GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
10 Nisan 2022 Pazar

Canım ormancı

Bir zamanlar çok meşhurdu hani…Hele de Müzeyyen Senar, şarkısına ‘Ormancı’ diye başlayınca… şiddetli bir alkış tufanı kopardı!

‘Laf anlamaz ormancı çekmiş kafayı / Aman ormancı, canım ormancı / Köyümüze getirdin yoktan bir acı…’ ve devam eder.

Bu türkünün öyküsü oldukça acıklıdır…

Olayın başlangıcı… Ciğerimizi de yakan şu orman yangınlarıyla başlar ki… Hiç yoktan, birbirini çok seven iki kişiden birinin, ölümüyle biter. Anlatımı uzun sürer, başka sefere belki…

***

Soyadı gibi, eğilip bükülmez bir Atatürkçü

Ceyhan Demir… Hukuk Fakültesini 1964’de bitirdi. Bir süre Kaymakamlık yaptı… İzmir Vali Yardımcısı iken, 12 Eylül 1980’den sonra bir süre, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Emekli olunca da, İzmir’de Avukatlığa başladı.

O kadar çok şey yaptı yapıyor ki, yazdı yazıyor ki… Hepsini yazmaya kalksak bu sayfaya sığmaz, Binali Beye de yer kalmaz. Hani derler ya… ‘on parmağında on hüner’.

Onda, on parmağından… çok hüner !

Doğacılığı da ihmal etmedi… Zeytincilik de yapıyor. Hele de, ‘İzmir’in Aşk Asansörü…’ kitabında… Zeytinin memecik türünü bir anlatışı var ki… Sanırım tür, patlama yapar!

Kitaplarından ikisini… önce irdelemiştik de,

‘Ulukışla’da Erzurumlu Orman Mühendisi Mehmet Şenay’ın Önderliği ile Açılan Ortaokul’ kitapçığı da bugünlere kaldı…

Ulukışla… Niğde’nin 20 bin kadar nüfuslu bir ilçesi. Ceyhan Demir’in de doğduğu yer… Bu ilçe’de 1948’lerde ortaokul yoktu. Halk fakir olduğundan, çocuklar ilkokuldan sonrasına gidemiyordu. Kıt kanaat bir yaşama boyun eğmek zorunda kalıyorlardı…

İlçede Orman İşletme Müdürlüğü vardı… Ve, Orman Yüksek Mühendisi, Atatürk’ü de çok seven Mehmet Şenay…İşletme Müdürü olarak atanmıştı. Mehmet Bey, vicdanlı bir insandı… Ulukışlayı ve insanlarını çok sevmiş, ilkokul sonrası için çocukların derdine çareler aramıştı…

Halkı topladı… Ortaokul yaptırmak için, bir dernek kurdurdu. İnşaat için gerekli keresteyi ücretsiz olarak verdi… Hatta, artanı satıp işçi ücretleriyle diğer giderleri karşılasınlar diye, daha fazlasını da verdi. Geriye kalan da, halktan toplanan bağışla… Bina bitirildi !

1948-1949 yılında öğretime açıldı… Ceyhan Bey’de dahil 1000’e yakın çocuğun önüne aydınlık yol açıldı… İş, güç ve meslek sahibi oldular. Bugün hayatta olmayan, Müdür Mehmet Şenay’a, sevgi ve minnet duydular…

***

Bir ormancı da Karşıyaka’dan… Binali Bal.

Çoğumuzun tanıdığı, soyadı gibi bir politikacı. Ekonomist Gürbüz Bal’ın sevgili babası…

Bizim de, çok saygı ve sevgi duyduğumuz,

Kırk yıllık dostumuz Binali Ağabeyimiz…

Bir Orman Muhafaza Memuruydu.

Ormanları ; onlara zarar veren insanlardan ve yangından korumanı yanında… içinde yaşayan hayvan ve diğer doğa ürünlerini de korurdu.

1961’lerde Sarıkamış Orman İşletmesinde görevlidir. Boyalı Köyünde atıyla rutin kontrola çıkar… Ormanda iki öküz arabasını görür ve yanlarına gider... Bir de ne görsün ki, küçük kardeşi Nebi ile, eniştesi Mehmet kerestelik ağaçları kesmişler, arabalara yüklemişler götürüyorlar… Durdurur ve sorar : ‘Ne yapsaydık yani, izin isteseydik vermezdin’ diye, sitem edip söylenip dururlar…

Binali Bey çok kızar… Arabalarını, öküzlerini, ağaçlarını muhtara yediemin olarak teslim eder. Haklarında suç tutanağı düzenler… Mahkemeye çıkarılırlar. Yargılayan Hakim Binali Beyi, hem takdir eder… Hem de hayret eder !

Birgün yine Boyalı köyünde atıyla kontrole çıkar… Yaş ağaçları kesen iki genci yakalar.

Zaten kozalaklardan, kuru dallardan ve kuruyan ağaçlardan köylülerin yararlanmasına ses çıkarmazdı. Ama, şu yaş ağaçları kesmek !

Bu iki gencin ellerini bağladı, muhtara yediemin olarak teslim etti. Kimliklerini verinceye kadar bir odaya kapattı. Bir de ne görsünler… Camları kırıp kaçmışlardı!

Aradan yıllar geçti… Birgün Orman Şefi Mühendis Öner Akbaba Binali Beyi çağırttı, ‘Beni tanıdın mı’? diye sordu. Tanıyamadı tabii.

‘Ben elini bağlayıp odaya kilitlediğini gencim. Şimdi ben de senin yerinde olsam, aynı şeyi yapardım’ dedi. Sarıldılar… İyi bir ekip oldular.

Örnek alınacak daha çok şey var, Binali Bal’ın saygın yaşamında da… Yerimiz kalmadı ki !

İyi Pazarlar…