GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
9 Mayıs 2013 Perşembe

İTO üyeleri, nasıl bir yönetimi hak ediyor?

İzmir Ticaret Odası komite seçimlerinin gerçekleşeceği gün telefonla beni arayıp kime oy vereceğiyle ilgili görüşlerini aktaran arkadaşım, ‘bizim grupta iki liste var, ya Demirtaş’çılara, ya da Nasır’cılara vereceğiz. Demirtaş’ın artık Oda’nın başından gitmesini istiyorum ama Necip Nasır’a da oy vermek istemiyorum’ diyordu.
‘Niye Nasır’ı istemiyorsun’ soruma yanıtı da çok netti:
“Çünkü Necip Nasır AKP’li. Partinin Oda’yı ele geçirmesini istemiyorum. AKP’ye oy vereceğime Demirtaş’a veririm!”
Arkadaşıma bu kez şu soruyu yönelttim:
“Ekrem Demirtaş’a AKP ‘gel Büyükşehir adayım ol ya da seni partimin milletvekili olarak görmek istiyorum’ dese, Demirtaş bu teklifleri geri çevirir mi sence?”
Arkadaşımın cevabı ‘Kesinlikle kabul eder, koşarak gider; zaten daha önce de çok istemiş ama AKP yüz vermemişti’ oldu.
Arkadaşımın, Necip Nasır’a karşı olmasına karşı bu konuşmadan sonra katıldığı komite seçiminde oyunu Nasır listesine verdiğini ama tercihini kimselere söylemediğini de belirttikten sonra…
Bu kişisel görüşmeyi neden yazdığımı söyleyeyim.
İzmir Ticaret Odası’nı bugüne kadar kendi holdingi gibi yöneten, ona biat etmeyenleri ‘ötekileştirip’ düşmanca davranan, ona oy vermeyen komiteleri sittin sene yok sayan Ekrem Demirtaş’a karşı üyeler arasında yükselen tepkiye rağmen… “İTO’yu AKP’nin ele geçireceği korkusu”nun “Demirtaş fobisi”nden daha güçlü olduğunu ‘somut bir örnekle’ anlatmak için.
 
Durum, bugün itibariyle şudur.
Şu anda muhalefet üç parçalı görünse de Demirtaş’ın karşısında herkes biliyor ki aslında iki isim var. Biri Necip Nasır, diğeri de ‘Ortak Akıl’ın adayı Salih Özçiftçi.
Üyelerden gelen bilgi, Necip Nasır’ın kendi ismi altında olmayan birleşmeye karşı çıktığı, seçimi ‘kendisinin kazanacağına’ dair gerçek dışı bir algı içinde olduğu yönünde.
Komite seçimlerinde ‘Ortak Akıl’cılar Nasır’dan çok daha iyi oy almasına rağmen…
‘Ortak akıl’ grubunun uzlaşma için yürüttüğü çabaların karşılıksız kalması bir yana, bu grubu destekleyenlerin büyük bölümünün (AKP’li olduğu için) Nasır’ın adı altında birleşilmesi halinde asla oy vermeyeceklerini deklare etmesi de Demirtaş’a karşı muhalefetin tek listeye dönüşme ihtimalini neredeyse imkansız kılıyor.
 
Üç parçalı muhalefetin tek parçaya indirilmemesi halinde Demirtaş’a karşı seçim kazanılmasının hayal olduğunu belirttiğim dünkü yazımdan sonra bu düşünceme birebir katıldığını söyleyenler de oldu, itiraz edenler de.
Ekrem Demirtaş’ın her seçim öncesi üyeler arasında mutlaka ‘korku yaratacak’ bir argüman bulduğunu, İTO üyelerini kah “Oda’yı Kürtler ele geçirecek” kah “CHP’liler gelecek, burayı çiftlikleri yapacak” gibi korkularla ajite edip seçim kazandığını söyleyen bu arkadaşlar; Demirtaş’ın, ‘muhalefetin Necip Nasır adının altında birleşmesini’ canı gönülden istediğini, çünkü o zaman ‘AKP İTO’yu ele geçirecek’ korkusunu, genele daha rahat yayıp sonuca ‘kılçıksız’ ulaşacağını ifade ettiler.
Üyeler arasındaki tedirginliğin ‘Necip Nasır’ın kişiliği’ ile değil, ‘temsil ettiği dünya görüşü’yle ilgili olduğunun da altını çizen bu arkadaşlar, Ekrem Demirtaş’a karşı olanların, İTO’ya demokrasinin hakim olmasını isteyenlerin tek seçeneğinin/şansının, Salih Özçiftçi olduğu görüşündeler.
 
Ekrem Demirtaş’ın yaptığı işlere/projelere değil, onun ‘iş tutma’ biçimine, ‘dediğim dedik/çaldığım düdük’ anlayışına, kendisini onaylamayanlara/alkışlamayanlara gösterdiği nefrete/kin tutma duygusuna, anti demokratik yönetim biçimine karşı yükselen muhalefetin, Demirtaş’ın artık oda yönetiminden gitmesini ne derece isteyip istemediği, cumartesi günü yapılacak seçimde ortaya çıkacak.
Anlaşıldığı üzere; bu seçimde oylanacak olanın projeler değil,
 ‘Hem Demirtaş gitsin isterim, hem yan cebime koy’ anlayışı ile ‘ne olursa olsun, 22 yıllık padişahlık artık sonlansın’ düşüncesinin oylanacağıdır.
Umarım, sadece kendi üyelerini değil, İzmir basını dahi ‘benden yana/benden yana değil’ diye bölüp birbirine düşman eden anlayış yıkılır da, İzmir Ticaret Odası’nda demokrasi rüzgarları hakim olur.
Noktalarsak…
Son sözü söyleyecek, ‘hak ettiği gibi yönetilmeye’ karar verecek olan 72 bin üyedir, bizimkisi sadece temennidir.