GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
3 Temmuz 2022 Pazar

Bir ateş ki...

Müzik,sanat ve kültürel aktiviteleriyle…

Özellikle de, sosyal medyada başımızı döndüren bir büyük isim : Önder Vural.

Avukat… Gazete, köşe ve kitap yazarı ve de “filozofum” dediği Bilal Eyüboğlu’na teşekkürle başlıyor “yıllar geçti aradan” kitabına…

Bilal Bey’de, gerçekten bilge, uygar ve teşekkürü çok hak eden bir insan…

Bir önsöz gibiydi… “Medya patronu- Dünya gezgini” Ömer Dinçer’in, Önder Vural’ı tanıtım yazısı…

“.. Eczacı, müzisyen, piyanist, gitarist, kemancı, bağlamacı, vurgulu saz üstadı, gazeteci, Tv. programcısı, Tv.sunucusu, İngilizce öğretmeni ve daha sayamadığım Allah’ın verdiği bir çok meziyete sahip, bütün işlerde zirveye çıkmış, hiç bir zaman insanlığını kaybetmemiş, dünya iyisi bir insan…” diyordu onun için.

Üretken ve becerikliler için denir ya hani,

On parmağında on hüner…

O’nun on parmağında çookk… hüner!

Yazıyor ki… Ünlü Alman bestecisi Beethoven’e, erkek kardeşinden bir kart gelir. Altına,

‘Toprak sahibi Eczacı…’ ünvanını yazar.

Beethoven de ona cevap verir. Kartın altına da ‘Sadece Besteci…’ diye yazar. Ne yapsın ki garibim? Başka ünvanları mı var… sanki!

***

Otobiyografik bir kitap. En çabuk okuduğum, göllenen değil, güldür güldür akan bir su gibi. Geçmişteki bir aşkın… Yola çıkarken başa konulduğu, ‘Yıllar Geçti Aradan’ şiirinin, dizelerinde de saklı, gerçek bir hikayesi…

Kalbim bir aşk ararken / Çıkıverdin karşıma / Güzeldin, çekiciydin / Giriverdin aklıma / Senden kalan hatıra / Masalsı yıllarımız /

Geçip giden bir ömür / Mazideki aşkımız.

***

Önder Beyin, geçmişten günümüze geldiğinde,

Aklına önce ölüm geliyor ama… kültürü o kadar yüksek ki, Fransızların ünlü deneme yazarı Montaigne’nin sözleri kulağına fısıldanınca,

hemen içi rahatlıyor : “Ölümden korkmuyorum; o geldiği zaman ben yokum… Ben olduğum zaman o yok.”

Ve artık rahatlıkla anlatıyor…

Karşıyaka’da bisiklet aşkı meşhurdur…

Başbakan Adnan Menderes öğrenciyken, KSK’da futbol oynar, bisikletle de tur atardı.

Bir gün Yalı’da oturan Evliyazade Ailesinin kızlarından Berin Hanıma rastladı…

Sonra da, Karşıyaka’nın damadı oldu!

Önder Bey de 18 yaşlarındaydı…

Oda bisikletiyle turlarken Bahar’a çarpacak gibi olur, öyle tanışırlar… Arkasından hemen

bir kafede oturur dondurma yerler…

Önder Bey öyle hızlıdır ki, üç gün sonra yine,

bu kafede buluşurlar!

Önder Bahar’a : ne güzelsin!

Bahar Önder’e : ne yakışıklısın! derler.

İmbat rüzgarlarına kapılıp, aşk yolculuğuna çıkarlar…

***

Ama Önder Vural, kendine bir söz verdi…

Gönül eğlendirmeyecek : el tutma vb. gibi şeyler, olmayacaktı… Üç kız kardeşi vardı. Onlara yapılmasını istemediği şeyleri, başkasına… yapmayacaktı. Bir erkeğe de yakışan, asalet ve centilmenlik de buydu!

18 Mayıs Önder’inin doğum günüydü.

Bahar’ı da ona bir şiir yazmıştı…

“Yanında olacağım / Ben her doğum gününde/ Mutluluk bulacağım / Daima Önder’imde.”

Bahar’ın Önder’i… keyiften ve sevinçten ;

Atlas Okyanusu’nun kıyısında büyük bir çadır kuracak… Büyük Okyanus’un ortasında şato yapacak, tüm odaları Bahar’ın fotoğraflarıyla donatabilirim diye… hayaller kuracaktı.

Öyle coşkulu ve kahkaha atardı ki…

Hani Show programları yapan Saba Tümer,

bir de sanatçı Güzide Kasacı vardı ya…

Onlar, kahkahada eline su dökemezdi!

Babası da, “Oğlum öyle coşkulu kahkaha atıyorsun ki, sanki gök yüzüne ulaşıyor” derdi.

***

Sorulabilir ki, yaa sonuç ne? Kitapta!

Geçenlerde yolda görmüştük : Bornovalı

Sarı Mehmet, kapalı kamyonunun arka en

üst tarafına, boydan boya şöyle yazdırmıştı:

‘Kimileri dizi izler… kimileri de bizi’.

Önder Vural’da… bizim ‘bizi’ miz !

İyi Pazarlar…