GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
30 Ocak 2022 Pazar

Çin'den beri

Haa… modelinden değil de kitabından!

Hani, efsane… efsane diyorlar ya kimileri,

önüne gelen kimilerine! Öylesi değil tabii.

Gerçek bir efsanedir O… Hasan Ali Yücel.

1938 - 1946 yıllarının Milli Eğitim Bakanı…

Köy Enstitülerinin kurucusu. Can Yücel’in,

Ben en çok babamı sevdim dediği, babası.

***

“Hümanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aşama… insan varlığının en somut anlatımı olan, sanat yapıtlarının benimsenmesidir.

Sanat dalları içinde edebiyat… bu anlatımın düşünce öğeleri en zengin olanıdır...

Bunun içindir ki bir ulusun… diğer ulusların edebiyatlarını kendi dilinde, daha doğrusu kendi düşüncesinde… yinelemesi; zeka ve anlama gücünü o yapıtlar oranında artırması, canlandırması ve yeniden yaratması demektir.

İşte çeviri etkinliğini… biz, bu bakımdan önemli ve uygarlık davamız için etkili saymaktayız…”

Bu kültür adamının, 23 Haziran 1941 tarihli sözleriydi… Ve, ülkeye kazandırılan 400 den fazla klasik eserlerin de başındaydı.

Bunlardan birisi de, Guiguzi (Hayaletler Vadisi Bilgesi) “İkna Sanatı” adlı kitaptı…

***

Guiguzi : MÖ. 400’de başlayan Savaşan Devletler dönemi ile… ondan sonraki MS. 220 yılına kadar süren Han hanedanlığı döneminde derlendiği düşünülen… bir grup yazıya verilen Çince başlıktır.

Lobicilik teknikleri ile… devletin politik değerlendirme tekniklerini kapsayan ve sonuçta… insanları kontrol amaçlı bir kitap!

Hani Eflatun’un ‘Devlet’i, Machiavelli’nin ‘Prens’i benzerleri…

***

‘Kafa karışıklığı… bulanıklık yanlış yorumlara

neden olur’!

Son günlerin bir tartışma konusu ;

Kimi kutsallar için… Eskilerde, icapsız ve olumsuz sözler edilmiş bulunulması. Bu yüzden de, şiddetli tepkilere odak… olunması gibi.

Her yöne esse de… O çok güçlü bir rüzgar!

Zaten öyle bir güçle de esmiş ki… kısanın da kısasıcası ;

Nereye baksam acı... Ben avım sen avcı.

Vur bakalım…

Nereye baksam acı… Kim yolcu kim hancı.

Dur bakalım…

Demiş de,

Guiguzi’nin ‘geri çekilmek en temel ilkedir’ kuralını da… zirve yaptırmış!

***

Kitapta yine deniyor ki…

‘Bir tarafla uzlaşmak, diğer taraftan uzaklaşmaya yol açar. İki tarafa sadık planlar yapmak… imkansızdır’!

Hani, herkese mavi boncuk dağıtmak gibi! Büyüğümüz rahmetli İbrahim Yılmaz’ın… Kendisini ziyaret edip oy isteyen her aday adayının kulağına, “ oyumu cebinde bil ”

diye fısıldayıp, sonra da… şakalaştığı gibi !

Guiguzi…

‘Beş tür konuşma olduğu söylenir diyor :

Izdıraplı, korkulu, sinirli, öfkeli ve neşeli’

‘Ağız konuşmaktan çok… yemek yemek içindir.

Kelimelerde tabular vardır…’ da diyor.

Doğru tanımlı sözler bunlar da…

Hele de, şu ‘özürler haftasına’ bakınca ;

Mübadil göçmenlerin… kente ihanet gibi,

absürt sözlerle suçlanması. Sonra da özür dilenmesi…

Sinirine yenilen ya da yendirilen eski bir yöneticisince de… Partilisi belediye başkanlarına kötüce sözler edilmesi…

Şimdi de makamca büyük olanına, bir özür ziyaretinde bulunulması…

Elbette ‘çok güzel hareketler bunlar’! da…

Daha da güzeli… denetimli tavırlı olmaktır.

Kelimeleri önce ağızdan çıkarmak, sonra da

geri çağırıp… hapsetmeye çalışmak!

Olur muydu acaba? Belki. Keşke, perhiz ve lahana turşusu gibi bir deyimimiz… olmasa!

***

Durumu gördüğünde kare gibi sabit kal. Durumu görmediğinde yuvarlak gibi hareketli ol. İleri, geri, sağa veya sola hareket etmek için bu yöntemi kullan diyor… Guiguzi.

Meğerse…

Makyavel’ler… ölümlü değilmiş !

İyi Pazarlar…