GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
18 Eylül 2013 Çarşamba

Koyun-keçide farkındalık yaratmak

“Yerel Seçimler öncesi kimler aday olarak belirlenecek,kimler genel merkezleri bunun için aşındırıyor?” tartışmaları  ve dedikoduları varken, “Koyun Keçide Farkındalık Yaratmak,Seferihisar Panayırı” yazısı da nereden çıktı demeyin. Adaylara da duyurulur. Çünkü Yerel    Seçimler’in nabzı,Yeni Büyükşehir Yasası ile kırlarda atacak. Türkiye’de üç milyonun  üstünde insan koyun keçiyle meşgul.
Türkiye’nin her yerinden koyun ve keçi yetiştiriciliği ile etkinlikler düzenleniyor.Bunlarda birisi olan,Koyun ve Keçi Panayırı,geçtiğimiz günlerde 14-15 Eylül 2013 günlerinde   Seferihisar'da gerçekleştirildi.

İzmir İli Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ve Seferihisar Belediye tarafından ortaklaşa düzenlenen etkinlik İlçe girişinden üreticilerin katılımı ile davul zurna eşliğinde koyun ve keçilerle birlikte yapılan kortejle başladı. Panayırın en çok ilgi gören kısmı olan Keçi ve Koyun güzellik yarışması  oldu. Yapılan panel ve değerlendirmelerle Kurban Bayramı öncesi kırmızı et sektöründeki sorunları da masaya yatırıldı.

Türkiye Kırmızı Et Açısından Neden Dışarıya Bağımlı Oldu?
Tüketiciler kırmızı et fiyatlarındaki artıştan şikayetçi,üreticiler de para kazanamıyorlar.Kırmızı et üretimi düşmüş.Kurban Bayramı öncesi,et  ve hayvan ithali yapısın mı yapılmasın mı tartışmaları sürüyor.2012 yılında 3 milyarı geçen  et ve kırmızı et ithali yapılmış.Bütün bu tartışmaların ışığında koyun ve keçi yetiştiriciliğinin et üretimini ile bağlantısı ne?

Sığır yetiştiricilerine yapılan desteklemeler yakın zamanlara değin koyun ve keçi yetiştiricileri için geçerli değildi. Bunlara ek olarak, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde terör eylemleri ve kaçak hayvan girişleri özellikle koyunculuğu olumsuz olarak etkilemiş. Bunların dışında kentlerdeki tüketicilerin kimileri koyun ve keçi etinden, olumsuz ancak kasıtlı söylentiler nedeniyle kaçar olmuş.
Sonuçta koyun sayısı hızla azalmış. Bir zamanlar bir kişiye bir koyun düşerken şimdilerde üç kişiye bir koyun düşer olmuş. Keçi sayısında azalma daha vahim. Ancak bu durum, Türkiye kırmızı et tüketiminde alarm zillerinin çalmasını neden olmuş. Türk halkı sağlıklı beslenmeden uzak duruma gelmiş. Koyun ve keçi sütünün de azalmasıyla güzelim koyun yoğurdu ile koyun ve keçi peynirleri 
unutulmuş.

Koyunculuk ve keçicilik  neden ve nasıl  ihmal edildi?
Koyunculuk ve keçiciliğinin ihmal edilmesinin temel nedeni Türkiye’de uygulana gelen dışa bağımlı tarım politikaları. Bu politikalarla Türkiye, kendi halkını dahi besleyemiyor, gıda açısından dışa bağımlı ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile Amerika Birleşik Devletleri’nin tarım ürünleri pazarı durumuna getirildi. Bu nasıl oldu? Bunun için, hayvancılık politikalarında iki hayvan türü, sığır ve tavuk öne çıkarıldı. Sığır ve tavuk yetiştiriciliğinin geliştirilmesi için olağanüstü destekler sağlandı. Burada yanlış anlamalara meydan vermemek için şunu söylemek gerekiyor. Elbette sığır ve tavuk yetiştiriciliğine desteklemeler gerekiyordu, ancak onlar desteklenirken koyunun ve keçinin  son yıllara kadar hiç dikkate alınmaması, en azından aymazlık olarak değerlendirilebilir. Diğer yandan bu türler için önerilen üretim sistemleri ve işletme büyüklükleri de Türkiye için uygun modeller olmadı. Şirketleşmeler önerildi. Bunun nedeni şuydu; Dünya’da çok güçlü sığırcılık ve tavukçuluk lobileri, daha doğrusu küresel tekelci şirketler vardı ve bunlar damızlık dahil her türlü girdileri, Dünya Bankası’nın sağladığı desteklerle Türkiye’yi bir pazar durumuna getirmek istiyorlardı. Tekelci şirketlerin amaçları, içerideki işbirlikçileri de devreye sokularak gerçekleştirildi. Ancak Türkiye, özellikle bir milletin beslenmesinde olmazsa olmaz kırmızı et üretimi açısından yoksul bir ülke durumuna geldi.

Koyunculuk ve keçicilik neden geliştirilmeli?
Konunun iki önemli boyutu var. Birincisi; ülkemizin et, süt ve deri gibi ihtiyaçlarını karşılamak için küçükbaş yetiştiriciliğine önem verilmeli.

İkincisi; hayvansal ürün ihracatında en önemli ürünlerimizin koyun ve keçiden sağlanabileceği potansiyelidir. Özellikle AB ülkelerinin koyun-keçi eti ile koyun-keçi sütünden üretilmiş ürünlerde büyük açığı var. AB açığının önemli bir kesimini Yeni Zelanda, Avustralya ile yeni AB ülkeleri olan Romanya, Macaristan ve Bulgaristan’dan sağlıyor.

Son sözümüz,
TÜRKİYE, KOYUN VE KEÇİ YETİŞTİRİCİLİĞİNE SIĞIRA VE TAVUĞA VERİLEN ÖNEMİN YÜZDE 10’UNU VERSE, ET, SÜT VE DERİ ÜRETİMİ KONULARINDA HİÇBİR SORUN KALMAZ, ÖNEMLİ BİR İHRACATÇI ÜLKE OLUR.

SEFERİHİSAR PANAYIRI, KOYUN KEÇİDE FARKINDALIK YARATMAK  AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ BİR ETKİNLİK OLMUŞTUR.