GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
23 Haziran 2011 Perşembe

CHP imzada, AKP tatilde, MHP yanmada!

İmza süreci devam ediyor. Deniz Baykal ve Önder Sav kurultay delegelerini tek tek arayıp destek istiyor. Ve altı çizilen tek cümle var her ikisinde de…
‘Genel başkan sorunumuz yok!’
Ama görüyorum ki İzmir’de bir dönem Deniz Baykal ve Önder Sav’ın eteklerini öpenler, ‘Kurultaya gerek yok!’ açıklamaları yapıyor. Susmasını bile beceremeyen bir avuç basiretsiz…
İmza sorunu şu veya bu şekilde aşılır, parti yönetiminde yeniden eski yapı hâkim olursa bu isimlerin nasıl bir takla atacağını görmemek için kör, tahmin etmemek için biraz saf olmak gerekiyor artık. İmzacılar açısından İzmir’deki tablo pek iç açısı değil gibi. Ama imza için son tarih olan 6 Temmuz’a daha çok var. Siyasette bir günün bile önemi büyük.
İmza sayısı az olsa da ‘oy’ sayısının fazla olacağını düşünüyorum İzmir’de. Eğer imza sorunu olmazsa 62 kurultay delegesinden 58’i imzacılar lehine oy kullanır.
İzmir’deki tablonun pek iç açıcı olmamasının tek nedeni kurultay delegelerinin apoletli isimlerden oluşması…
Çoğunluğu belediye başkanı ya da ilçe başkanı olan delegeler görevden alınma ya da yerel seçimde aday gösterilmeme korkusuyla hareket ediyor.
Yürekli delegeler imzayı çoktan çaktı.
Tavşan yürekliler ya da koltuk kaygısı taşıyanlar beklemede…
Ama psikolojik eşik olan 500 rakamının aşılması halinde imza patlaması bekleniyor.
Önceki süreçlerde 250–300 delege imzasıyla yapılan kurultaylar bu kez yeni tüzüğün hükmü gereği delege sayısının salt çoğunluğuyla yapılabiliyor.
Yani yaklaşık 1300 delegenin yarısı…
CHP’yi neyin beklediğini şimdiden görüyoruz.
Tasfiye korkusu almış yürümüş.
Koltuk kaygısı dağları aşmış.
Yeni CHP felsefesine inanmış gerçekten doğrunun bu olduğunu düşünenlere değil sözüm. Onlara tabi ki saygımız var.
Belki de kurultay Kılıçdaroğlu için de iyi olacak. PM’ye aldığı, MYK’ya taşıdığı ama süreç içinde ölçüp/tarttığı bazı isimlerden kurtulmuş olacak.
Belki de bu açıdan kurultay Kılıçdaroğlu için de kurtuluş olacak. Yüzde 26’dan sonra güvenoyu anlamına da gelecek olan bu kurultayın toplanması, eski ve yeninin doğrularının sentezlenmesi, CHP’nin eksinindeki kaymanın önlenmesi, yeniden yörüngeye oturtulması önemli… Hem de çok önemli!
**
Ve iktidar cephesindeki durum…
İzmir zaferinin tadını çıkaran (tatile çıkan) iktidar cephesini de hareketli günler bekliyor. Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay’ın ‘kabinede’ olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Günay için yapılan, ‘kabinede yer alamaz’ söylentileri onun aday olduğu bölgede daha çok vekil ve oy oranı çıkmasıyla değişti. Sandık sonuçları Günay’ın da koltuğunu bir anlamda sağlamlaştırdı. EXPO sürecinin idaresinin de verilmesi beklenen Günay’ın yeniden Kültür-Turizm Bakanı olması işten bile değil. İzmir’den üçüncü bir bakanın da kabinede olması bekleniyor. Dahası birkaç ismin gönlünden kabinede yer almak geçiyor.
Bu isimlerin başında Aydın Şengül’ü sayabiliriz. Şehir Plancısı Şengül’ün aklındaki koltuk mesleğine uygun Bayındırlık/İskan Bakanlığı… Olur veya olmaz. Ama Şengül’ün bu göreve hazır olduğu yorumları siyasi kulislerde yapılıyor.
Eski İl Başkanlarından Ali Aşlık’ın aklındaki koltuk grup başkan vekilliği… AK Parti’nin İzmir’de 5 yıl il başkanlığını yapan Aşlık bu görev için bir süre beklemeye de hazır. Yeni dönemde Aşlık için genel merkezde bir koltuğun da mümkün olduğu yorumları yapılıyor. Genel seçimde yoğun bir gayret gösteren 2007’de birinci bölgede bir fazla vekil çıkmasında önemli bir faktör olan Aşlık, 2011 seçimleri öncesi AK Parti’nin oy deposu Kemalpaşa’nın 2. bölgeye kaydırılmasına rağmen, bölgesinde bir fazla vekil çıkarmayı başardı.
Bu başarıyı tek başına Aşlık’a yazmaz Ertuğrul Günay ve İlknur Denizli gibi adaylara haksızlık olabilir. Hatta harıl harıl çalışan Bilal Doğan’a…
Ama Aşlık’ın özel çabalarının bu başarıda önemli bir faktör olduğuna inanıyorum.
Kabine için sürpriz olmayacak bir diğer isim de İlknur Denizli…
Hemen değilse de bir süre sonra kabinede yer alacağına dahası Erdoğan’ın bu ismi kabinesinde değerlendireceğine inanıyorum. Öyle Kadından Sorumlu falan filan gibi değil doğrudan Sanayi-Ticaret ya da Dış Ticaret Bakanı olarak.
İZSİAD Başkanı ve TÜRKONFED Yöneticisi olarak yedi düveli dolaşıp İzmirli sanayicinin ufkunu açan Denizli’nin bu kez aynı eforu Türk sanayicisi için harcayacağından yüzde yüz eminim. Ve de başarılı olacağından…
İzmir’in beyaz yüzüyle ilişkileri de düşünüldüğünde Denizli’nin elinin güçlendirilmesi 2014 öncesi de iktidar partisi için doğru bir hamle olabilir.
İktidar cephesinde önümüzdeki günlerde tartışılacak önemli bir sorun da İzmir bürokrasisi… Ağırlıklı olarak önceki yapının desteklediği İzmir bürokrasisini bana göre önemli ölçüde bir değişim bekliyor. Sağlıktan, milli eğitime, tarımdan, çevre ormana kadar pek çok alanda ‘il müdürü’ değişikliği yaşanabilir.
*
MHP cephesinde derin bir sessizlik hakim. Genel seçim sürecinde partiye‘mağdur’ gömleği giydiren kasetlerin hesabı içten içe sorulmaya başlandı.
En büyük eleştiri tabi ki Devlet Bahçeli’ye yönelik…
Bahçeli muhalifleri genel seçim sürecinde baraj sorunu yaşamasın diye sarıldıkları partilerini bu kez Bahçeli’den kurtarmak için kulis yapmaya başladı. Bahçeli’nin iyi niyetli ancak basiretsiz tutumunun partinin kaderini etkilediğini savunanlar kulislerde genel başkan adaylarını dolaştırmaya başladı bile.
Eski Bakan Koray Aydın’ın adı şu anda ön planda. Hakkındaki iddialar konusunda ‘Yüce Divan’da aklanan Aydın’ın ilk kurultayda Bahçeli’ye rakip olabileceği konuşuluyor. Ya da Prof. Ümit Özdağ gibi popüler bir ismin başara geçebileceği…
Oktay Vural seslerinin de Bahçeli’ye alternatif şekilde konuşulduğunu duyuyoruz. Ancak Vural’ın ancak Bahçeli’nin rızası ve işaretiyle aday çıkabileceği söyleniyor. MHP İzmir’de ise 148 bin gibi rekor oyla seçilen Kenan Tanrıkulu ile 135 bin oyla seçilen Oktay Vural’ın elinden geleni yaptıkları ancak ikinci sıradaki adayların sürükleyici olmadığı, çok oy getirebilecek isimlerin listelerin gerisine konulduğu konuşuluyor.