Bugün çok hoş bir anaokuluna konuk oldum. Geçen hafta ders verdiğim üniversiteye (İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü) bahar şenliklerimiz nedeniyle katıldı bu minik öğrenciler… Bugün ise Okul kurucuları Gülşen ve Sedat Aydın çiftinin aynen soyadları gibi “aydın” ve “aydınlık” yüzleri, sesleri karşıladı bizi kapıda… İçeriden gelen mutlu çocuk cıvıltıları da aydınlattı günümüzü…
Balçova’da, Ekonomi üniversitesinin hemen alt sokağında yer alan anaokulunun muhteşem körfez manzarası ile öğrencilerine anne kucağı gibi güvenli bir ortam sağladığını gözlemledik. Kendileri de üç çocuk sahibi olan Aydın çiftinin her çocuğa kendi çocukları gibi ilgi gösterdiğini fark ettik.
“Çocuklar geleceğimizdir” sloganı ile 1999-2000 yılında yola çıkan Aydın çifti, anaokullarını geçen yıl yeni binalarına taşımış. On iki yıllık tecrübeleri ile şunları söylüyorlar:
Eğitim, “Güven verebilecek ancak çocuğun bireyselliğini ve bağımsızlığını engellemeyecek kadar, ilgi ve koruma; sorumluluk duygusu kazandıracak ama sağlıklı bir özgüven duygusunu yok etmeyecek kadar, disiplin ve eğitim; başarılı olmanın gururunu tattıracak ancak hayatı angarya haline getirmeyecek kadar, iş; yeteneklerini sergilemenin mutluluğunu öğretecek ancak çocuğu ben merkezci bir hale sokmayacak kadar gurur; hayatı eğlenceli bir hale getirecek ancak zevki bir amaç haline dönüştürmeyecek kadar kahkaha ve oyun” olmalı…
1999-2000 eğitim döneminde 400 metrekare kapalı 250 metrekare bahçe ve oyun alanı olmak üzere 650 metrekare kullanım alanlı müstakil binada faaliyete geçmiş. Hem şehir merkezinde olup hem de şehir gürültüsü ve trafiğinden uzak, semtin jeotermal enerji ile ısınmasından dolayı ve teleferik ormanına yakın olması dolayısı ile oldukça temiz bol oksijenli bir havaya sahip.(Bina Jeotermal Enerji ile ısınmakta.)
İç donanımı çocukların fiziksel ve sosyal tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanmış. Sınıflar yaş guruplarına göre ayrılmış, bina girişinde küçük bir hobi bahçesi, her çocuğun kendi dolabı olan geniş bir ayakkabılık alanı 250 metrekare kapalı ve açık oyun alanı pek hoş. Bahçenin 100 metrekaresi, yağmurlu havalarda çocukların rahatça oynayabileceği üzeri kapalı bir alan. Birinci katta küçük yaş sınıfı, branş odası, uyku odası, yine oyun alanı olarak kullanılan geniş bir salon, yemekhane ve mutfak mevcut. Üst katta ise dört sınıf ve tuvaletler yer almakta...
Okul, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olup uygun fiziksel koşulları ve profesyonel kadrosu ile ailelere ve çocuklara en iyi hizmeti vermeyi amaç edinmiş. Çocuk gelişimi ve eğitimi uzmanının gözetiminde tecrübeli öğretmenlerle eğitim sistemindeki gelişmeler yakından takip edilip ailelerle işbirliği içinde çalışılmakta. Ayrıca okulda kapsamlı bir İngilizce dil eğitimi verilmekte.
Çocuklardaki gelişimleri ailelere aktarmak onlarla fikir alışverişinde bulunmak için veli toplantıları, düzenlenmekte, psikolog tarafından ailelere seminerler de verilmekte.
Amaçlarının, geleneksel program çerçevesinde yer alan kalıpçı yaklaşım içinde çocuklara bilgi yüklemek değil. Demokratik, bilgiyi keşfeden, araştırmacı, yaratıcı, öz disiplin ve benlik saygısı gelişmiş, toplumda kendinin bir birey olduğunun farkında, problem çözücü, paylaşımcı, kendini iyi ifade edebilen, bireyler yetiştirebilmek için çocukların aktif katılımının sağlanacağı ve öğretmenin gizli planlayıcı ve yönlendirici olacağı uygun ortamlar hazırlamak olduğunu belirtiyorlar.
Aydın çifti, kişiliğin temelinin atıldığı kritik bir dönem olarak adlandırılan okulöncesi yıllarında verilen eğitimin, insanın tüm eğitim kademelerini, hatta tüm yaşamını etkilediği inancı ve bilinciyle yetiştirdiği çocukların gururunu yaşamaktalar...
Gülşen hanım ve Sedat beyi yarattıkları eserden dolayı yürekten kutlarken, ülkemizin onlar gibi daha nice dürüst, çalışkan, güzel yürekli insanlara gereksinmesi olduğunu düşünüyorum, yollarının her zaman açık olmasını diliyorum…