul’a geldi… Saray heyeti, şehzadeler, paşalar, imamlar, hamalların da içinde olduğu büyük kalabalıklar tarafından karşılandı.

Gözleri yaşardı… heyecandan yüreği sıkıştı!

***

Hal böyleydi ama, Türk aydınları arasında da, Loti’ye karşı… ikilik çıkmıştı.

Nazım Hikmet 1925’ deki şiirinde ;

Hatta sen / Sen Piyer Loti! / Sarı muşamba derilerimizden / Birbirimize geçen tifüsün biti / Senden daha yakındır bize / Fransız zabiti! /

diye söylüyordu…

Piyer Loti’yi en yakın tanıyanlardan Kontes Leon Ostrorog’a kulak vermeli… en iyisi!

Kontes, İstanbul’da 1870’de, Levanten bir bankerin kızı olarak doğdu. Osmanlı’da hukuk ve sadaret müşavirliği yapan Leh asıllı Fransı vatandaşı Kont Leon Ostrorog ile evlendi…

Kandilli’deki Ostrorog yalısında oturuyorlardı.

Kont ve Kontes, Çanakkale Savaşı sırasında yalının, yaralanan askerlerin tedavisinde kullanımına izin verdi!…

Kontes ile Loti, 1904’de İstanbul’da tanıştılar,

ve dostluklarında Loti’nin ölümünü bile aştılar. Loti’yi, daha sonraki gelişlerinde yalılarında ağırladılar. Ama, yine de halkın içinde olmak için, Eyüp semtindeki evlerde kalmak istedi. Kontes’de Fransa’da onların evinde kaldı…

Kitabında yazılanlara kulak vermek en iyisidir diye… o yüzden söylemiştik.

Loti, kafasını ; ‘başkalarına dokunaklı bir zarafetin ihtimam ve tüm doğallığıyla’, özellikle de fakirlere, alt sınıflara, hiç hissettirmeden de savunmasızlara… yönlendirdi.

Diyor ki : bütün bir basın, Avrupa kamuoyu

hep bir ağızdan haykırıyor : “Türkler katlediyor.” Hiç kimse düşünmüş mü ki bunlara,

“Türk’ü katlediyorlar” diye… cevap vermeyi!

Loti, Afrika’daki yenilgili 1911-1912 Türk-İtalyan (Trablusgarp) Savaşını, manda ile panter arasındaki çarpışma ile de karşılaştırıyor ;

“Karnı deşilmiş manda çimenlerin üzerinde yatar... Panter de onun bağırsaklarını sökerken, çevredeki çalılıkların içinde kendi paylarını beklerken çığlıklar atan… hayvanlar çıkar : sırtlanlar!”

Pierre Loti, bu sırtlanlarla mücadele eder !

İyi Pazarlar…