GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
26 Aralık 2021 Pazar

Benjamin seyri

Kapıda şapka…

Dönemin Sovyet Rusya’sında aile kavramı ile ilgileştirilen… kara çalma sözleriydi.

İnsana, şu komünizm de meğer, ne menem şeymiş… dedirtirdi !

Sanki bir ideoloji… Kutsal ve duygusal hayatı, kendi hapsine alabilirmiş gibi…

İşte iki komünist ; Alman Benjamin ile, Leton Asja Lacis ağırlıklı, anlatımlar…

***

Walter Benjamin… 1892 Berlin doğumlu.

Felsefe, Alman Dili ve Edebiyatı ve sanat tarihi okudu… Doktorasını yaptı. Serbest gazetecilik ve yazarlığa başladı…

Benjamin, Karl Marx, Fredrich Nietze, Franz Kafka’lardan etkilendi. Asja da onu Bertolt Brecht’le de tanıştırdı. Okulda öğrenci hareketlerine de katılmıştı . Sonuçta… komünist olup çıkmıştı !

Asja Lacis… 1891’de Letonya’da doğdu.

Çocuk tiyatrocusu ve politik tiyatro kuramcısı oldu. Letonya, dağılıncaya kadar Sovyet Rusya’ya bağlı olarak yaşadı…

Lacis Stalin döneminde 10 yıl kadar kamplarda kaldı. Benjamin onun için, ‘Rigalı bir Rus devrimcisi…’ derdi.

***

Asja Lacis, ‘Meslekten Devrimci’ kitabında tanışmalarını şöyle anlatıyor ;

Küçük Kızı Dagi’nin hastalığı nedeniyle… Eşi ünlü tiyatro yönetmeni ve aktivist Bernhard Reich ile birlikte, dinlenmek üzere, 1924 martında Capri’ye giderler.

Lacis, bir gün badem almak ister. Ama,

satıcıya bir türlü derdini anlatamaz…

Biri, ‘yardım edebilir miyim’ diye sorar.

O da lütfen der… Bademi alır, elindeki paketlerle meydanda yürürken, o biri arkadan gelir… eşlik ve yardım etmek ister.

Bu arada ‘ben doktor Benjamin’ diye de adını söyler, Lacis’de kendi adını…

Tanışma olur. Benjamin’de, o nereye giderse gitsin… peşini bırakmaz olur !

Lacis ülkesine döner… Benjamin onu Riga’da ziyarete gider. Ama Lacis, ‘bir tatil aşkıdır gelir geçer’ diye, öncesi canlansın istemez… Benjamin hayal kırıklığı ile Berlin’e gider. Oda 1925 de Moskova’ya…

Daha sonra Lacis’in Moskova’da bir sanatoryumda hasta yattığını duyar.

10 Aralık 1926 günü Moskova’ya gelir,

bir otele yerleşir… Benjamin’in buradaki yaşantısı, “Moskova Günlüğü” adıyla kitaplaşır..

***

Moskova’da esas işi, Asja Lacis ile meşgul olmaktır ! Gazeteciliği gereği, gözlem ve incelemelerde de bulunur tabii. Akıcı ve ayrıntılı bir üslupla günlük tutar…

Asja Lacis’e ziyaretlerini hiç eksik etmez. Ne var ki Lacis… dokunmatik konulardaki ‘denetimli tavrını’ hep sürdürür de, ara sıra da, tavrını… gevşetir !

Benjamin Alman Komünist Partisine girmeyi uzun süre düşünürken, sonunda görür ki… “proleteryanın hakim olduğu bir devlette komünist olmak, kişisel özgürlüğün tümüyle feda edilmesi anlamına gelir.” Der ve… girmez !

Moskova o tarihlerde 2-3 milyonluk büyük bir şehirdir… Binaları alçak ya, ‘Başka hiç bir şehirde insanın başının üstünde bunca büyük gök olmazdı… Kış da, tıpkı beyaz koyun yününe bürünmüş bir köylü gibi, kalın bir kar kürkünün altında… geçerdi.’

Benjamin Moskova’da Ocak 1927 sonuna kadar kaldı. Lacis’in de istemesiyle ona, hediyeler de aldı. Karısı Dora’nın para göndermesi ile Berlin’e döndü. De, olan yine Dora’ya oldu. Benjamin, Lacis’le evlenebilmek için, boşanma davası açtı !

***

Nasyonal Sosyalistlerin baskısı ile… Almanya’yı terk edip, 1933 de Paris’e sürgün gitti… 1939’da bir eleştirel yazısı nedeniyle de vatandaşlıktan çıkarıldı… Almanya’nın Fransayı işgalinde gestapo evini basınca, güneydeki Portbou’ya kaçtı!

Polisin onu gestapoya teslim edeceğini öğrendi… Aşırı dercede morfin alarak, 1940 yılında intihar etti… Bir Marksist kuramcı daha… yaşama veda etti !

İyi Pazarlar…