ABD ve AB önünde ceketinin düğmelerini ilikleyenlerin aldığı son talimata göre; kavga dönemi kapandı, yumuşama dönemine geçildi.
Muhtemelen, Kürdistan’ın kuruluşunda başlatılan yeni aşamanın gereği yapılacak anayasa değişikliğinin hazırlığı…
Nedenine gelince, emperyal güçler, kullanışlı bulmadıkları Türklere güvenmiyor, Kürtlere ve Araplara güveniyor.
Çünkü, Çin Seddi ile Macaristan arasında uzanan Türk Dünyası ve Rus Federasyonu bir blok oluşturduğunda, Batı, Ortadoğu’yu kaybedeceğini biliyor.
Batı çıkarlarını korumakla yükümlü kılınan milliyetçi Kürt hareketi, kimi sol gruplar ve CHP’li sosyal demokratlar; demokrasi, insan hakları, hak, hukuk, adalet derken, ABD’nin ve AB’nindizi dibinde,talimat bekliyor. Sonra da “Kahrolsun emperyalizm!”
Uluslararası kapitalist sistemin Erdoğan liderliğinde İslamcıları desteklerken beklentisi, Kürt hareketiyle uzlaşma kapılarının açılmasıydı. Nitekim,açılım siyaseti tam olarak bu amaca hizmet etti.
Aradan 22 yıl geçti. Irak-Suriye-İran-Türkiye hattında örgütlenen Kürt hareketi, gelişmeler öyle gösteriyor ki “Türkiye Federasyonu”aşamasına geldi. Anayasa değişikliği tartışmalarında bunu göreceğiz.
Çok kritik gelişmelerin önünü açacak anayasa değişikliği, geniş tabanlı bir mutabakatı gerektiriyor. Bu nedenle, AKP ve CHP bir araya geliyor. Görüşmeler neler getirecek henüz meçhulümüz. Ancak görüşmelerin pek de T.C. hayrına olmayacağını düşündüren Devlet Bahçeli açıklamalarını yabana atmamak lazım.
Acı gerçek;Türkiye Federasyonu fikrinin bölgede Türk varlığını bitirecek planın parçası olduğu görüldüğünde, her şey için çok geç olacak.
Diğer kritik gelişme, Kürtlerin T.C. antipatisinin yol açtığı husumet ilişkileridir. Başta genç kuşaklar, geniş halk kesimlerde hâkim kanaat; madem ki birlikte yürünecek yol kalmadı, herkes yoluna gitsin. Kürt milliyetçiliği, Türk kimliğine sahip çıkma ihtiyacını fena halde kışkırttı. Endişeli Türkler geliyor.
Dikkat etmek lazım; kapalı kapıların ardında görüşülen konular ve süren pazarlıklar,“Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına son vermek” fikrinin takipçilerinin iştahını kabartıyorsa, Türkler için tehlike çanları çalıyor, demektir. Ellerini ovuşturanlara, sinsi sinsi sırıtanlara dikkat!
Türkiye, bir yol ayrımına doğru hızla ilerliyor.