GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
3 Mart 2022 Perşembe

Masaların dilinden anlaşılanlar…

Hayat ; kararlar ve tercihlerden ibaretmiş… 

Kararları ve tercihleri ile kendi hayat hikayesini yazarmış da insan…

Sonra da hatıralarım ya da tecrübelerim başlığı altında döner döner okurmuş…

Ha keza… Aldığı kararları ve uygulamaları ile…

Bir milletin kaderini, geleceğini ve tarihini yazarmış da devletler…

Tarihi kayıt altına almış olan kitap sayfalarını… Çevirip çevirip okurlarmış gelen nesiller…

Geçtiğimiz hafta içinde…

Rusya’nın, Ukrayna şehirlerini bombalaması sonucu yaşanan insanlık dramı ile…

Fiili savaş durumunun dünya genelindeki çalkantıları sürüp gidiyor.

Sığınaklarda hayata tutunmaya çalışan küçücük çocuklar…

Metro istasyonunda dünyaya gözlerini açan bebekler…

Bombaların altında yitip giden hayatlar…

Yaşayabilmek için; suya ve yiyeceğe ulaşmaya çalışan masum Ukrayna halkı…

Ve umutla umutsuzluk arasında kalmış duygularla…

Dondurucu soğukta tren istasyonlarında Ukrayna’dan tahliye edilmeyi bekleyen…

Çeşitli ülke vatandaşları ile Türk öğrencileri ve vatandaşlarımızın çaresizliğini… 

Ve… Ukrayna halkının yaşadığı, bu acı veren fiili savaş halini tüm dünya seyrederken…

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği düzenlediği basın toplantısında …

“Boğaziçi ve Çanakkale boğazlarının kapatılması çağrısında bulunuyoruz. İlgili resmî talebimizi Türk tarafına ilettik. Bize göre Montrö Sözleşmesinin 19. maddesi uygulanmaya konulmalı” sözleri ile…

Montrö sözleşmesinin önemine vurgu yaparak…

Ülkemizin dünya üzerindeki stratejik ve jeopolitik durumunu ve de  boğazlardaki hakimiyetini…

Adeta…Tüm dünyaya açıkça ilan ediyordu.

***

Zaman denilen çark dönmekte olsun…

Büyük devlet adamı M. Kemâl Atatürk’ün askeri ve diplomatik dehası ile…

1936 yılında imzalanan Montö sözleşmesi…

Şeksiz, şüphesiz …

Tartışmasız bütün ağırlığı ile varlığını bir kez daha tüm dünyaya hatırlatıyordu…

Ve… Hatırlatırken, bir taraftan da yeniden ezber ettiriyordu…

Geçtiğimiz yıl, 103 emekli Türk amirali önemine vurgu yaptıkları ve de sorgulandıkları Montrö sözleşmesinin…

Ne büyük önem taşıdığını yeniden dünyanın gözleri önüne sürüyordu hayatın gidişatı … 

Ve de TC Hükümeti yetkilileri…

Montrö’yü harfiyen uygulayacakları yönünde açıklamalar yapıyorlardı…

1923 Lozan Antlaşması ile boğazların egemenliğinin Türk hükümetinde kalmasının sağlanmasının ardından…  

1936 yılında tekrar müzakere edilen boğazların güvenliği, Montrö sözleşmesi 

Yurt genelinde huzur ve sükunun ve ülkelerarası barış ve güvenliğin tesis edilmesinin altını çizen…

İç ve dış politikanın önemine büyük vurgu yapan “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi ile…

Karadeniz’i bir barış denizi olarak ilan eden Gazi M. Kemâl Atatürk’ün…

Barış zamanında ve masa başında kazandığı diplomatik ve askeri zaferidir…

Bu zafer ile Türkiye…

Ulusal güvenliğinin ve Karadeniz’e kıyısı olan devletlerin güvenliğinin korunması ile…

Akdeniz’e iniş yolu olan Boğazların barış kilidi ve stratejik durumdaki su yollarının hakimi oluyordu…

En sarih şekli ile…

1923 yılından 1936 yılına kadar onüç yıl süren müzakerelerde…

Türk heyetinin başında olan İsmet Paşa’nın ifade ettiği şu sözler…

“Arkadaşlar, beynelmilel (*)muahedelerin her biri bir devrim ifadesidir. Denilebilir ki, yeni Boğazlar mukavelesi 923’ten beri yeni Türk Devletinin siyasetini ve varlığını gösteren bir vesikadır. Bu varlık, her şeyden evvel kudret ifade eder. Atatürk rejiminin Türk milletine bu kadar az zaman zarfında her sahada temin ettiği kuvvet, kudret, itibar beynelmilel sahada tasdik edilmiş oluyor!”

Bu meşakkatli ve onurlu yolculuğun en anlamlı ifadesidir.

Aradan geçen seksen altı yıl sonrasında… Bugünün Türkiye’sinde…

Cumhuriyet tarihinin en ağır siyasi ve ekonomik krizinin yaşandığı son yıllarda…

Ülkenin siyasi hayatında adı geçen altı muhalefet partisi lideri… 

Yurtta siyasi barışın tesis edilmesi yolunda gerçekleştirdikleri yuvarlak masa toplantılarının ardından…

Devlet yönetiminde, olanla olması gerekenler hususunda mutabakat sağladıkları ortak görüşlerini…

‘Güçlendirilmiş parlementer sistem’ başlığı altında deklare ederlerken…

“Yarının Türkiyesi için” sloganı ile atılan imzaları…

Tarih denilen zabıt katibi kayıt altına alıyordu…

Siyasette ihtiyaç duyulan ılıman bir iklimde yaratılan bu uzlaşı kültürü içinde…

Demokrasi mekanizmasını tekrar işler hale getirmek saikiyle 

Kırk sekiz sayfalık ‘Güçlendirilmiş parlementer sistem’ metnini kamuoyuna sunarken…

Temel hak ve özgürlükler temelinde; kuralları, kurumları ve kişileri baz alarak…

Güveni tesis etmek suretiyle hukuk ve adalet anlayışı içinde tekrar hayata geçirilecek olan dinamiklerle… 

İlkokullardan itibaren öğretilecek insan ve insan hakları temelli bir eğitim sisteminden… 

Düşünce ve vicdan özgürlüğüne kadar…

Kuvvetler ayrılığından … Çoklu baro sistemine… Kadına şiddet ve cinsiyet eşitliğine kadar

Hukukun üstünlüğününün hakim kılınmasından… Medya ve basın özgürlüğüne kadar…

Seçim sisteminden… Üniversitelerin özerkleşmesine kadar…

Ve daha birçok konuda ileri sürdükleri görüş ve düşüncelerini masaya yatıran…

Nezaketi ön plana alarak bir araya gelmiş siyasi parti liderlerinin bu birliktelik ruhu…

Temenni edelim ki… Yarının Türkiye’sini demokrasi ile aydınlanmış  günlere eriştirsin…

***

Aynı zaman diliminde… Yine… Başka bir masa etrafında…

Ankara’da gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısı sonrasında…

T.C Cumhurbaşkanın yaptığı açıklama ile…

“Montrö Sözleşmesi’nin ülkemize verdiği yetkiyi krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız” sözlerini tüm dünyaya deklare ediyordu…

Tüm kalbimizle dua edelim ve dileyelim ki; 

Belarus - Romanya sınırında, Rusya - Ukrayna arasında kurulan müzakere masasında…

Ukrayna’nın talep ettiği, Rus ordusunun Ukrayna topraklarından çekilmesi…

Ve en kısa zamanda ateşkesin sağlanması ile…

Savaşın bir an önce sona ermesi mümkün olsun.

Ulu önderin “Yurtta sulh cihanda sulh” düsturu…Tüm dünyada barış rüzgarları estirsin.

Cumhuriyetimizin kurucusu M.Kemâl Atatürk , İsmet Paşa ve tüm komutanlarımızı saygı ile yadederek…

Montrö sözleşmesinin; yurttaki ve dünyadaki öneminin büyüklüğünü…

“Mecburi olmadıkça savaş bir cinayettir” diyen M. Kemâl Atatürk gibi bir askeri ve diplomatik dehanın izinden gitmeyi…

Gelecek nesillere harfiyen ezber ettirmek…

‘Yarının Türkiyesi için’…Bugünden yarına en büyük gayemiz  olsun.

(*)antlaşma