GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
15 Nisan 2022 Cuma

Köy Enstitüleri’nin sönüveren ışıkları…

Yaşadığımız bu  süreçte… 

“Beyaz Zambaklar Ülkesinde” adlı kitabı… Tekrar tekrar okumanın tam da zamanı…

Bataklıklar içinde, küçücük ve geri kalmış bir sömürge ülkesi olan Finlandiya’nın…

İdealize edilmiş bir eğitim seferberliği içinde yaratılan toplumsal bilinç ile…

Nasıl da bir Cennet’e dönüştüğünü anlatan…

Grigory Petrov tarafından kaleme alınmış olan…

1928 yılında M.Kemâl Paşa’nın isteği ile Türkçeye çevrilerek…

Başta askeri okullar olmak üzere…Tüm okulların müfredatına alınan bu kitap …

Ne zaman kitaplarımın arasında gözüme ilişse…

Büyük Türk devrimi köy enstitülerinin kuruluşuna ilham olması gelir aklıma… 

82 yıl önce… 17 Nisan 1940 tarihinde gerçekleştirilmiş bu ütopya ile…

Henüz bu dünyanın havasını solumadığım yıllarda…

Ülkem üzerinde esip geçmiş o rüzgarın ferahlığını hissederim…

1954 yılında çıkarılan bir yasa ile kapatılmasının ardından geçen yıllarda dahi…

O rüzgârın dokunup geçmediği hiçbir aile yoktur diye düşünürüm… 

***

Savaştan çıkmış bir milletin…

Ülke nüfusuna göre çok düşük bir orandaki okur/yazarlığı ile…

Ulus devlet olma yolunda ,eğitim savaşı verdiği 1940 - 1954 yılları arasında…

Türkiye’nin dört bir köşesinde kurulan 21 köy enstitüsü…

Yetiştirdiği 17 bin 346 öğretmen, 8 bin 675 eğitmen ve bin 599 sağlık memuru ile…

Bu ülkenin makus talihini değiştirecek büyük bir eğitim devrimi olarak… 

Ülkemin üzerinden ferahlatıcı bir rüzgâr gibi esip geçiveriyordu…

Ve Köy enstitüleri …

O ferahlatıcı havası  ile yıllar boyunca  bu memlekete nefes oluyordu…

***

Köy enstitüleri denilince…

Hasan Ali Yücel dönemi milli eğitim seferberliğinin aydınlanma meşalelerinden olan… 

Köy enstitülerinin fikir babası İsmail Hakkı Tonguç ile…

İsim babası olan Mustafa Rahmi Balaban adını her türlü yazılı kaynakta bulmak mümkün.

Ülke ve İzmir eğitim hayatına emek verenler denilince de…

M. Rahmi Balaban ismi çıkıverir karşımıza, tarihin derinliklerinden…

Mustafabey Caddesi’nde şimdiki Balaban Apartmanı’nın olduğu yerde bulunan… 

Çocukluğumda sıkça gittiğim o iki katlı evin bahçesi gelir gözlerimin önüne…

O bahçede kendisine yer bulmuş her bir çakıl taşının…

İdealist bir Türk aydını M. Rahmi Balaban hocanın  ayak izlerine şahitliğini  düşünürüm…

Uzun yıllar İzmir İl müdürlüğü ve İzmir’in köklü liselerinde öğretmenlik yapmış…

Kendi deyimleri ile: “milli eğitim savaşının bir eğitim neferi” olan…

Mustafa Rahmi Balaban isminin, köy enstitülerinin kuruluş sürecindeki mevcudiyetlerini…

Kendisi kadar değerli kızı Suna Onultan’ın o doyumsuz anlatımından…

Kim bilir kaç kez dinlemişimdir.

1888-1954 yılları arasında yaşamış olan M. Rahmi Balaban

1910 yılında Darulmuallimin (Öğretmen okulu )mezuniyeti ile…

Üsküp Darülmuallimini pedagoji öğretmenliği ve Adana Darülmuallimin kuruluşu görevlerinin ardından…

Maarif nezareti tarafından, Avrupa talebe müfettişliği görevi ile İsviçre’nin Cenevre kentine gönderilir…

Bu süre zarfında devam ettiği…

J.J Rousseau Enstitüsü’nde; sosyoloji, psikoloji, pedagoji ve felsefe tahsilinin bitiminde…

Yurda döndüğünde, kıymetli bir izdivaç hasebiyle ailemle kesişir yolları… 

Sakarya savaşlarının süregeldiği 1921 yılında…

Ankara’da düzenlenen maarif kongresine davet edilmesi ile…

M. Kemâl Paşa’nın isteği doğrultusunda Osmanlıca’ya çevirdiği…

Dr. Maria Montessori’nin “Çocuklar Evi” adlı  kitabı… 

Harf İnkilabı sonrasında tekrar revize ederek Latin harfleri ile Türkçe’ye çevrilirken…

Gazi Paşa… Yakından ilgilendiği bu metodu, o dönemin eğitimcilerine şiddetle öneriyordu…

Montessori tekniğinin temelinde yer alan…

Öğrenme sevgisi.. Çocuğun kendisine ve başkalarına saygı duymayı öğrenmesi…

Bağımsızlık… Sorumluluk… Öz disiplin… Bireysel ve kollektif çalışabilme yeteneği… Eleştiri ve özeleştiri hakkı gibi ilkeleri ile..

Bu metot… Aradan geçen yüzyıl gibi bir zamandan sonra…

Bugün, ebeveynler tarafından özel anaokulları seçiminde  tercih sebebi olmaktadır…

Bu tekniğin felsefesi derinden incelendiğinde ise… 

Aynı ilkelerle kurulmuş olan Köy Enstitüleri’nin o unutulmaz felsefesi çıkar karşımıza…

***

Montessori ve Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Büyük devlet adamı öngörüsü ile insana yapılan yatırımın önemine vurgu yapan iki kitap.

Ve… Bu iki kitabın aydınlığını tüm yurda yaymaya çalışan…

Büyük kurtarıcı M. Kemâl Atatürk ve Hocaların hocası M. Rahmi Balaban…

Köy enstitülerinin ışığı ile… Türkiye Cumhuriyetinin ilke ve inkilaplarını…

Laik devlet şuuru ile…Din ve vatan sevgisini yüreğimize ilmek ilmek nakşeden ilkokul öğretmenim

Bir vakitler öğrencisi olduğu Kızılçullu Amerikan Koleji’nde…

Köy Enstitüleri Projesi kapsamında aldığı eğitmen eğitimi ile…

İkinci Dünya savaşı sonrasına kadar Kemalpaşa köylerinin gönüllü öğretmeni olan babam..

M. Kemâl Atatürk’ü daha bir anlamımızı sağlayan, gelmiş geçmiş tüm eğitimcilerimiz…

O ışığı yurdun dört bir yanına yayan; edebiyatçılarımız, şairlerimiz, yazarlarımız…

İyi ki… Köy Enstitüleri ruhunu yaşamış ve yaşatmışsınız…

Bu yıllara kadar… Işığınızla aydınlandık, rüzgarınızla yol aldık…

Bugünkü eğitim sistemimizi kaygı ile takip ederken… 

İsmet İnönü’nün: “Köy enstitülerinin kapanmasından duyduğum acıyı tarif edemem”

Sözlerinin derin anlamını araştırmanın… 

Ve… Köy Enstitülerinin kapanma nedenlerini tahlil etmenin tam zamanı…

Yarım kalan bu mükemmel devrimin tüm devrimcilerine…

Ebediyen saygı ile…