GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
13 Mayıs 2024 Pazartesi

İnsanlık durumu; vasat altı

Vasatlaşmanın tadını alan insanlık durmuyor, vasat altına yöneldi. Tüketim kültürüyle hemhal her şeyin ucuzuna teşne olma halini benimseyen insanı tutmak mümkün değil.

İlerleme ve gelişme olarak tarif edilen uygarlık durumu sürekli erör veriyor. Kırk yıldır, vasatlaşmanın getirdikleriyle duraklama dönemine giren uygarlık, yaratılan vasatta tutunamıyor. Vasat altının öncülleri zuhur etti.

Vasatlaşmanın inşa ettiği aptal toplum, zekâ gelişimi ve karakter oluşumu duran insanın vasat altını zorlamaya başlamasıyla yeni bir dönüşümün eşiğine geldi.

İnsanlık kurduğu uygarlığın altında kaldı. Muhtemelen, evrimi tamamlandı. Veya evrimi mümkün kılan koşullar ortadan kalktı. “Sürdürülebilir” kavramını piyasaya süren muktedir, bundan sonra yapacaklarının gerekçesini böylece duyurdu.

Sürdürülebilir olan, tabiatın izin verdikleridir. Aynı zamanda, kapitalizmin tarihsel sonunun getirdikleridir. İşte, tam bu aşamada, yapay zekâ devreye giriyor. İnsanlık durumu vasat altına yönelirken, akıl ve karakter yetersizliğinin yol açtığı sorunlar “yapay zekâ” ile aşılacak.

Gel gör ki ülkemde, göstermelik yapay zekâ ile durumu geçiştiren yönetici ve siyasetçi gevezeliği revaçta. Adayları yapay zekaya sormuşlar… Yapay zekâ, en güzel ilçeyi seçmiş… Ve benzeri zırvalarla dijital devrim pozları veriyorlar. Oysa, yapay zekâ sadece cümle içinde kullanılıyor.

Son otuz yıl içinde, dijital devrimin değil de kendi sermaye sınıfını oluşturmanın derdine düşen iktidar, Türkiye’yi kurulmakta olan yeni sistemin periferisine itti. Trenin kaçmış olması kuvvetle muhtemel.

Akıllı sistemlerin yolsuzluğa, usulsüzlüğe kapalı olması,merkezi veya yerel, ülkeyi yönetenleri akıllı devlet fikrinden uzak tutuyor.

Bu ahvalde, vasatta tutunamayan Türkiye, vasat altında kendine yer arayacak; Teknoloji çöplüğüne dönmüş, göçlerin altında kalmış, kamu kaynakları yağmalanmış, uluslararası sistemde nal toplayan bir ülke...

Gerçek yürüyor, acı gerçek canımızı ne kadar yakarsa yaksın, yüzleşmek gerek.Ve ne kadar geç olursa olsun, yola koyulmak gerek.

Bu tercihin ideolojisi, siyasi partisi falan yok. Toplum ayağa kalkmadıkça statüko sürecek, ülke kaybedecek.

Yatay toplumun örgütleyeceği toplumsal muhalefete ihtiyaç var.